El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi yaptığı açıklamada, "İsrail Sukot (Arş) Bayramı bahanesiyle yarın ve salı günü camiyi kapatma kararı aldı." dedi.
İbrahim Camii'nin iki gün süreyle ibadet edenlere ve ziyaretçilere kapatılacağını aktaran Recebi, ibadethanenin "zamansal ve mekansal olarak bölündüğünü" hatırlattı.
Yahudilerin caminin bölümlerinin "üçte ikisinden fazlasını kalıcı olarak ele geçirdiğini" belirten Recebi, işgalcilerin burada dini ritüeller yaptıklarını kaydetti.
Recebi, İbrahim Camii'nin defalarca kapatılarak Müslümanların dini haklarının elinden alındığını ve İsrail'in Yahudilerin "camiyi kalıcı olarak ele geçirmesini dayattığını" ifade etti.
Harem-i İbrahim Camii'ni kapatıp ayin yapıyorlar
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.
İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı işgalci Yahudinin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli şehit olmuş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.
Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.
Bölünmüş kısımlar yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısım Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmı Müslümanlara tahsis ediliyor.
Harem-i İbrahim Camii, 7 Ekim'den beri işgal altında
7 Ekim'den bu yana Harem-i İbrahim Camii'nde kısıtlamalarını artıran istilacı Yahudiler, Camii'yi zaman zaman ibadete kapatıp konser verildiği ifade edildi. Bölünmüş cami, yılda onar gün karşılıklı olarak dini bayramlarda Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısımda Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmında Müslümanlara ibadet izni veriliyor. Son olarak 1 Eylül’de Yahudilerin bayramı sebebiyle cami Müslümanlara kapatıldı. Cami Müdürü Muataz Ebu Sneyneh, binlerce kişinin, İsrail güçlerinin yoğun koruması altında avluya girdiğini anlattı. Sneyneh, Yahudilerin cami avlusuna hoparlör ve müzik aletleri getirerek konser düzenlediğini, askerlerin ise kutlamaları güvence altına almak için cami çevresinde sıkı önlemler aldığını söyledi. Müdür Sneyneh, Yahudilerin koruma altında ibadet ve konserine izin veren İsrailli yetkililerin, Filistinliler bakım ve onarım için malzeme getirmek istediğinde müsaade etmediğini de belirtti. El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi, yaptığı açıklamada “İsrail, Harem-i İbrahim Camii’ni kapattıktan sonra, genellikle tüm bölümlerini Yahudi yerleşimcilere açıyor” dedi. Recebi’ye göre Gazze savaşının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra camide Müslümanlara yönelik kısıtlamalar daha da arttı.
İşgalci Yahudiler Sukot Bayramı bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Filistin topraklarını gasbeden işgalci Yahudiler, Sukot Bayramı bahanesiyle, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Baskınlara katılan işgalci ucubelere, çeşitli dini anlatılarda bulunmak üzere hahamlar eşlik ederken baskına dini kıyafetler giyerek katılan Yahudiler kaydedildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren büyük gruplar halinde ve İsrail polisinin koruması altında gerçekleşen baskınlarda Mescid-i Aksa'da çeşitli ayinler sergilendi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan açıklamada baskınlara 1390 yahudinin katıldığı bildirildi.
