Terörist İsrail, salı günü sabah saatlerinde Gazze’ye yönelik büyük bir saldırı başlattı ve Hamas ile varılan ateşkesi tek taraflı olarak sona erdirdi. İsrail jetleri ve topçu birlikleri, Gazze’nin dört bir yanında Filistinlileri hedef alırken, en az 310 Filistinli şehit edildi. Şehitler arasında çok sayıda bebek ve çocuk bulunuyor.
El Cezire tarafından yayımlanan görüntülerde, hava saldırılarının kuzey Gazze, Gazze Şehri, Deyr el-Belah, Han Yunus ve Refah’ı hedef aldığı görüldü. Enkaz altından çıkarılan cansız bedenler, saldırının dehşetini gözler önüne serdi. Sağlık Bakanlığı, saldırılar nedeniyle yüzlerce kişinin yaralandığını ve şehit sayısının her geçen saat arttığını bildirdi.
Hastanelerin büyük ölçüde kullanılamaz hale geldiği Gazze’de, sağlık çalışanları yetersiz tıbbi malzemelerle hayatta kalmaya çalışan yaralıları tedavi etmeye çalışıyor. Ancak İsrail’in bölgede insani yardımları engellemesi ve elektrik akışını kesmesi nedeniyle tedavi imkânları da giderek tükeniyor.
ABD’nin Tam Desteğiyle Yeni Bir Katliam
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıyı "Hamas’ın esirleri serbest bırakmaması" ile gerekçelendirerek, askeri operasyonların daha da şiddetleneceğini duyurdu. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, "İsrail bundan sonra Hamas’a karşı askeri gücünü artırarak hareket edecek" denildi.
ABD yönetimi ise İsrail’in saldırılarını açıkça destekledi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Fox News’e yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırılar öncesinde ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ile istişare ettiğini söyledi. Leavitt, "Ortadoğu’daki tüm teröristler, Hamas, Hizbullah, Husiler ve İran destekli gruplar, Başkan Trump’ın tehditlerini ciddiye almalı" diyerek Washington’un İsrail’e tam destek verdiğini belirtti.
ABD ve Batı’nın desteğiyle Filistin halkına yönelik yeni bir soykırım başlatan İsrail, Hamas’ı bahane ederek sivil hedefleri vuruyor ve bölgedeki dengeleri altüst etmeye çalışıyor.
Hamas: "Soykırım Savaşı Devam Ediyor"
İsrail’in yoğun saldırıları sonrası Hamas bir açıklama yaparak, Netanyahu’nun ateşkesi bozarak Gazze halkına yönelik "soykırım savaşını" yeniden başlattığını belirtti.
Hamas yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Netanyahu ve aşırılıkçı hükümeti, ateşkes anlaşmasını bozmaya karar verdi ve Gazze’deki İsrailli tutukluları bilinmeyen bir kaderle karşı karşıya bıraktı. Arabulucuların Netanyahu ve Siyonist işgalcileri, anlaşmayı ihlal etmekten tam olarak sorumlu tutmasını talep ediyoruz."
Hamas, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na çağrıda bulunarak, "Filistin halkımızın kararlılığını ve direnişini destekleyin, Gazze Şeridi’ne uygulanan zalim ablukayı kırın" ifadelerini kullandı.
BM’ye de çağrı yapan Hamas, İsrail’in saldırılarını durdurmaya yönelik uluslararası bir karar alınmasını ve İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini sağlayacak bir sürecin başlatılmasını istedi. Ancak daha önceki deneyimler, BM’nin İsrail’in suçlarına karşı sessiz kalacağını ve Batı’nın desteğiyle bu saldırıların devam edeceğini gösteriyor.
Gazze: Açlık ve Susuzluk Kıskacında
İsrail, ateşkesin ilk aşamasının sona ermesiyle birlikte Gazze’ye tüm insani yardımları engelledi ve bölgenin elektrik akışını kesti. BM uzmanları, bu durumu “açlığı bir silah olarak kullanmak” ve “savaş suçu” olarak tanımladı.
İsrail'in bu adımı, Gazze'deki halkı kitlesel bir kıtlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Bölgede su kaynaklarının tükenmek üzere olduğu, hastanelerin elektriksiz kaldığı ve tıbbi malzemelerin hızla azaldığı bildiriliyor.
Mart ayının başında sona eren ateşkes sürecinde Hamas, 33 İsrailli ve 5 Taylandlı esiri serbest bırakırken, İsrail 2 bin Filistinliyi serbest bırakmıştı. Ancak İsrail, anlaşmanın ikinci aşamasına geçmek yerine saldırılarını yeniden başlatarak süreci tamamen baltaladı.
İsrail, Gazze'de kontrolü ele geçirmek ve Hamas’ı tamamen tasfiye etmek için ABD ve Batı’nın desteğiyle hareket ederken, Gazze halkını açlığa mahkûm ediyor. İsrail’in bu hamlesi, uluslararası hukuku ve insan haklarını açıkça ihlal etmesine rağmen Batı dünyası sessiz kalmaya devam ediyor.
Arap Dünyası ve Uluslararası Toplum Ne Yapacak?
İsrail’in vahşi saldırıları karşısında Arap dünyası ve uluslararası toplumun nasıl bir tepki vereceği büyük bir soru işareti. Mısır, Gazze’nin yeniden inşası için 53 milyar dolarlık beş yıllık bir plan önerse de, İsrail’in saldırıları devam ettiği sürece bu planların hayata geçirilmesi mümkün görünmüyor.
Öte yandan, Trump yönetimi ve Batı dünyasının İsrail’i desteklemeye devam etmesi, Filistin halkını yalnız bırakıyor. Batı’nın "barış" söylemlerine rağmen İsrail’e verdiği koşulsuz destek, Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çevirmeye devam ediyor.
Bu süreçte, İslam dünyasının ve bağımsız güçlerin nasıl bir tavır alacağı, Filistin davasının geleceğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri. İsrail’in Gazze’deki vahşeti, Batı’nın desteğiyle sürdüğü sürece, Filistin halkının direnişten başka bir seçeneği kalmayacak gibi görünüyor.
Gazze kan ağlarken, dünya sessiz. Peki, bu sessizlik ne zamana kadar sürecek?
