Atatürkçülerin gazetesi Yeniçağ’ın köşe yazarlarından Arslan Bulut, “Başkanlık, Başyücelik, ve Zeus devleti! (1)” başlıklı yazısında Erdoğan, başyüceliğe ulaştığını ama devletin kurumlarını istediği gibi değiştiremediğini ifade ettikten sonra, “CHP’nin Meclis’e soktuğu eski AKP kadrolarının desteğiyle Anayasa değiştirilirse Türkiye’yi nasıl bir rejim bekliyor? Eldeki verilere göre Türkiye’yi bekleyen, yeni bir Zeus devletidir!” dedi.
Bulut belli ki Başyüceliğin uygulandığını ama yeterli olmadığı için de devletin, “öfkelenince şimşekler çakan, memnun edilince bağışlar yağdıran tanrılar tanrısı Zeus”a evrileceğini sanıyor!
Yeni anayasada Başyücelik veya Başyücelik’ten bir şeyler olacak mı bilemeyiz! İktidarın böyle bir niyeti varsa ne ala ama yoksa bile Türkiye’nin artık bu yola girdiği ve bunun önüne çıkmaya çalışanların tarih sahnesinden silineceği de muhakkak!
İşte Arslan Bulut’un yazısı:
CHP grup başkanvekili Gökhan Günaydın, basın toplantısında Necip Fazıl’ın “Başyücelik Devleti” tasarımından bahsetti. Günaydın, 2014 yılında, henüz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmemişken de Erdoğan’ın “Yeni Türkiye” tasarımının, Necip Fazıl’ın “İdeolocya Örgüsü” kitabındaki “Başyücelik Devleti” olduğunu söylemişti.
Günaydın, Necip Fazıl’ın kitabındaki, “Dava sahibi güzidelerden örülü Yüceler Kurultayı, Başyüce'yi seçecek, devletin adı Başyücelik olacaktır. Yüceler Kurultayı ‘milletin keyfi böyle istiyor’ tesellisi altında hayvani başıboşluğa tahammül edemez. ‘Başyücelik bütün neşir vasıtalarını denetleyecektir. Matbuat hürriyeti milli ve içtimai felakettir, kaldırılmıştır. Roman, şiir, ilim, fikir, haber, röportaj vb. neşrinden evvel devletçe tasdik edilecektir.’ Sokak, meydan ve umumi yerler.. üstün insan ifadesine malik şahıslardan başka parazit ve kötülük cinslerinden zorla temizlenecektir." ifadelerinden yola çıkarak “Yeni Türkiye dedikleri budur...” diyordu.
Aslında Graham Fuller’in “Yeni Türkiye” kitabında da böyle bir Türkiye tasarlanmıştı ama konuyu dağıtmayalım...
***
Konuyu 2012 yılında haber.sol.org.tr’de yazan akademisyen Fatih Yaşlı, ayrıntılı olarak incelemişti.
Çıtayı yükselten yazıları le tanınan Yaşlı, “Başkanlık Yetmez Başyücelik Devletine Geçelim” başlıklı yazısında, Erdoğan’ın Necip Fazıl’ın söylemlerini kullandığını örneklerle hatırlatarak özetle şu tespitleri yapmıştı:
“Necip Fazıl’ın 1968 yılında ‘İdeolocya Örgüsü’ isimli bir kitabı yayınlanır. Necip Fazıl, bu kitabında, idealindeki devlet ve toplum düzenini en ince ayrıntısına varıncaya kadar anlatır ve bu düzeni ‘Başyücelik Devleti’ olarak adlandırır:
Başyücelik Devleti’nde, meclis yerine bir ‘Yüceler Kurultayı’ bulunur. Bu kurultay, ‘milletin en iyi düşünen ve en iyi yapanları’ndan oluşur. Yüceler Kurultayı’nın her bir üyesi, vecd ve aşk içinde yaşar. Davasından başka hiçbir hasis fert ve nefs hayatı sürmez.
Yüceler Kurultayı ilk seferinde bir kurucu meclis tarafından oluşturulur ve sonra Kurultay üyeleri, bu göreve layık olmadıklarını gösteren sebepler dışında, ölünceye kadar görevlerini sürdürürler. Yüceler Kurultayı yaşları 40’la 65 arasında değişen 101 kişiden oluşur ve Kurultay’ın üyeleri ‘halkın değil, Hakkın’ seçtikleridir.
Yüceler Kurultayı, kurulmasının ardından, kendi içerisinden bir kişiyi ‘Başyüce’ olarak seçer. Başyüce devlet başkanıdır ve devletin ismi de Başyücelik Devletidir. Başyücelik seçimleri her beş yılda bir yenilenir. Başyüce, beş yılda bir yapılan seçimleri kazanmak şartıyla, ölünceye kadar bu vazifede kalabilir.
Necip Fazıl’a göre Başyüce ‘milletini tek şahıs içinde yekûnlaştıran baş örnek’tir ve onun her edası ve işi ‘ben milletimin görünürde en ahlaklı, en bilgili ve en akıllı ferdiyim’ anlamına gelmektedir. Başyüce kanunlara aykırı emirler veremez ama ‘her emri, kanunu tamamlayıcı ve belirtici ayrı bir kanundur. Kanunun bir şey söylemediği yerde Başyücenin emri katidir.’
Başyüce bir emriyle hükümeti değiştirebilir, hükümet ‘en büyük mümessilinden en küçüğüne onun adına iş görür’, adalet onun adına dağıtılır, Başyüce ‘bütün icra vasıtalarının ve bütün şubeleriyle ordunun başıdır. Başbuğ doğrudan doğruya Başyücenin vekilidir.’ ”
***
Fatih Yaşlı’nın bu tespitlerden sonra değerlendirmesi şöyleydi:
“Necip Fazıl’ın Başyücelik Devleti, Platon’un Devlet kitabında anlattığı ideal devletin İslami kaidelere göre yeniden yorumlanmış bir halidir ve klasik bir sağcı/faşizan ütopyadır. Yeni Anayasa ve başkanlık sisteminin tartışıldığı ve daha da tartışılacağı şu günlerde, mevcut haliyle bir başkanlık sisteminin iktidara yeterli görünmediği açık olduğuna göre, başkanlık sistemine değil, Başyücelik devletine geçmek düşünülebilir.”
Bilindiği gibi, Türkiye 15 Temmuz 2016’da bir kaosa sürüklenir gibi oldu, ardından Devlet Bahçeli 2017 yılında, “Tayyip Erdoğan Anayasa’ya uymuyorsa, Anayasa Tayyip Erdoğan’a uydurulsun” diyerek Cumhurbaşkanlığı sisteminin önünü açtı.
Bugün, anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanlığı sistemi de Erdoğan’a yetmiyor, “Yeni Anayasa” istiyor...
Erdoğan, başyüceliğe ulaştı ama devletin kurumlarını istediği gibi değiştiremedi...
CHP’nin Meclis’e soktuğu eski AKP kadrolarının desteğiyle Anayasa değiştirilirse Türkiye’yi nasıl bir rejim bekliyor? Eldeki verilere göre Türkiye’yi bekleyen, yeni bir Zeus devletidir!