Dünya insan fıtratına aykırı bir hızla değişti, insan kendisine yabancılaştı. Madde plânında pek çok şey kazanmış olsa da, mânen iflâs etti, içi boş bir görüntüye dönüştü. Varlığa dair tüm bilgiyi içinde barındıran tecelli nurunu kabul etme istidadını yitirdi… Fıtratında varolan nitelikleri geliştirerek eksiksiz ve kusursuz bir biçimde varolamıyor... İnsanın kendisi tükendi, artık yücelemiyor! İç âlemindeki düzen, savaş sonrası bir kasabanın görüntüsünden farksız; yıkık, dökük ve perişan! Fakat, hâline şuuru olmadığı için teselliyi yanlış yerlerde ve yanlış şeylerde arıyor. Bunların hiçbiri derdine deva olmadığı gibi aksine aklı yolundan saptırıp gerçek sorunlarla ve sorunlarıyla ilgilenmesini engelliyor. “Sorun üreten bir düşünce tarzıyla sorunlarını çözmeye çalıştıkça” biraz daha batıyor…
Mevlüt Koç
Yazının tamamı için TIKLAYINIZ