Dünya, Gazze'de İsrail'in gerçekleştirdiği soykırımı canlı olarak izliyor; şu ana kadar yaklaşık 42 bin kişi katledildi ve yüz binlerce kişi yaralandı. Saldırılar, hastaneler, okullar ve ibadethaneler dahil birçok sosyal alanı hedef alarak, binlerce çocuğun eğitim hakkını gasp etti. Yaşanan travmalar, ailelerin gözlerinde derin izler bırakırken, savaşın bıraktığı yıkımın ardında pek çok acılı hikaye yer alıyor.
Tüm dünya, tarihte eşine az rastlanır şekilde bir soykırımı canlı yayında izliyor. Herkesin bakışları altında "olmaz" ya da "olamaz" denen katliamlar gün be gün katlanarak gerçekleşiyor.
360 kilometrekarelik bu küçük kara parçasında olup bitenlere üzüntüyle, korkuyla, öfkeyle ve hayretle şahitlik eden Gazzeliler, kendilerini görmezden gelenlerin ve bu drama son vermeyenlerin yüzüne anlamlı bir bakış bırakıyor.
İsrail'in saldırılarında şu ana kadar yaklaşık 42 bin kişi katledildi. Yüz binden fazla kişinin yaralandığı saldırılarda binlerce Gazzeli ise psikolojik travma yaşıyor. Enkazlardaki çok sayıda cesede de halen ulaşılamıyor.
Çok sayıda sosyal alanı doğrudan hedef alan İsrail, hastaneleri, okulları ve ibadethaneleri vuruyor. Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana devam eden İsrail saldırılarında 325 tarihi ve kültürel mirasın çoğu yıkıldı.
Binlerce çocuğun okula gidemediği Gazze'de geleceğe dair belirsizlik hakim. Saldırıların hedefi haline gelen anne ve babaların gözlerindeki ifade, saldırıların bıraktığı izleri açıkça ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre bir yıldır devam eden soykırımda yaklaşık 18 bin çocuk yetim kaldı, yüzlerce ailede en az bir ebeveyn İsrail tarafından öldürüldü.
"Çocuklarıma doyamadım..."
"Uyuyorduk, ağır bir bombardıman oldu. Kucağım molozla doldu... Bebeklerim on yıllık evliliğimin ardından dünyaya geldi, henüz onlara doyamamıştım."