Filistin resmi raporları ise UNRWA'da kayıtlı olmayanlar da göz önünde bulundurulduğunda, mültecilerin sayısının 6,4 milyondan daha fazla olduğuna işaret ediyor.

Filistinli mülteciler, dünyanın farklı ülkelerinde çıkan çatışma ve savaş sebebiyle mülteci durumuna düşerek zorlu hayat şartlarına maruz kalanlarla aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor.

BM de her yıl 20 Haziran'ı Dünya Mülteciler Günü ilan ederek dünyanın dört bir yanındaki mültecilerin içinde bulundukları kötü duruma karşı dikkati çekmeye çalışıyor.

İsrail'in kurulduğu 1948'den önce tarihi Filistin topraklarında 1 milyon 400 bin Filistinli yaşıyordu. İsrail'in kuruluşuna giden süreçte silahlı Siyonist çeteler tarafından düzenlenen saldırılar nedeniyle 800 bin Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. UNRWA ise o dönemde göçe zorlanan Filistinlilerin sayısını 750 bin olarak kabul ediyor.

Söz konusu dönemde Filistin'de zorunlu göçe maruz kalan köy ve şehirlerin sayısı 1300'e ulaştı. İsrail güçleri tarafından o tarihlerde Filistinlilere ait ele geçirdiği 774 şehir ve köyden 531 tanesini tümüyle yıktı.

Filistin İstatistik Kurumu tarafından mayıs ayında yayımlanan rapora göre, mültecilerle birlikte Filistin nüfusu, 2022 yılının sonu itibariyle 14,3 milyona ulaştı. Böylece Filistin nüfusunun, 1948'deki Büyük Felaketten (Nekbe) bu yana yaklaşık 10 kat arttığı görülüyor

Raporda, 14,3 milyonluk nüfusun yaklaşık yarısına tekabül eden 7,1 milyonun işgal altındaki Filistin topraklarında yaşadığı belirtildi. Söz konusu 7,1 milyonluk Filistinliden 3,2 milyonun Batı Şeria'da, 2,2 milyonun Gazze Şeridi'nde ve 1,7 milyonun ise İsrail'de yaşadığı aktarıldı.

BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansının Aralık 2020 kayıtlarına göre, Filistinli mültecilerin sayısı 6,4 milyona ulaştı. Bunlardan yaklaşık 2 milyonu Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaşıyor.

Lübnan'da 12, Ürdün'de 10, Suriye'de 9, Batı Şeria'da 19, Gazze'de 8 olmak üzere UNRWA'ya bağlı 58 mülteci kampı bulunuyor. Filistin İstatistik Kurumunun mayıs ayındaki raporunda toplam kayıtlı mültecilerin üçte birinin bu kamplarda kaldığı kaydedildi.

Filistinli mültecilerin geriye kalan 3'te ikisi ise Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin yanı sıra Filistin'e komşu ülkelerdeki köy ve şehirlerde yaşıyor.

UNRWA'ya göre mülteci kampı, ev sahibi ülkenin Filistinli mültecilerin konaklaması ve ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yapıları inşa etmek üzere tahsis ettiği alanı ifade ediyor. Filistinli mülteciler, üzerinde yaşadığı araziyi mülk edinme hakkına sahip değil.

Filistinlilerden mülteci statüsündekilere hizmet verme faaliyetleriyle yetinen UNRWA, kendisine tahsis edilen kampların dışında da mültecilerin eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak okul ve sağlık merkezlerini işletiyor.

ABD'li sporcu: Mossad, Epstein üzerinden ülkeyi ele geçirdi ABD'li sporcu: Mossad, Epstein üzerinden ülkeyi ele geçirdi

Filistinli mülteciler, kamplarda yoksulluk, nüfus yoğunluğu ve yetersiz altyapıyla karakterize edilen sosyal ve ekonomik bir hayat yaşıyor.

Topraklarından 75 yıl önce göçe zorlanan Filistinli mültecilerin bir kısmı zamanla Körfez ve diğer Arap ülkelerinin yanı sıra ABD ve Avrupa ülkelerine dağıldı.

UNRWA'nın faaliyet bölgeleri dışına çıkan mültecilerin sayısına dair net bir bilgi olmamakla birlikte, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Filistinlilerin sayısının 800 bini bulduğu belirtiliyor.

Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün, Lübnan ve Suriye'de Filistinli mültecilere sağlık, eğitim ve sosyal yardım hizmetleri sunan UNRWA'ya ait bin 300 tesis bulunuyor.

UNRWA, Kasım 2022'de Filistinli mülteciler arasındaki yoksulluğun yüzde 90 civarında olduğunu açıklamıştı.