Yahya Sinvar’ın Hamas’ın yeni lideri olmasını şöyle yorumlayabiliriz:
Yahya Sinvar’ın seçilmesi, Hamas içindeki kurumsal ve istişari çalışmalarından sonra ortaya çıkan bir sonuçtur. Hamas’ın toplu bir şekilde ve bütün kurumların çalışmaları neticesinde ve bütün oyları alarak çıkan bir isimdir. Aslında Sinvar, Aksa Tufanı’nın gerçekleştirildiği sırada Hamas’ın Gazze’deki lideriydi. On aydır Hamas’ın Gazze’deki lideri ve en ön saflarda işgalci düşmana karşı meydan okuyan biri olarak İsrail’in birinci hedefi halindeydi. Yahya Sinvar’ın seçilmesi, İsrail’e topyekûn olarak bir “güç” mesajı anlamına geliyor.
“Ufku ve vizyonu olan bir isim”
Diğer taraftan da Filistin halkına yeni bir “destek” mesajı verilmiş oluyor. Bilindiği gibi işgalci İsrail, Yahya Sinvar’ı “öldürülmüş”, “yok edilmiş” bir isim olarak göstermeye çalıştı. Haniye’nin şehit edilmesinden sonra -buna bir cevap niteliğinde- Yahya Sinvar seçiliyor ve Hamas’ın lideri ilan ediliyor. Zaten Yahya Sinvar çok erken yaşlarda direnişe katılmış ve uzun yıllar boyunca esir alınmış bir kişiydi. Yahya Sinvar, çok zeki ve analiz yapmayı seven, dinlemeyi tercih eden, çok okuyan, işgalci İsrail’i tüm ayrıntılarıyla bilen ve uzmanı olan bir isimden bahsediyoruz. Bir ufka ve vizyona sahip bir isim… Diğer taraftan güçlü bir isim.
Karar mekanizması
İsmail Haniye’nin şehit edilmesiyle direnişe bir “darbe” vurmak istediler. Ancak Hamas, Yahya Sinvar’la birlikte direnişin hala güçlü olduğunu ve çok sağlıklı bir mekanizmaya sahip olduğunu gösterdi. Böyle kısa bir zaman içerisinde geçilen aşamalar ve yapılan istişare toplantıları, karar mekanizmalarının nasıl çalıştığını göstermiş oldu. Böyle bir okuma yapılması gerekir. Bazıları, “Sinvar’ın seçilmesinin daha “sert” bir Hamas anlamına geleceğini söylüyor. Aslında böyle bir durum söz konusu değil. Bunu söyleyenler Hamas’ı doğru okuyamıyor. Hamas’ın kurumsal bir yapısı var. Aslında bu kurumsal yapıda Gazze’nin bir lideri olarak Sinvar da vardı. Ve bütün geçtiğimiz bu süreçler içinde, özellikle müzakerelerde Sinvar’ın da rolü vardı. Büyük ve ciddi bir rolden bahsediyoruz. Hamas bu şekilde devam edecek.
Ateşkes anlaşmalarının neticeye ulaşmamasının sebebinin Netanyahu’dur. Bunu hep beraber gördük. Bir taraftan müzakere yapıyorsun ama bir taraftan da öldürüyorsun! Hamas bu müzakereleri bir kurum olarak değerlendiriyor ve sonuca ulaşmaya çalışıyordu. Yahya Sinvar’ın seçilmesi tüm bu sürece karşı güçlü bir mesaj olarak görülmeli.
Direniş gruplarının desteği
Diğer taraftan şöyle de okuyabiliriz: Filistin’deki gruplar arasında aslında Sinvar, uzlaşma konusunda aslında ciddi adımlar atan bir liderdi. İnsanlar Sinvar’ı Yasir Arafat gibi bir lider olarak görüyorlar. “Artık Filistin’de bir uzlaşma söz konusu değil” gibi bazı olumsuz şeyler de söylendi. Aslında bu uzlaşma meselesi değil, Filistin’in siyasî sisteminde bir sorun var… Ama uzlaşma meselesinde bütün gruplar tek çatı altında, direnişin çatısı altında toplanmış vaziyette. Zaten Hamas, bütün gruplarla irtibat kurarak ve iletişimde bulunarak direnişi yönetiyor. Bütün direniş gruplarından yapılan açıklamalarda da bunu görebiliyoruz. Geçtiğimiz kısa zaman içerisinde Sinvar’ın seçilmesini tebrik eden ve hayırlı dileklerde bulunan çok sayıda Filistinli direniş grupları oldu. Böyle bir okuma yapmanın daha doğru olacağına inanıyorum…
Kaynak: Baran Dergisi