Dünya eflasyondan yakınırken Çin ekonomisi Temmuz ayı itibarıyla deflasyona girdi. Çin’de tüketici fiyatları geçtiğimiz yılın Temmuz ayına göre yüzde 0,3 oranında azaldı, üretici fiyatlarında ise yüzde 4,4 oranında bir gerilime yaşandı. Bu gelişmeler hem tüketimin hem de üretimin hissedilir oranlarda azalmasına neden oldu.

Çin ekonomisi pandemiden tahmin edilenden çok daha fazla zarar gördü. Bu yılın ilk iki çeyreğindeki büyüme oranı geçtiğimiz yıla göre sadece yüzde 0.8 oranında daha fazlaydı. Büyük rakamlara alışık olan Çin ekonomisi için bu bir felaket anlamına geliyor.

Gücü büyümesinden gelen Çin ekonomisinde yaşanan deflasyonun uzmanlara göre farklı nedenleri var. Bunların başında pandemi döneminde krizi yönetme başarısı gösteremeyen hükümete duyulan güvensizlik geliyor. Çin’in yaşadığı jeopolitik gerilimler de tüketicilerin ve işletmelerin güvenini azalttı. İnşaat sektöründe yaşan büyük kriz de ülkenin düştüğü ekonomik durumun en önemli diğer nedenlerinden birisi olarak görülüyor.

BORÇLAR ARTTI YATIRIMLAR AZALDI

Çin’deki bir çok kent ve eyalet yüksek borç yükü altında ve gençler arasındaki işsizlik gittikçe yükseliyor. Ülkeye yapılan yapancı yatırımların miktarı bu yılın ilk iki çeyreğinde 1998’den beri en düşük seviyeye inerek 5 milyar dolar olarak açıklandı. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 20 milyar dolardı.

Türkiye’den İsrail’e ambargo Türkiye’den İsrail’e ambargo

Kamuoyu büyük reform beklentileri içindeyken Çin hükümeti her gün açıkladığı küçük tedbirlerde ekonomik durgunluğun sonlandırmaya çalışıyor. Teşvikler, girişimciler için vize kolaylıkları, sektörel bazı tedbirler ülkedeki genel olumsuz havanın iyileşmesine yetmiyor. Çin hükümeti vatandaşlara çağrıda bulunarak ekonomik durumun iyileştirilmesi yönünde fikirleri olanların bunu resmi kurumlara bildirmesini istedi.

RESMİ RAKAMLAR YANILTICI

Gözlemciler Çin’in açıkladığı resmi rakamların da yanıltıcı olduğu görüşünde. Hükümet veriler üzerinde oynayarak daha da olumsuz olan durumu güzelleştirme peşinde. Yüzde 20’in üzerinde açıklanan genç işsiz oranlarının aslında bunun iki katı olduğunu iddia eden Batılı gözlemciler var.

Ülkedeki deflasyon vatandaşları tüketmek yerine gelirlerini biriktirmeye yönlendiriyor. Tasarruf oranları vatandaşların toplam aylık gelirlerine göre yüzde 30 gibi çok yüksek bir düzeyde. Bu oran Almanya’da 2022 yılında yüzde 11’di. Tüketicilerin bu denli yüksek oranda tasarrufa yönelmesi iç piyasanın durması anlamına geliyor.

Hükümet bir yanda büyük jeopolitik çatışmalar içindeyken, öte yandan da tüketicilerin güvenini kazanıp piyasaları harekete geçirmek gibi zor bir ikilemin içinde. Son olarak ABD’nin uygulamaya soktuğu yüksek teknolojik ürünler konusundaki yaptırımlar ülkedeki olumsuz havayı daha da arttıracak.