1903 yılında Balıkesir'in Gönen ilçesinde dünyaya gelen Gönenli Mehmed Efendi, tasavvufun ruhani atmosferiyle yoğrulmuş, ilme ve hikmete gönül vermiş bir şahsiyet olarak İslam dünyasında derin izler bırakan bir gönül insanıdır. Aslen Kırım kökenli bir çiftçi ailesine mensup olan Mehmed Efendi, henüz çocukluk yıllarından itibaren dinî ilimlere olan ilgisi ve derin kavrayışıyla çevresindekilerin dikkatini çekmiştir. Yaşadığı dönemin zorluklarına rağmen, ilim aşkı ve Allah yolunda hizmet azmi, onun hayatının her safhasına damgasını vurmuştur.

1920’li yıllarda İstanbul’a gitmesi, Mehmed Efendi’nin hayatında dönüm noktası olmuştur. İstanbul'un ilim ve irfan dolu atmosferinde İmam-Hatip Mektebi’nde öğrenim gören Mehmed Efendi, bu süreçte yalnızca zahirî ilimlerle değil, tasavvufun derinlikleriyle de ilgilenmiştir. Manevi bir yolculuk olarak gördüğü eğitim hayatında ilme olan aşkı, onu meslektaşları arasında farklı bir yere taşımış ve soyadı kanunuyla “Öğütçü” soyadını alması, onun irşad vazifesinin bir sembolü olmuştur.

Hizmet yılları

Mezuniyetinin ardından, ilk görev yeri olan Gönen Merkez Camii’nde imamlık yapmaya başlamıştır. Gönen’in bereketli topraklarında yetişen Mehmed Efendi, burada sadece namaz kıldıran bir imam değil, aynı zamanda halkın manevi rehberi olmuştur. Dinî ilimlerin yanı sıra insanlara ahlak ve manevi değerler aşılamış, onların gönüllerine dokunmayı başarmıştır. Ancak ilim ve irfan yolculuğu onu İstanbul’a geri getirmiş ve burada çeşitli camilerde imamlık yaparak hizmetlerine devam etmiştir.

Mehmed Efendi’nin irşad vazifesinin en önemli dönemi, Sultanahmet Camii’nde uzun yıllar imamlık yaptığı dönemdir. Bu dönem, onun halk nezdinde büyük bir sevgi ve saygı kazanmasına vesile olmuştur. Sultanahmet Camii, Mehmed Efendi’nin rehberliğinde yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda hakikatin ve hikmetin dile getirildiği bir irfan merkezi hâline gelmiştir. Onun vaazları, dinleyicilere Kur’an ve sünnet ışığında bir hayat inşa etmenin yollarını gösterirken, tasavvufun derinliklerini de sade bir üslupla aktarmıştır. İnsanlar, onun huzur veren sesinde hem dünyevî sıkıntılarına çare bulmuş hem de manevi huzura ermiştir.

Kur’an hizmeti

Reisülkurrâlık görevini de üstlenen Mehmed Efendi, Kur’an’ı Kerim’in tilaveti ve öğretilmesi hususunda büyük bir hassasiyet göstermiştir. Anadolu’dan İstanbul’a gelen yüzlerce öğrenciye yalnızca Kur’an ilmi değil, aynı zamanda edep, ahlak ve irfan da aşılamıştır. Öğrencilerinin ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçları gibi gören Mehmed Efendi, onların maddi ve manevi olarak desteklenmesine büyük önem vermiştir. Bazen bir öğretmen, bazen bir baba gibi davranarak onların hayatlarına dokunmuş ve manevi gelişimlerinde önemli bir rol oynamıştır.

Türkiye'nin zor dönemlerinden biri olan Kemalist rejim döneminde döneminde Kur’an öğretiminin yasaklandığı bir süreçte Mehmed Efendi, dinine olan bağlılığından taviz vermemiştir. Kur’an bulundurduğu için bir süre hapis cezasına çarptırılmış, ancak bu süreci bile Allah’a yakınlaşmak ve insanlara faydalı olmak için bir fırsat olarak görmüştür. Hapishanede mahkûmlara dinî rehberlik yapmış, onların hayatlarında bir dönüm noktası olmuştur. Zorluklara karşı gösterdiği sabır, onun Allah’a olan teslimiyetinin bir tezahürü olmuştur.

Nasihatlerle Dolu Bir Hayat

Gönenli Mehmed Efendi’nin sözleri ve nasihatleri, onun manevi bir kılavuz olarak ne kadar derin bir hikmete sahip olduğunu göstermektedir. Şu ifadeleri, onun tasavvufî bakış açısını özetler niteliktedir:

  • İlim, insanı Rabbine yaklaştırmıyorsa o ilim, sadece bir yükten ibarettir.
  • Dünya bir misafirhanedir; azığını iyi hazırlayan, ahirette mesut olur.
  • Talebenin duasını almak, insanın ahiretine yapılmış en büyük yatırımdır.

Son yılları

7 Temmuz 1982’de emekli olmasına rağmen, Mehmed Efendi irşad faaliyetlerine ara vermeden devam etmiştir. Ömrünü ilme, irfana ve Allah yolunda hizmete adayan bu büyük âlim, 2 Ocak 1991’de dar-ı bekaya göç etmiştir. Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazında binlerce kişi, onun geride bıraktığı manevi mirası selamlamak için saf tutmuştur. Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’ne defnedilen Mehmed Efendi, dualarla anılan bir abide şahsiyet olarak tarihteki yerini almıştır.

Tasavvufi mirası

Gönenli Mehmed Efendi, sadece bir imam veya vaiz değil, gönüllere dokunan bir mürşid-i kâmil ve hikmetle yoğrulmuş bir gönül insanıydı. Onun hayatı, dinin esaslarını anlatırken ahlakî bir duruş sergileyen, manevi ilimlerle halkı aydınlatan ve her durumda insanlığa hizmet eden bir örneklik teşkil etmektedir. Bugün bile onun öğretileri, yetiştirdiği talebeler ve halk üzerindeki derin etkisiyle yaşamaya devam etmektedir.

Bu dünyadan göç eden ama sözleriyle, nasihatleriyle ve hizmetleriyle hâlâ gönüllerde var olan Gönenli Mehmed Efendi, adeta bir tasavvuf yıldızı olarak İslam âlemini aydınlatmaya devam etmektedir.