Selâm ile…

Dünya büyük bir hesaplaşmaya doğru son sürat ilerliyor. ABD hegemon güç olma kabiliyetini kaybederken, Rusya ve Çin birlikte hareket ederek dünya pastasındaki payını artırmak istiyor. Batıdan ABD-AB, kuzeyden Rusya, doğudan ise Çin kıskacında bulunan İslâm dünyasının ise birçok bölgesinde kaos devam ediyor. Büyük hesaplaşma yaklaşırken, “Şartlar Türkiye’yi tarihî misyonunu üstlenmeye zorluyor!” Müslüman ülkeler için bir savunma paktı ihtiyacı kendisini fazlasıyla dayatıyor.

İslâm dünyasında, tek tek ele alındığında belli meselelerde önemli mesafe kat etmiş ülkeler ile karşılaşmak mümkün. Misal vermek gerekirse, Türkiye’nin silahlı insansız hava aracı konusundaki gelişimi ile Pakistan’ın nükleer kapasiteye sahip tek devlet olduğu herkesin malûmu… Endonezya ve Malezya başta olmak üzere Müslüman Türk devletleri ve Afrika devletleri de dahil edildiği ve ülkelerin kapasiteleri ile uzmanlık düzeylerine göre birbiriyle ahenkli şekilde bir arada bulunacağı bir askerî pakt sayesinde, gerek ABD ile AB gerekse de Rusya ile Çin ile rekabet edebilecek bir güç bloğu ortaya çıkacaktır. Müslüman ülkelerin sahip olduğu bu potansiyel gücün artık kinetik bir güce dönüşme vakti çoktan gelmiş, hatta geçmektedir.

Bunun bir an önce hayata geçirilip, askerî çerçevede başlayacak bu birlikteliğin iktisadî-ticarî bir entegrasyona dönüşmesi için de adımlar atılmalıdır. Zira, bu birlikteliğe dahil olma potansiyeli taşıyan ülkelere baktığımızda 1 milyarı aşan bir toplam nüfus ile karşılaşırız ki, bu aynı zamanda son derece büyük bir enerji, hammadde, emek ve pazar demektir. Elbette bu adımlar atıldığı takdirde işin müntehasında varacağı yer siyasî bir birliktelik olacaktır.

Kapağımızda bu meseleyi değerlendirdik ve “Büyük Doğu Savunma Birliği” manşetini attık. Kapak mevzumuzu Ömer Emre Akcebe, “Fillerin Davranış Bozukluğu, İrade ve Ahlâk” başlıklı yazısında işledi.

Kapak mevzumuz ile alakalı olarak Gazeteci Yazar Ardan Zentürk ile bir röportaj yaptık. Ardan Zentürk, halkların desteklediği idarelere sahip olan Müslüman ülkelerin bir savunma birliği oluşturması ve Türkiye ile Pakistan’ın “Ortak Nükleer Caydırıcılık Komutanlığı!” kurması gerektiğini belirtiyor.

Yasir Abdülaziz bu haftaki yazısında Türkiye-BAE ve İsrail-BAE ilişkilerini değerlendiriyor ve Türkiye’nin İsrail’in hesaplarını beklenmedik bir manevrayla bozduğunu söylüyor. Yazısının başlığı “Erdoğan, Bennett-Bin Zayed Buluşmasında Gıyaben Bulundu.”

Çakal Carlos (Salim Muhammed), Türkiye, Venezüella ve Küba’ya yönelik Siyonist-emperyalist saldırıların başarısızlıkla sonuçlanacağını belirtirken Türkiye’nin yeni bir sürece girdiğini ifade ediyor.

Mustafa Kökmen, “Latin Amerika’da Düşünce Dünyası” başlıklıyla dergimizde.

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki Cihat Kısa isimli akademisyenin Hazreti İsa ve Hazreti Meryem ile alakalı iftiraları gündem oldu. Çeşitli okullardaki İslâmî ilimler ve ilahiyat fakültesi öğrencileri bu iftiralara karşı protesto gösterileri düzenledi. Bu gösterilerin haberlerini bu mevzuda Melikşah Sezen’in “Pirüpak” lekelidir Hz. Meryem’in yanında!” başlıklı yazısını dikkatinize sunuyoruz.

Faruk Hanoğlu, “Kumar ve İntihar” başlıklı yazısında insanın iç dünyasına yönelik bir sorgulama denemesi yapıyor.

Abdulkerim Kiracı, “Filibeli Ahmed Hilmi”nin portresini çiziyor.

Baran’ın bu sayısında sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…

Aylık Baran Dergisi 31. sayı çıktı! Aylık Baran Dergisi 31. sayı çıktı!

Allah’a emanet olun.