Florida eyaletine bağlı Tampa şehrinde internet çizgi roman sanatçılığı ve bağımsız kıyafet tasarımcılığı yapan 35 yaşındaki Nefertari Moonn, Kur'an-ı Kerim okumaya duyduğu ilgiyi, Müslüman olma sürecini ve İsrail'in Gazze'de 7 Ekim'den bu yana sivilleri hedef alan saldırılarını değerlendirdi.
Moonn, eşi Müslüman olduğu için İslam'a uzak olmadığını ancak İsrail'in saldırıları karşısında Filistinlilerin cesaret ve inançlarından ödün vermeyen duruşundan etkilendiğini dile getirerek, bunun kendisini Kur'an'ı ve İslam'ı araştırmaya yönelttiğini söyledi.
Filistinlilerin, ölüme çok yakın yaşadıklarını ve inançlarını hiç kaybetmediklerini gördükten sonra arkasındaki ilahi nedeni araştırmaya başladığını aktaran Moonn, "(Gazze'de) Anneler, babalar, erkek ve kız kardeşler tüm ailelerini kaybetmelerine rağmen bir şekilde sahip oldukları şeyler için hala minnettar olduklarını söylüyor. Dünya genelindeki pek çok insan gibi bu durum benim de çok ilgimi çekti." şeklinde konuştu.
Moonn, Filistinlilerin sergiledikleri duruşun, kendisini İslam'a yakınlaştırdığına vurgu yaparak, "Eminim pek çok kişi, Filistinlilerin bu çalkantılı zamanlarında bile inançlarını nasıl koruduklarını görüp Kur'an'a, İslam'a yöneldi. Bu dönemde onların inançlarından aldıkları gücü görmezden gelmek istemiyorum." diye konuştu.
Yaşadıkları her türlü felakete rağmen hayatlarına devam eden Filistinlilerin, gördüğü en güçlü ve en dayanıklı kişiler olduğunu ifade eden Moonn, şöyle devam etti:
"İsrail'in saldırılarının Müslüman olmamda etkili olduğunu söyleyemem. Beni İslam'a yönlendiren sadece Filistin halkının inancı ve cesaretiydi. Filistinlilerin yaşadığı tüm yıkıma rağmen hala Allah'a inandığını, yakardığını, gülerek dualar ettiğini görmek son derece etkileyici ve güzel. Bunun ardındaki nedeni araştırmak gerekiyor çünkü onlar gördüğüm en güçlü ve dayanıklı insanlar fakat ben bunun daha da fazlasının İslam'la ilgili olduğuna inanıyorum."
- "Kur'an birçok Amerikalının onun hakkında bildiklerinin yanlış olduğunu gösteriyor"
Moonn, Müslüman olduktan sonra ailesi veya çevresinden herhangi bir baskı görmediğini dile getirerek, şunları anlattı:
"Ailem hakkımda olumsuz bir şey söylemedi. Müslüman olmam ya da İslam'a uymam için görünüşümü değiştirmemle ilgili olumsuz bir şey ifade etmedi. Her zaman çok anlayışlı ebeveynlerim oldu. Bu nedenle kendim olmaktan, kendimi ve dini inancımı ifade etmekten asla korkmadım. Çünkü ailem bana inandıklarımla özgürce düşünme fırsatı verdi. Ben de daha fazla insanın Kur'an'ı okumasını sağlamaya çalışıyorum, hatta okuma yaşındaki küçük yeğenlerimin bile Kur'an'ı tanımaları için uğraşıyor, bu konuda ne düşündüklerini görmeye çalışıyorum."
Kur'an-ı Kerim okumaya başladıktan sonra çoğu Amerikalının İslam hakkında bildiklerinin yanlış olduğunu fark ettiğine dikkati çeken Moonn, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kur'an'ı okumak, Kur'an'ın ne kadar mantıklı ve tutarlı olduğunu göstereceği gibi bizim bildiğimiz ve birçok Amerikalının (İslam hakkında) bildiklerinin tamamen yanlış olduğunu gösteriyor. Birçokları gibi Kuran'ı kendiniz okumaya ve kendi araştırmanızı yapmaya başladığınızda sahip olduğunuz birçok inançla örtüştüğünü görüyorsunuz. Ben Kur'an ve İslam'a her zaman saygılıydım. Belki de bunun benim için bir kader olduğunu hissediyorum. Her zaman içimde bir şeyler beni İslam'a çağırıyordu. Açıkçası bu his, beni İslam'a sevk etti."
- "Hepimiz artık olayların aslında o gün başlamadığını biliyoruz"
Moonn, Filistin topraklarındaki son gelişmeleri, 7 Ekim'den itibaren değerlendirmenin doğru olmadığının altını çizerek, "Hepimiz artık olayların aslında o gün başlamadığını, bunun İsrail ile Filistin arasında çok uzun yıllardır süren bir durum olduğunu biliyoruz. İşgalin nerede başladığını ve Filistin halkına daha önce neler yapıldığını biliyoruz. Bu açıkça bir toprak gaspı." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in Filistinlilere saldırmak için kullandığı argümanların gerçekliğini yitirdiğinden ve olayları sorgulayan kişiler nezdinde inandırıcılığının kalmadığından bahseden Moon, şunları dile getirdi:
"İsrail'in yaptıklarına karşı gerçekten söyleyebilecek hiçbir şeyim yok. Ülke olarak savundukları, sebep olarak öne sürdükleri her şeyin yalanlarla dolu olduğunuzu görüyoruz, biliyoruz. Şimdiye kadar söyledikleri hiçbir şey gerçek değildi. İsrail'in attığı her adımın, dünyada sorgulayan ve araştıran insanlar tarafından takip edildiğini bilmelerini istiyorum. Herkes ve hatta hükümetlerimiz bile artık onların tarafında olmadığımızı, desteklemediğimizi anlamaya başlıyor."
Moon, Filistinlilerin yalnızca 7 Ekim'den bu yana değil, yıllardır süregelen baskı ve zulme şahitlik ettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tüm dünyanın şu anda sizin için mücadele verdiğini bilmenizi istiyorum. Siz birçok insanın zihnini ve kalbini bizim olduğumuz bu hale açtınız. Hatta sizin sayenizde, yaşanan pek çok şeyin de farkına varıyoruz ve biliyoruz ki şu anda zor zamanlardan geçiyor ve size verdiğimiz desteği göremiyorsunuz. Gerçekten hepimizin sizin için dua ettiğini bilmenizi istiyorum. Hepimiz güvenliğinizi diliyor ve acıyı ortadan kaldırabilmeyi umuyoruz."