Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte başlayan İsveç'in NATO'ya girme macerası hâlâ nihayete ermiş değil. 

NATO kuralları gereği tüm üyelerini onayına ihtiyaç var. Türkiye ise İsveç'te faaliyette olan terör unsurlarının iadesi ve yasal işlem yapılması şartıyla onay vereceğini dile getirdi. Ancak bugüne kadar İsveç ufak adımlar dışında ciddi bir önlem almadı.

Osman Kavala'dan yeniden yargılanma talebi: Mahkeme heyeti değişti Osman Kavala'dan yeniden yargılanma talebi: Mahkeme heyeti değişti

"OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK YA DA OYNAMAMAK İŞTE TÜM MESELE BU"

Temmuz ayında yapılacak zirveyle İsveç'in NATO'ya gireceği hesabını yapan ABD, Türkiye'den bir türlü umduğunu bulamadı. ABD, 14-28 Mayıs seçimlerinde yaşadığı hezimetle de artık oyunun kurallarını değiştirme peşinde.

Bu bağlamda "Bilal Erdoğan'ın adının geçtiği yolsuzluk davasında ABD ve İsveçli savcılar araştırma yapıyor" şeklinde piyasaya sürülen haber, hem kuralların bypass edilmesi hem de Türk bürokrasisine bir göz dağı olarak okumak mümkün.

Bu noktada düğüm noktası Türkiye'nin alacağı tavır. Ya kurallara tabi olduğumuzu deklare eder, ABD'nin kural tanımazlığı karşısında sessiz kalırız ya da oyunun sahibi ABD'nin kurallarına uymadan istediğimizi alırız. 

FAHRETTUN ALTUN: KENDİNİ KÜÇÜK DÜŞÜRMENİN ACINASI HALİ

Reuters haber ajansının, 'ABD ve İsveçli savcılar, Bilal Erdoğan'ın adının geçtiği yolsuzluk şikayetini inceliyor' şeklindeki iddialarına Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun sert tepki gösterdi.
Reuters’in Bilal Erdoğan hakkındaki iddialarına Fahrettin Altun’dan sert tepki
Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan'a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir.

Temel habercilik kriterlerine asgari düzeyde dahi olsa riayet edilmemiş bu dezenformasyon ürününün, içerisinde yer alan şu cümlelerle kendisini yalanlaması ve gerçekle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını adeta itiraf etmesi, gazetecilik derslerinde okutulacak cinstendir:

"Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikayete göre sonuçta herhangi bir rüşvet ödenmedi. Aslında İsveçli şirket Reuters tarafından görülen şirket yazışmalarına göre, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti."

"Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal'in Dignita'nın iddia edilen rüşvet planından haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemedi."

Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO liderler zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir.

Şunu çok net şekilde vurgulamak isteriz ki, Türkiye'ye baskı yapmak amacıyla Türkiye karşıtı lobi ve kamu otoritelerince yönlendirilen bu operasyonel haber Türkiye'nin ilkesel tutumuna asla zarar veremeyecektir.

Bilhassa 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yoğunlaşarak devam eden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip saldırılar, Türk Milletinin iradesine saygısızlık anlamı taşıdığı gibi, bizi yolumuzdan döndüremeyecek beyhude çabalardır.

Dezenformasyona karşı vermiş olduğumuz mücadelenin de ne denli önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlayan bu yalan haberi servis eden Reuters'ı kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milletimizin ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.

Reuters: ABD ve İsveçli savcılar, Bilal Erdoğan'ın adının geçtiği yolsuzluk şikayetini inceliyor

Reuters haber ajansı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın adının geçtiği yolsuzluk şikayeti üzerine İsveçli ve ABD'li savcıların iddiaları araştırmaya başladığını belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri ve İsveç'teki yolsuzlukla mücadele yetkililerin "Amerikan şirketinin ortağı İsveçli Dignita Systems firmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan üzerinden Türkiye pazarında yer edinmeye çalıştığı" iddialarını incelediği belirtildi.

Reuters haber ajansının önerilen pazarlama planına dair iletişim ve belgelerini inceleyerek hazırladığı özel haberinde, Dignita'nın projeyi geçen yıl aniden bitirdiğini ve sonuç olarak "herhangi bir rüşvetin ödenmediğini" aktardı.

Reuters, iddiaların Türkiye'nin veto ettiği İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusu konusunda beklentilerin arttığı hassas bir döneme denk geldiğine işaret etti.