Massie'ye göre, AIPAC, Kongre üyesi adaylarına "ev ödevi" gibi yazılar yazdırtarak onları kendi tarafına çekmeye çalışıyor. Bu yazıları değerlendirmekten ziyade adayların AIPAC için bir şeyler yapmaya istekli olup olmadığını görmek istediklerini belirten Massie, "Bu bir koşullandırma taktiği. Basit bir şey yapmanı istiyorlar. Bu yazıları notlandırmıyorlar, sadece senin bir aday olarak onlar için bir şeyler yapacağını görmek istiyorlar, çünkü bunu yaparsan Senato üyesi olduğunda da onların istediklerini yapma ihtimalin yüksek olur." dedi.

Avrupa'nın Yahudilere desteği çıkarlarını olumsuz etkiliyor Avrupa'nın Yahudilere desteği çıkarlarını olumsuz etkiliyor

Massie, AIPAC ile olan kişisel deneyimini anlatarak, 2012 yılında AIPAC'in bir talebini reddetmesinin ardından komitenin kendisine karşı karalama kampanyası başlattığını iddia etti. Massie, bu kampanyanın ABD'deki Evanjelik Hristiyan Kilisesi üzerinden yürütüldüğünü belirterek, "İsrail için Birleşmiş Hristiyanlar adında bir örgütleri var ve burada Evanjelikleri bir nevi koordine ediyorlar." şeklinde konuştu.

AIPAC'in ABD'de Yabancı Ajan Kayıt Yasası'nı (FARA) da ihlal ettiğini öne süren Massie, yasa gereğince ABD dışındaki hükümetlerin lobiciliğini yapan kişi veya grupların sicil kaydı oluşturması gerektiğini, ancak AIPAC'ın bunu yapmadığını söyledi.

Massie'nin en dikkat çekici iddialarından biri de, kendisi dışında tüm Cumhuriyetçi kongre üyelerinin iletişimde olduğu bir "AIPAC kişisi" olduğuydu. Bu kişilerin, AIPAC'in taleplerini Kongre üyelerine ilettiğini ve onların oylarını etkilemeye çalıştığını öne sürdü. Ayrıca, AIPAC'in Kongre üyelerinin İsrail seyahatlerini de finanse ettiğini ve bu gezilerin onların İsrail'e bakış açısını etkilemek için kullanıldığını belirtti. Massie, sadece birkaç Cumhuriyetçi Kongre üyesinin bu seyahatlere katılmadığını da sözlerine ekledi.

Massie'nin açıklamaları, AIPAC'in Amerikan siyaseti üzerindeki etkisini ve bu durumun Amerikan demokrasisi için yarattığı tehlikeyi bir kez daha gündeme getirdi. Massie, AIPAC'in lobi faaliyetlerinin sınırlarını aştığını ve Kongre üyelerini kendi seçmenlerinin değil, yabancı bir hükümetin çıkarlarına göre hareket etmeye zorladığını iddia ediyor.