Yapmış olduğumuz bu saha çalışması, bize bir kez daha gösteriyor ki; toplumumuz için vatan-millet sevgisinin kaynağı İslâm’dır. Bu gerçeklik, sadece nostaljik bir duygu değil; kolektif kimliğin hâlen canlı bir parçasıdır. Ancak bu değerlerin eğitim politikalarında, medya ve içtimai alanlarda sistemli biçimde dışlanması; millet olma şuurunu zayıflatıyor, toplumun ortak paydasını yok ediyor.

O halde toplumumuzun dinî, tarihî ve kültürel hafızasında karşılığı olmayan Kemalist-laik ilkeler hala neden dayatılıyor?

Millî birlik ve beraberliğin, yalnızca bayrak ve toprak sevgisiyle değil; bu sevgiyi anlamlı ve güçlü kılacak olan dinî ve ahlâkî dayanaklarla ve bunu da şuurlaştıracak bir dünya görüşü-fikir ile tesis edilmesi gerekmiyor mu?