Mevlüt Koç: Dinin siyasallaşması, siyasal İslam gibi ifadeler de bu düşüncenin bir ürünü. İlahiyatı olmayan siyaset olabilir mi? Daha önce de yazmıştım bu konuyu, Pierre Clastres’nin bir sözü var; “Sosyal olan her şey siyasiyse (ki öyledir) siyasi olan her şey de dinidir.” En ufak ve somut olanından en soyut ve girift olanına kadar bu böyledir diyor.
Biz bu Batılılaşma aslında modernleşme sürecinde “Mümin gözlerde yuvalanmış nuru kaybettik.” Büyük Doğu-İBDA da bu nurun o gözlerde yeniden yuvalanmasını temin etmenin sistemidir. Hem hayata hem hadiselere hem de İslam’a bakışın yenilenmesidir. Göz yenilenmez bakışı yenilemek lazım diyor ya Üstad. Bakışı yenileyecek olan da ibadettir. Bu nedenle Müslüman’ın her sözü ve davranışı ibadet hükmündedir. Abdulkadir Geylani Hazretleri ibadetin sanat olduğunu ifade ediyor. Üstad da sanatı Allah’ı aramak olarak tanımlıyor. Âlem nasıl her an varsa insan da her an yaratılış içerisindedir. Her an yeni olan âleme bakışı yenileyecek olan da ibadettir. İbadet de sanattır. Sanat ise Allah’ı aramak.
Röportajın tamamı için TIKLAYINIZ