Türkmen gazı Türkiye'ye geliyor Türkmen gazı Türkiye'ye geliyor

Tarihçi yazar Erhan Afyoncu, CNN TÜRK'te yayınlanan Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı ve Türkiye’nin nüfus artış hızındaki düşüş hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Afyoncu, "Türkiye bir kabusa gidiyor" ifadesini kullanarak, nüfusun azalmaya devam etmesi durumunda ülkenin büyük bir riskle karşı karşıya kalacağını belirtti. Bunun bir beka sorunu haline geldiğini vurguladı.

Nüfus Verileri ve TÜİK Raporu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, Türkiye’de ikamet eden nüfus 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişiye ulaştı. Ancak 40 ilde nüfus azalırken, İstanbul’da 45 bin kişilik bir artış gözlemlendi.

Tarihi Kıyaslamalar ve Osmanlı-Rusya Örneği

Afyoncu, Türkiye’nin nüfus meselesine tarihsel bir perspektiften bakarak Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya’nın geçmişteki nüfus artışlarını karşılaştırdı:

  • 1711 Prut Savaşı sırasında Osmanlı’nın nüfusu 30 milyon, Rusya’nın ise 16 milyon idi. Osmanlı 140 bin asker çıkarırken, Rusya yalnızca 60 bin asker çıkarabiliyordu.
  • 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) döneminde Rusya'nın nüfusu 100 milyona, Osmanlı'nın ise 26 milyona düşmüştü. Bu dönemde Rusya 800 bin asker çıkarırken, Osmanlı 300 bin asker çıkarabildi.
  • 1. Dünya Savaşı sırasında ise Rusya'nın nüfusu 175 milyona, Osmanlı'nın nüfusu ise 22 milyona geriledi. Rusya 11 milyon asker çıkarırken, Osmanlı 2 milyon 800 bin asker çıkarabildi.

Afyoncu, Sanayi Devrimi sayesinde Rusların çocuk ölümlerini azalttığını ve bunun nüfus artışında etkili olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Dönemi ve Nüfus Politikaları

Afyoncu, Türkiye’nin nüfusunun Cumhuriyet döneminde 13 milyona kadar düştüğünü ve bu yüzden nüfus artışı teşvik edildiğini söyledi. 

  • 1930’lu yıllardaki gazetelerde İtalya örneğinin verildiğini ve 6 çocuklu ailelerin teşvik edildiğini belirtti.
  • Türkiye, 1960'lara kadar bu politikayla devam etti ancak bu yıllarda doğum kontrol sisteminin devreye girmesiyle nüfus artışı yavaşladı.
  • Özellikle Batı Anadolu’da nüfusun hızla azaldığını, Ege ve Marmara Bölgeleri'nde doğum oranlarının düştüğünü vurguladı.
  • İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinin bir süre nüfusunu koruduğunu ancak bugün artık burada da doğurganlık oranlarının düştüğünü ifade etti.

"Türkiye Bir Kabusa Gidiyor" Uyarısı

Afyoncu, doğurganlık hızının günümüzde 1.51'e düştüğünü ve İstanbul’da bu oranın 1'e kadar indiğini belirtti. Bunun çok kritik bir eşik olduğunu ve Türkiye’nin nüfusunu sürdürebilmesi için doğurganlık hızının en az 2.0 olması gerektiğini söyledi.

"Ben 2 yıldır bunu söylüyorum. Türkiye bir kabusa gidiyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız bazı tedbirler açıkladı. Ama doğurganlık hızı en az 2.0 olmalı. Eğer böyle giderse, Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfus olur ve ülke bu topraklarda yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok ciddi bir risk. Bu, savaştan bile daha büyük bir tehdit" ifadelerini kullandı.

"Bu Bir Beka Sorunu"

Afyoncu, nüfus artışının ülkenin geleceği açısından stratejik bir mesele olduğunu belirterek şu sözleri söyledi:

"Böyle giderse Türkiye ne olur? Açık ve net söyleyeyim: Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfus olur. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok ciddi bir risk. Bu bir beka sorunu. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu nüfustur. Ben bunu 2 yıldır söylüyorum: Türkiye kabusa gidiyor. Bu, savaştan daha büyük bir tehdit."

Sonuç

Erhan Afyoncu, Türkiye'nin nüfus artış hızının düşmesinin ekonomik, sosyal ve askeri açıdan büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Osmanlı döneminden günümüze kadar yaşanan nüfus değişimlerini tarihsel örneklerle açıklayan Afyoncu, doğum oranlarının artırılması için acil tedbirler alınması gerektiğini söyledi.

Hükümetin bu konuda attığı adımları yetersiz bulan Afyoncu, doğurganlık hızının en az 2.0 seviyesine çıkarılması gerektiğini ve aksi takdirde Türkiye’nin ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya kalacağını belirtti.