Maduro, yaptığı açıklamada bu platformların Venezuela hükümetine karşı sistematik bir sansür uyguladığını ve hükümet yanlısı hesapları engellediğini iddia etti. Sosyal medya platformlarının bu tutumunu 'dijital totaliterizm' olarak nitelendiren Maduro, Venezuela halkının bilgi edinme hakkının engellendiğini savundu.

İktidardaki partisi PSUV'nin gençlik kollarının düzenlediği bir mitingde konuşan Maduro, WhatsApp'ın "faşistler" tarafından şiddeti yaymak için kullanıldığını söyledi ve uygulamadan "gönüllü, kademeli ve radikal bir çekilme" çağrısında bulundu. Kendisinin ise Telegram ve Çin merkezli mesajlaşma uygulaması WeChat'e geçeceğini belirtti.

Maduro, "WhatsApp aracılığıyla askeri aileleri, polisi, mahalle liderlerini, topluluğu, kendilerini faşizmden yana ilan etmeyen herkesi tehdit ediyorlar." dedi. Pazar günü yaptığı açıklamada ise TikTok ve Instagram'ın "nefret söylemini" teşvik etmek için kullanıldığını söylemiş ve bu platformların kullanımını düzenleme sözü vermişti.

Muhalefet lideri María Corina Machado ve onun yerine aday olan Edmundo González'i defalarca "faşist" olarak nitelendiren Maduro, seçim zaferinin sahte olduğunu gösteren belgeleri yayınlamalarının ardından başlayan protestolardan onları sorumlu tuttu.

Hindistan ve Çin uzun yıllardır anlaşmazlık sebebi olan sınır meselesinde anlaştı Hindistan ve Çin uzun yıllardır anlaşmazlık sebebi olan sınır meselesinde anlaştı

Venezuela hükümeti ile ABD merkezli sosyal medya platformları arasında uzun süredir devam eden bir gerilim bulunuyor. Maduro yönetimi daha önce de Facebook ve Twitter gibi platformları sansür ve propaganda yaymakla suçlamıştı.