Özellikle İsrail’in Filistin’i işgali ve işlediği insanlık dışı savaş suçlarına ABD’nin açık destek vermesi, sayısız ülkeden çeşitli düzeylerde tepki görmesine sebep olurken, yakın vadede bu iş birliğinden doğan “öngörülemez” bir öfkenin hedefi haline gelmesi de mukadder görünüyor. Böyle bir konjonktürde ciddi zararlar görmekten endişe duyan Batı dünyası bugün, ABD ile arasına mesafe koyma çabasına girerek kendisine “güvenli” bir liman arayışı içinde görünüyor.

Bu minvalde Fransa Cumhurbaşkanı Macron, şaşırtıcı bir çıkış yaparak AB'nin savunma alanında reformalar yapması gerektiğini belirterek, yüksek rütbeli askeri personel yetiştirmek üzere bir Avrupa akademisi kurulması çağrısında bulundu.

Askeri, ekonomik ve diğer baskıların 27 üyeli Avrupa Birliği'ni zayıflatıp parçalayabileceği uyarısında bulunan Macron, “Avrupa'mızın ölme riski var. Risklerle yüzleşecek donanıma sahip değiliz” dedi.

Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nde konuşan Macron, küresel sahnede daha iddialı bir Avrupa Birliği vizyonunu açıkladı ve kıtanın ABD'nin kölesi haline gelmemesi gerektiğini söyledi.

Gürcistan parlamentosu, ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasasını kabul etti Gürcistan parlamentosu, ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasasını kabul etti

Görevinin bitimine 3 yıl kalan 46 yaşındaki Macron, Rusya'nın Ukrayna'da kazanmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı, Avrupa'nın siber güvenlik kapasitesinin arttırılması, Brexit sonrası İngiltere ile daha yakın savunma bağları kurulması ve yüksek rütbeli askeri personel yetiştirmek üzere bir Avrupa akademisi kurulması çağrısında bulundu.

Avrupalıların kendi kıtalarından askeri teçhizatı satın almayı tercih etmesi gerektiğini belirten Macron, “Savunma sanayii olmadan savunma olmaz. Onlarca yıldır yetersiz yatırım yaptık. Daha fazla üretmeliyiz, daha hızlı üretmeliyiz ve Avrupalılar olarak üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Uzun zamandır Avrupa'nın ABD'ye daha az bağımlı olmasını içeren “stratejik özerklik” çağrısında bulunan Macron, Avrupa'nın “asla ABD'nin kölesi olmadığını ve dünyanın diğer tüm bölgeleriyle nasıl konuşacağını da bildiğini göstermesi gerektiğini” söyledi.