30 Haziran 2024'te Kayseri'de yabancı uyruklu bir kişinin bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiası kentte büyük gerginliğe neden oldu. Bu iddianın yayılması üzerine, Eskişehir Bağları olarak bilinen Danişmentgazi Mahallesi'nde sokağa dökülen tepkili kalabalık, ırkçı sloganlar eşliğinde burada yaşayan Suriyelilerin ev ve işyerlerini hedef aldı. Kayseri'de başlayan Suriyelilere yönelik şiddet olayları farklı şehirlere yayıldı. Antalya'da 17 yaşındaki Suriyeli Ahmet Handan El Naif, uğradığı ırkçı saldırı sonrası bıçaklanarak öldürüldü.

Olaylar sonrası birçok Suriyelinin hukuksuzca sınır dışı edildiği iddia ediliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 bin 563 göçmenin yakalandığını açıklamıştı.

KOMŞULARININ ŞİKAYETİ ÜZERİNE İÇİNDE ÇOCUKLARIN DA OLDUĞU AİLEDEN 6 KİŞİ GERİ GÖNDERME MERKEZİNE ALINDI

Kayseri’de ırkçı olayların başladığı akşam, Suriyeli bir ailenin evi komşuları tarafından taşlandı. Aynı apartmanda oturdukları komşuları tarafından saldırıya uğrayan ailenin balkona çıkmalarına bile izin verilmedi. Komşularının tehdidi üzerine şikayetçi olan aileden 6 kişi Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri olmasına rağmen sınır dışı edilmek üzere Kayseri Geri Gönderme Merkezi’ne alındı.

Yaşadıkları mağduriyeti KARAR’a anlatan ailenin damadı Abdurrahman S., 10 gün sonra düğünlerinin olduğunu ve büyük bir hukuksuzluğa uğradıklarını vurguladı.

“BALKONA ÇIKMAYACAKSINIZ, EVDEN DIŞARI ADIMINIZI ATAMAZSINIZ”

Abdurrahman K.’nin komşuları, 15 yaşındaki kaynının kendilerini tehdit ettiğini söyleyerek aileyi polise şikayet etmiş. Bunun üzerine 15 yaşındaki çocuk gözaltına alınmış ve bir gece nezarette tutulmuş:

“Olay Pazartesi günü oldu. Kayseri’deki saldırıların başladığı akşam, kaynanamın dairesinin karşısındaki komşu, bizim Suriyeli olduğumuzu biliyordu ve o akşam bize ‘Kâfirsiniz’ gibi hakaretlerde ve ‘Balkona çıkmayacaksınız, evden dışarı adımınızı atamazsınız’ gibi tehditlerde bulundu. Kayınbabam da balkona çıkıp sadece ‘Bizim Allah'ımız var’ dedi. Adam evimizi taşlıyordu. Çocuklar korkudan ağlıyordu. Çok korkunç anlardı.

Adam evimizi taşladığı ve bizi tehdit ederek evden dışarı çıkmamız konusunda baskısını artırınca biz de adamı polise şikayet ettik. Cuma akşamı polisler, 15 yaşındaki kaynımı gözaltına almak için eve geldi. Adam, evi taşlayıp tehdit edip hakaret ettiği halde gidip şikayet etmiş bizi. Bize iftira atarak polise yalan söylemiş. 15 yaşındaki kaynımın ona hakaret ettiğine dair ifade vermiş polislere.”

Londra'da 'bomba' paniği! Londra'da 'bomba' paniği!

“AİLENİN TELEFONLARINA EL KONULDU, ÜZERLERİNDE ÇIPLAK ARAMA YAPILDI”

Gözaltına alınan 15 yaşındaki Suriyeli çocuk serbest kaldıktan sonra ailesinin yanına döndü. Bir gün sonra polisler tekrar eve geldi ve bütün aileyi geri gönderme merkezine aldı. Ailenin telefonlarına el konuldu, üzerlerinde çıplak arama yapıldı. Damat Abdurrahman K., eşinden ve eşinin ailesinden haber alamadığını söylüyor:

“Polisler kaynımı ifadesini almak için götürdü. Bir gün nezarette yatırdılar. Cumartesi günü çıktı. Saat 15:00 gibi eve geldi. Bir saat sonra polisler tekrar gelip bütün aileyi komple aldı. Bize ‘Sizi saldırılardan korumak için alıyoruz’ dediler. Bu yüzden gitmelerine izin verdik ama sonra öğrendik ki hepsini geri gönderme merkezine göndermişler. 'Bizi koruyacaksanız başka bir mahalleye taşınalım' dedik ama kabul etmediler. Sanki katillermiş gibi çıplak arama yaptılar, kimliklerini, telefonlarını aldılar. 10 gün sonra düğünüm vardı.”

“BİR GÜNDE HAYATIMIZ ALT ÜST OLDU”

“Çaresizce bekliyorum” diyen Abdurrahman K., 3 ve 5 yaşlarında iki çocuğun da geri gönderme merkezinde tutulduğunu hatırlattı. Yetkililere seslenen Abdurrahman K., yaşadıkları mağduriyetin bir an önce son bulmasını istedi:

“Hem iki yaşlı insanı hem de 3 ve 5 yaşındaki çocuğu geri gönderme merkezinde tutuyorlar. Hiç haber alamıyoruz. Eğer eşimi ve ailesini Suriye’ye yollarlarsa ne yapacağım bilmiyorum. Çaresizce onlardan bir haber almayı bekliyorum. Hayatımız mahvoldu. Eşim özel okullarda öğretmenlik yapacaktı. Bir günde hayatımız alt üst oldu. Bütün hayallerimizi yıktılar. Biz temiz, üniversite okumuş bir aileyiz. Bu yapılanlar büyük bir adaletsizlik ve hukuksuzluk. Lütfen birileri sesimizi duysun.”