Kassam Tugayları lideri Muhammed Deyf’in Aksa Tufanı konuşması:
"Ey Arap ve İslam ümmetimiz. Okyanustan Körfez’e. Tanca’dan Cakarta’ya. Ey dünyanın özgür insanları. Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Bundan sonra; siyonist varlık topraklarımızı işgal etti ve insanlarımızı yerinden etti. Şehirlerimizi, löylerimizi, kasabalarımızı yok etti. Halkımıza karşı yüzlerce katliam yaptı. Çocukları, kadınları ve yaşlıları öldürdü. Ve masum insanların başına evlerini yıktı. Bütün uluslararası normları ve insan haklarını hiçe saydı. Uluslararası kanunları tanımıyor. İşgal liderlerini daha önce suçlarının devamına karşı uyarmıştık. Dünya liderlerini işgalin suçlarını ortaya çıkarmak için harekete geçmeye; mukaddesatımız, milletimiz, tutsaklarımız ve topraklarımıza karşı işlenen ve işgali uluslararası hukuka ve uluslararası kararlara uymaya çalıştık. İşgal liderleri cevap vermedi ve dünya liderleri de harekete geçmedi. Aksine işgalin suçları arttı ve bütün sınırları aştı. Hususiyetle Kudüs ve iki kıbleden birincisi ve iki kutsal mescidin üçüncüsü olan Mescid-i Aksa’da...
İşgal güçlerinin Mescid-i Haram avlularına saldırıları arttı. Ayakkabıları ile caminin kutsallığını ayalar altına aldılar. Murabit kadınları defalarca dövüp sürükleyerek saldırdılar. Yaşlıları, çocuklar ve gençleri yerlerde sürüklediler. Halkımızın Mescid-i Aksa’ya ulaşmasını engellediler. Rahip kıyafetleri giyip günlük dualar ederek, eğilerek Talmudik dualar ederek ve ba’a üfleyerek ve iddia ettikleri heykeli Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şehrine dikme niyetlerini gizlemediler. Kızıl inekleri yakmak için getirdi ve Mescid-i Aksa’ya saldırının ve Mabedin inşasının hazırlıklarının bir duyurusu olarak külleri etrafa saçıldı. Peygamberimize hakaret etmeye cüret ettiler. Mübarek Mescid-i Aksa’nın avlusunda Kur’an yırtıp Mescid-i Aksa’ya köpeklerle girdiler. Her gün karanlık hayallerine giden yolda yeni hedeflerini gerçekleştiriyorlar.
Her gün Kudüs’ün mahallelerindeki halkımıza saldırıyorlar. Evlerini ve mallarını çalıyorlar. Aynı zamanda işgalci güçler halen binlerce kahraman esiri gözaltına almakta ve onlara karşı en korkunç baskı, işkence yöntemlerini uygulamaktadır. Yüzlerce mahkumumuz yirmi yıl ve daha fazla süreyi hapiste geçirdi. Düzinelerce erkek ve kadın mahkumumuz kanser ve hastalıklardan perişan oldu ve birçoğu öldü. Tıbbi ihmal ve yavaş, kasıtlı öldürmenin bir neticesi olarak, insani bir takas anlaşması yapılması yönündeki çağrılarımız reddedilerek ve inatla kabul edilmemesinin sonucu olarak işgal güçleri her gün Batı Şeria’daki şehirlerimize, köylerimize ve kasabalarımıza saldırıyor. Ortalığı kasıp kavuruyor, insanların evlerine baskın yapıyor, öldürüyor, yaralıyor, yıkıyor ve tutukluyor.
Bu suçlar neticesinde bu yıl yüzlerce şehit ve yaralı hayatını kaybetti. Aynı zamanda binlerce dönüp toprak ele geçirildi. İnsanlarımız evinden, topraklarından, yaşadıkları yerlerden koparılıyor. Yerlerine yerleşim yerleri kuruluyor ve yerleşimci sürülerini koruyorlar. İsyan ediyorlar, yakıyorlar, çalıyorlar ve mahsulleri ve hayvanları yok ediyorlar.
İşgalcilerin canice bir abluka uygulamaya devam ettiği bir dönemde halkımıza ve halkımıza karşı devam eden bu suçlar doğrultusunda uluslararası kanun ve kararların reddi altında Amerika ve Batı desteği ve uluslararası sessizlik karşısında karar verdik.
Düşmanın hesap vermeden, başıboş koşma zamanının bittiğini anlaması için, bütün bunlara bir son vermeye karar verdik ve Aksa Tufanı operasyonunun başladığını bildiriyoruz.
Ayrıca Allah’ın yardımıyla ve kuvvetiyle Aksa Tufanı’nın ilk darbesi olarak düşman mevzilerini, havaalanlarını ve askeri karakolları hedef alındı. İlk 20 dakika boyunca 5 binden fazla füze ateşlendi.
Ey halkımız ve ümmetimiz... Ey dünyanın özgür insanları...
Bugün Mescid-i Aksa’nın öfkesi patlıyor. Halkımızın öfkesi, ümmetin öfkesi, dünyanın özgür insanlarının öfkesi.
Salih mücahidler...
Bu suçlu düşmanın zamanının bittiğini anlama gününüz bugün.
Onları yakaladığınız yerde öldürün.
“Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın” (Bakara Suresi 191. Ayet)
Yaşlıları ve çocukları öldürmeyin.
Bunları topraklarınızdan ve mukaddesatınızdan çıkarın. Savaşın ve melekler de sizinle birlikte savaşacak. Ve Allah size meleklerini gönderecektir. Ve Allah size vadettiğini yerine getirecektir. “İman edenlere yardım etmek ise bizim üzerimize bir haktır.” (Rum Suresi 47. Ayet)
Ey Batı Şeria’daki gençliğimiz. Ey bütün kuruluşlarımızdan olan halkımız. Bugün bu işgalciyi ve yerleşim yerlerini ortadan kaldırma gününüz.
Batı Şeria’daki bütün topraklarımızdaki suçlarının bedelini ödetin.
Uzun yıllar boyunca işlediği yerleşim yerlerine yönelik saldırılar düzenleyin. Kullanabileceğiniz bütün araçlarla bugün, evet bugünden itibaren güvenlik koordinasyonu ve teşkilatları sona erecek ve sizin Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e ve Filistin’e olan aidiyetinizin, vatanseverliğinizin işgalin bütün vehimlerinden daha üstün olduğunu kanıtlayacaktır.
Bugün, evet bugün halkımız devrimine yeniden kavuşuyor, yolunu açıyor. Kurtuluş, geri dönüş, kanla, şehitlikle devlet kurma hedefi geri dönüyor. Ey Kudüs’teki halkımız, sizden uzak olanlara destek olmak için ayağa kalkın. İşgal güçlerini ve yerleşimcileri Kudüs’ünüzden çıkarın. Bizi birbirimizden ayıran duvarları yıkın.
Ey işgal altındaki, Negev, Celile ve Mathila, Yafa, Hayfa, Akka, Lydda ve Ramla’daki halkımız. Gaspçı işgalcilerin ayakları altındaki evleri tutuşturun. Öldürerek, yakarak, yok ederek ve yolları kapatarak bu korkak işgalciye Aksa Tufanı’nın sandığından ve hayal ettiğinden daha büyük olduğunu gösterin.
Ey Lübnan, İran, Yemen, Irak ve Suriye’deki İslami direnişteki kardeşlerimiz. Bu, Filistin’deki kardeşleriniz ile direnişinizin birleştiği gündür. Bu korkunç işgalci anlasın ki parladığı devri sona erdi. Alimleri ve önderlerine suikast düzenlediği, servetleri yağmaladığı devir bitti. Suriye ve Irak’ta bugün bombardıman neredeyse sona erdi. Milleti bölmeye bahse girenlerin gücünü iç çatışmalara yöneltenlerin devri bitti. Bütün Arap ve İslam güçlerinin birleşme zamanı geldi. Bu işgali mukaddesimizden ve topraklarımızdan temizlemek için, ey Ürdün ve Lübnan’daki halkımız... Mısır, Cezayir ve Arap Mağrip’te, Pakistan, Malezya, Endonezya’da, Arap ve İslam dünyasının her yerinde, yarın değil bugün Filistin’e doğru yürümeye başlayın ve sınırların, düzenlemelerin veya kısıtlamaların sizi cihad ve Mescid-i Aksa’nın kurtarılmasına katılma şerefinden mahrum etmesine müsaade etmeyin."