Hadisenin seyri

Seyhan Mahallesi Gülpınar Mahallesi'nde oturan Abdullah Yavuz Dal, 4 Ağustos 2023'te üvey babası Tahir Yesin'e (71) “Ölümlü dünya baba. Hakkını helal et” dedikten sonra evden çıkarak mahalledeki parkta arkadaşları ile buluştu.

Arkadaşları sigara almak için ayrılırken, parka motosikletle gelen Ercan Taş, Mehmet Gökşin ve Yusuf Özdemir içki içmeye başladı. İddiaya göre, Dal, 3 kişiyi “Burada içki içemezsiniz” diye uyardı. 3 kişi parktan ayrıldıktan kısa süre sonra tekrar döndü. İçlerinden Mehmet Gökşin çalışır haldeki motosikletin başında beklerken, Yusuf Özdemir, yolda yürüyen Dal'a “Bakar mısın?” diye seslendi. Dal'ın arkasına dönmesi üzerine Ercan Taş ve Yusuf Özdemir, onu darbetti. Daha sonra Özdemir, cebindeki bıçağı çıkartıp Dal'ı sağ göğüs bölgesinden bıçakla ağır yaraladıktan sonra şüpheliler kaçtı. Hastaneye kaldırılan Abdullah Yavuz Dal can verirken, cinayet şüphelisi 3 kişi tutuklandı.

“Öleceğini biliyor gibiydi”

Abdullah Yavuz Dal'ın üvey babası Gülpınar Mahalle Muhtarı Tahir Yesin, oğlunun iki yıldır uyuşturucu kullandığını belirterek, “Defalarca afettim onu ama bir türlü kurtaramadım. 20 gündür hiçbir şey yiyip, içmiyordu. Olaydan birkaç saat önce sanki öleceğini biliyormuş gibi geldi, elimi öptü. Hakkımı helal etmemi istedi. Ne olduğunu sordum. Bana, ‘Ölüm kalım meselesi baba. Ne olur ne olmaz' dedi. Ben de hakkımı helal ettim. Saatler sonra bıçaklandığını duydum. Onu daha 7 yaşındayken yanıma aldım ve büyüttüm” dedi.

Soykırıma karşı ayakta kalan son sağlık merkezi: Kemal Advan Soykırıma karşı ayakta kalan son sağlık merkezi: Kemal Advan

Şahitlerin ifadesi

Şüpheliler hakkında Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘Kasten öldürme' suçundan dava açıldı. Yaklaşık 10 aydır devam eden davanın karar duruşmasına, tutuklu sanıklar Ercan Taş, Mehmet Gökşin ve Yusuf Özdemir bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Öldürülen gencin annesi Dilber Yesin ile avukatların da hazır bulunduğu duruşmada olayın şahidi M.A. dinlendi. Sesler üzerine olay yerine koşarak gittiğini belirten M.A., “2 kişinin maktule vurduklarını gördüm. Olay yerine vardığımda 2'si de bıçaklarını kapatıyordu. Maktul yere düşmüştü. ‘Siz kimi vurdunuz', demeye kalmadan sanıklar kaçmaya başladı. Peşlerinden koştum. Hatta gördüğüm Suriyeli bir kişiye ‘Onları yakala' diye seslendim. Onunla birlikte, kaçan 2 kişinin peşinden koştuk. Kendilerini bekleyen motosiklete binerek kaçtılar. Olaydan sonra duyduğuma göre, sanıklar parkta alkol kullanıyormuş, maktul ise onları uyarmış, olay bundan dolayı gerçekleşmiş” dedi.

Dilber Yesin ise “Oğlum olay günü sanıklara ‘burada kadınlar var, alkol almayın' şeklinde uyarmış” diyerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

Mahkeme Savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanıklardan Ercan Taş ve Yusuf Özdemir'in ‘Fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme', diğer sanık Mehmet Gökşin'in ise ‘Kasten öldürmeye yardım etmek' suçundan cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Son sözleri sorulan sanıklardan Yusuf Özdemir ve Ercan Taş, “Öldürme kastımız yoktu” derken, Mehmet Gökşin ise suçsuz olduğunu belirterek, beraat talebinde bulundu.

“İyi hal” indirimi

Mahkeme heyeti, sanıklardan Ercan Taş ve Yusuf Özdemir'i önce ‘Kasten adam öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına mahkum etti. Heyet, sanıkların cezasını daha sonra, cinayeti haksız tahrik altında işledikleri ve duruşmadaki iyi hali nedeniyle 20'şer yıla indirdi. Mahkeme, diğer sanık Mehmet Gökşin'i de önce ‘Kasten adam öldürme' suçundan müebbet hapse çarptırdı, ardından suçun işlenmesine yardımcı olduğu, suçun haksız tahrik altında işlenmesi ve duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezasını 11 yıl 3 aya indirildi. Heyet, 3 sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.