Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter, Vav Tv’de yaptığı sohbette toplumsal cinsiyet rollerindeki değişimler ve aile yapısının bozulmasına yönelik küresel projeleri detaylı bir şekilde ele aldı.
Merter, "erkek kadın oluşturma projesi" olarak adlandırdığı toplumsal mühendislik projelerine değindi. Bu projelerin, toplumsal cinsiyet normlarını nasıl değiştirdiğini ve kadınların erkekleşen davranışlarını nasıl artırdığını, özellikle 2009’da yayımlanan kitabında, kadınların erkek tarzı yaşam biçimlerini benimsemelerinin yüzde 180 oranında bir artış gösterdiğini ifade etti.
Merter, bu değişimin Hollywood filmleri aracılığıyla teşvik edildiğini belirtti. Örneğin, "Beckham" adlı filmde Hindistan kökenli bir İngiliz kızının futbolcu olma mücadelesi ve "One Million Dollar Baby" adlı Clint Eastwood filmi gibi yapımların, kadınların erkek mesleklerini ve yaşam tarzlarını benimsemelerini normalleştirdiğini söyledi.
Sağlık ve Psikolojik Etkiler
Merter, kadınların erkek tarzı yaşam biçimlerini benimsemelerinin sağlık ve psikolojik açıdan olumsuz etkilerini vurguladı. Kadınların evlilik yaşlarının yükselmesinin, birçok somatik hastalığa yol açtığını belirtti. Özellikle hamile kalmayan kadınlarda rahim kanseri, göğüs kanseri, yumurtalık kanseri gibi hastalıkların arttığını ifade etti. Ayrıca, "geciktirilmiş annelik sendromu" olarak adlandırdığı psikolojik sorunun da bu durumla ilişkili olduğunu belirtti.
Toplumsal ve Psikolojik Bozukluklar
Konuşmasında, kadınların erkekleşmesi ve annelik rollerinden uzaklaşmasının toplumsal ve psikolojik etkilerini ele aldı. "Kadınlar artık evlenmek istemiyor ve bu durum birçok psikolojik bozukluğa yol açıyor. Örneğin, Amerika’da kadınların yüzde 40’ının antidepresan kullandığını görüyoruz," dedi. Ayrıca, başarılı kadınların da mutsuzluk yaşadığını ve bu durumun çocuk sahibi olmama isteğiyle ilişkili olduğunu belirtti.
Baba Otoritesinin Çöküşü
Merter, baba otoritesinin ortadan kaldırılmasının toplumsal yapıyı nasıl sarstığını da detaylı bir şekilde anlattı. Baba otoritesinin yıkılmasıyla aile yapısının bozulduğunu ve toplumsal çözülmelere yol açtığını ifade etti. “Baba otoritesinin ortadan kaldırılması, aile içindeki düzeni bozdu ve bireylerde psikolojik bozukluklara neden oldu. Amerika’daki sokaklarda gördüğümüz durum, bu otorite boşluğunun bir sonucudur,” dedi.
Frankfurt Okulu ve Sosyalizm
Konuşmasının sonunda, Merter Frankfurt Okulu’nun toplumsal mühendislik üzerindeki etkilerini analiz etti. I. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Frankfurt Enstitüsü’nün sosyalizmin nihai zaferini hedeflediğini belirtti. Bu entelektüellerin, toplumsal otoriteyi ve geleneksel değerleri yıkma çabalarının günümüzdeki toplumsal çökmeyi nasıl açıklayabileceğini tartıştı. Merter, Frankfurt Okulu’nun etkilerinin toplumsal yapıyı nasıl değiştirdiğini ve bu projelerin sonuçlarının günümüzde nasıl hissedildiğini detaylandırdı.
Merter, konuşmasını toplumsal mühendislik projelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak sonlandırdı. Bu projelerin aile yapısını, toplumsal düzeni ve bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti ve toplum olarak bu değişimlere karşı bilinçli olunması gerektiğini ifade etti.