İspanya Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Başbakan Pedro Sanchez'in ve Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares'in birçok kez dile getirdiği Filistin devletini tanıma girişiminin kısa zamanda gerçekleşmesinin planlandığını, İspanya'nın 4 ülke ile birlikte ortak hareket etmesinin öngörüldüğünü bildirdi.
İspanya'nın, daha önce yaptıkları ortak açıklamada uygun koşullar olması halinde Filistin devletini tanıma sözü veren Malta, İrlanda, Slovenya ve bu girişime destek verdiğini açıklayan Norveç ile birlikte hareket etmesi bekleniyor.
"Jamaika'nın ardından Filistin devletini dünyada tanıyan ülke sayısı 140 oldu. Bunun İspanya ve diğer ülkelerin de katılımıyla 145'e çıkacağını düşünüyoruz." diyen kaynaklar, bu kararı almalarının ardından beklentilerinin kalıcı ateşkes ilan edilmesi için taraflar üzerindeki baskıyı artırmak olduğunu aktardı.
Kaynaklar, "Filistin devletinin tanınması hem İspanyol hükümetinin hem de Başbakan Sanchez'in seçim öncesi ve sonrasındaki bir vaadidir. Bunun tarafları tekrardan müzakere masasına oturmasına hizmet etmesini umuyoruz. Bu büyük bir strateji ve şu anda doğru zaman. Daha fazla beklenmemeli." dedi.
Hangi ülkeler Filistin devletini tanıdı?
15 Kasım 1988'de, İsrail işgaline karşı ilk Filistin ayaklanmasının başlamasından yaklaşık bir yıl sonra, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat Cezayir'de sürgündeki Filistin Ulusal Konseyi kürsüsünden başkenti Kudüs olan ‘Filistin Devleti'nin kurulduğunu’ ilan etti.
Dakikalar sonra Cezayir bağımsız Filistin devletini resmen tanıdı.
Bir hafta sonra, aralarında Çin, Hindistan, Türkiye ve çoğu Arap ülkesinin de bulunduğu 40 ülke aynı adımı attı.
Afrika kıtasındaki hemen her ülke ve Sovyet bloku da Filistin’i tanıdı.
Daha sonra 2010 ve 2011 yıllarında Orta ve Latin Amerika ülkelerinin çoğu Filistin devletini tanıdı.
BM'de gözlemci devlet statüsü kazandı
Filistinliler uluslararası kurumlar düzeyinde diplomatik bir kampanya başlattılar.
Kasım 2012'de yapılan tarihi bir oylamayla, BM'de gözlemci devlet statüsü kazandılar. Bu statü, oy hakkı olan tam üyeliği kapsamıyor, BM kurumlarına ve uluslararası anlaşmalara katılma hakkı veriyor.
Bu yeni statü ile Filistinliler 2015 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) katılarak Filistin topraklarındaki askeri operasyonların soruşturulmasına olanak sağladılar. ABD ve İsrail ise bu kararı kınadı.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Ekim 2011'de Filistinlilere tam üyelik vererek bu yolu açtı. İsrail ve ABD 2018 yılında örgütten çekildi, ancak daha sonra ABD 2023'te geri döndü.
2014: İsveç, AB ülkeleri içinde Filistin devletini tanıyan ilk ülke oldu
Büyük bir Filistinli topluluğa sahip olan İsveç, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne (AB) katılmadan önce yaptığı gibi, 2014 yılında Filistin devletini tanıyan ilk AB ülkesi oldu.
İsrail-Filistin çatışmasının çözümüne yönelik çabaların tamamen durma noktasına geldiği bir dönemde alınan Stockholm kararı, İsrail ile yıllarca süren fırtınalı ilişkilere yol açtı.
İsveç'in izinden gitmeyi düşünen tek Avrupa ülkesi İspanya değil. Pedro Sanchez 22 Mart'ta İrlanda, Malta ve Slovenya'dan mevkidaşlarıyla ortak bir bildiri yayınlayarak, ‘koşullar uygun olduğu takdirde Filistin'i tanımaya hazır olduklarını’ açıkladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise şubat ayında bir adım atarak Filistin devletinin tek taraflı olarak tanınmasının ‘Fransa için tabu olmadığını’ belirtti.
Filistin'i destekleyen ülkelerden bazıları
Arap ülkeleri: Cezayir, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Katar, Lübnan, Libya, Moritanya, Suudi Arabistan, Tunus, Yemen
Müslüman ülkeler: Azerbaycan, Bangladeş, Endonezya, Malezya, Pakistan, Türkiye
Afrika ülkeleri: Angola, Benin, Botsvana, Çad, Cibuti, Komorlar, Eritre, Etiyopya, Gambiya, Gine, Gine-Bissau, Güney Afrika, Güney Sudan, Kenya, Lesotho, Liberya, Libya, Madagaskar, Malavi, Mali, Mauritius, Moritanya, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Ruanda, Senegal, Seyşeller, Sierra Leone, Somali, Sudan, Tanzanya, Togo, Uganda, Zambiya, Zimbabve
Bu ülkeler, Filistin'in bağımsızlık mücadelesine siyasi ve ekonomik destek sağlamanın yanı sıra, Filistin halkına insani yardım da sağlamaktadır. Filistin'deki açlık, yoksulluk ve sağlık sorunlarının çözümüne yönelik çabalara katkıda bulunuyor
Filistin'i destekleyen ülkeler, İsrail-Filistin çatışmasının barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulması için de çaba gösteriyor. İki tarafın diyalog ve müzakere yoluyla bir anlaşmaya varması için uluslararası toplumu harekete geçirmeye çalışıyor.