Washington Post (WP) tarafından yapılan geniş çaplı bir araştırma, işgalci İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yapay zeka teknolojilerinden nasıl faydalandığını ve bu teknolojilerin siviller üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. İşgalci İsrail tarafından geliştirilen yapay zeka fabrikalarına dair bilgi sahibi olan çok sayıda kişiyle yapılan görüşmelere dayanan haberde, bu teknolojilerin son 10 yılı aşkın süredir işgalci İsrail ordusunun saldırı stratejilerinin merkezinde yer aldığı belirtiliyor.
İşgalci İsrail, askeri operasyonlarını daha etkili hale getirmek amacıyla, özellikle Gazze gibi yoğun nüfuslu bölgelerde yapay zeka teknolojilerini kullanarak, hedef belirleme süreçlerini hızlandırdı. Ancak bu süreç, sivil altyapının ve sivillerin kasıtlı veya dolaylı olarak hedef alınmasına yol açtı. Kullanılan teknolojiler ve yürütülen operasyonlar, hem Gazze’de hem de bölgenin diğer yerlerinde geniş çaplı bir insani krize sebep oldu.
8200 İstihbarat Birimi ve Yapay Zeka Teknolojilerinin Gelişimi
İşgalci İsrail’in 8200 İstihbarat Birimi, 2020’den itibaren Yossi Sariel’in liderliğinde yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda büyük bir ilerleme kaydetti. Sariel, ABD’de aldığı eğitim ve 2021’de yayımladığı yapay zekaya dair kitabıyla dikkat çekerken, işgalci İsrail’in yapay zeka destekli hedef belirleme teknolojilerinde devrim niteliğinde değişiklikler yaptı. Kitabında, dijital izler sayesinde binlerce şüphelinin isimlerini, konumlarını ve hareketlerini içeren “hedef veri tabanları” oluşturulabileceğini belirten Sariel, bu teknolojilerin savaş alanında nasıl kullanılabileceğini detaylı bir şekilde anlattı.
Sariel’in liderliğinde 8200 Birimi, mühendislik ve veri bilimi alanlarında uzman bir kadro oluşturdu. Birimin çalışanlarının %60’ını mühendis ve teknoloji uzmanlarından oluşan bir ekip haline getirdi. Bu süreçte "Lavender", "Gospel" ve "Alchemist" gibi yapay zeka araçları geliştirildi ve Gazze’deki hedeflerin belirlenmesinde yoğun bir şekilde kullanıldı. Lavender sistemi, Gazze’deki 2,3 milyon insanın verilerini analiz ederek Hamas bağlantısı olabileceği öne sürülen kişileri belirledi. Gospel ise sivil altyapının kasıtlı olarak vurulmasında kullanılan bir yapay zeka aracı olarak tanımlandı.
Sariel’in göreve gelmeden önce, 8200 Birimi’nin verileri analiz etme konusundaki yetersizliklerini gidermek için Mossad ile iş birliği içinde oluşturduğu “veri havuzu” sistemi, tüm askeri istihbaratı tek bir depoda toplamayı başardı. Bu sistem sayesinde, insansız hava araçlarından, savaş uçaklarından ve yer altı sismik monitörlerden toplanan milyarlarca sinyal, sosyal medya profilleri ve telefon numaralarıyla eşleştirildi. Elde edilen veriler, hedeflerin kimler veya neler olabileceğini belirleyen yazılımlarla birleştirildi.
Ancak, Sariel’in yapay zekaya körü körüne bağlılığı konusundaki eleştiriler artmaya başladı. WP’ye konuşan bazı kaynaklar, yapay zekanın sivil kayıpları artırdığı ve etik sorunlara yol açtığı konusunda uyarılarda bulundu.
İşgalci İsrail Hapishanelerindeki İnsan Hakları İhlalleri ve Şehit Olan Filistinliler
Gazze’deki saldırılar yalnızca savaş alanında değil, işgalci İsrail hapishanelerinde de ağır sonuçlara yol açtı. Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti tarafından yapılan açıklamalara göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana işgalci İsrail hapishanelerinde tutulan 54 Filistinli tutuklu şehit oldu. Son 24 saatte ise 5 Filistinli daha şehit oldu. Hayatını kaybedenler arasında Muhammed Raşid Said el-Akke (44), Semir Mahmud el-Kahlut (52), Zuheyr Ömer eş-Şerif (58), Muhammed Enver Lebid (57) ve Eşref Muhammed Fahri (51) yer alıyor.
İşgalci İsrail hapishanelerindeki kötü muamele ve işkence iddiaları, insan hakları örgütlerinin dikkatini çekiyor. İşgalci İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, "Filistinli mahkumlar başlarından vurularak öldürülmeli" şeklindeki ifadeleri, hapishanelerdeki sistematik baskıyı gözler önüne seriyor.
Gazze’de Derinleşen İnsani Kriz
Gazze Şeridi’nde yerinden edilen yaklaşık 2 milyon insan, dondurucu soğuklarda derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Gazze Belediyesi, altyapının büyük ölçüde tahrip olduğunu, kanalizasyon sistemlerinin zarar gördüğünü ve cadde ile sokaklarda yağmur ve kanalizasyon sularının biriktiğini açıkladı. BM’ye göre, Gazze’de her 10 kişiden 9’u yerinden edilmiş durumda.
Son bir haftada 6’sı bebek olmak üzere 7 kişi soğuk hava nedeniyle şehit oldu. Bebekler ve çocuklar, temel yaşam gereksinimlerinden yoksun koşullarda yaşam mücadelesi verirken, Gazze’deki halk kıyafet, battaniye ve gıda gibi temel ihtiyaçlara ulaşamıyor.
Suriye’de İşgalci İsrail’in İşgal Politikaları
İşgalci İsrail, Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi genişleterek Şam’a 25 kilometre mesafeye kadar ilerledi. 27 Kasım’da başlayan çatışmaların ardından işgalci İsrail, Suriye rejimine ait askeri altyapıyı imha etti ve işgal ettiği topraklarda kontrolü genişletti. İşgalci İsrail’in bu adımları, hem Suriye’de hem de uluslararası arenada tepki topladı.
Kuneytra’nın Beas beldesinde yapılan baskınlar ve yerel halkın protestolarına yönelik sert müdahaleler, işgalci İsrail’in bölgede daha agresif bir işgal politikası izlediğini gösteriyor. Bölgedeki tansiyon, işgalci İsrail’in genişleme stratejileri nedeniyle giderek artıyor.
İşgalci İsrail’in yapay zeka destekli saldırıları, Gazze’deki insani krizi derinleştirirken, hapishanelerdeki insan hakları ihlalleri ve Suriye’deki işgal politikaları uluslararası toplumda büyük endişelere yol açıyor. Yapay zeka teknolojilerinin sivilleri hedef almak için kullanılması, etik ve insan hakları konularında ciddi tartışmalara neden oluyor. İşgalci İsrail’in bu politikaları, bölgede barış umutlarını zayıflatırken, uluslararası toplumun acil bir şekilde harekete geçmesini zorunlu kılıyor.