Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasından adil bir karar çıkmasını arzu ettiklerini ifade etti.

Filistinli İletişimciler ve Medya Derneğinde (FİMED) basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ebu Zuhri, Güney Afrika'nın açtığı "soykırım" davasının önemini vurguladı. Divan'daki davanın, İsrail ve ABD'de büyük bir endişeye yol açtığını söyleyen Ebu Zuhri, başka ülkelerin Güney Afrika'ya destek vermemesi için ciddi baskı uygulandığını ifade etti.

Ebu Zuhri, "Mahkemenin adaletli olmasını ve soykırım kararı vermesini bekliyoruz." dedi. Zuhri, uluslararası makamlarda, bilhassa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) soykırımı durduracak yönde kararlar alınmasının engellendiğini, çatışmaların başlamasının üzerinden 24 saat geçmeden İsrail'e Batı ülkeleri tarafından askeri teçhizatın gönderilmeye başlandığını, buna ek paralı askerlerin yollandığını belirterek, "Gazze'de işgalci İsrail eliyle Batı'nın desteklediği bir soykırım uygulanıyor." açıklamasında bulundu.

Ebu Zuhri, yaklaşık 110 gazeteci, 300 sağlık çalışanı ve 40'tan fazla sivil savunma görevlisinin öldürüldüğü Gazze'de yüz binlerce kişinin evsiz kaldığını ve bu kişilerin büyük kısmının BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından yönetilen barındırma merkezlerinde ve çevresinde konakladığını anlattı.

Yardımlara büyük ihtiyaç olduğuna fakat bunları gönderirken bölgenin şartları ve öncelikli ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkati çeken Ebu Zuhri, açıklamasına şu şekilde devam etti;

Gazze’de katliam yapan Kemalist Yahudiler, derhal vatandaşlıktan çıkarılmalı! Gazze’de katliam yapan Kemalist Yahudiler, derhal vatandaşlıktan çıkarılmalı!

"Çadırlar yetersiz, insanlar buldukları karton ve naylonlarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. İnsanlar, aynı zamanda hava şartlarıyla da mücadele ediyor. Bulaşıcı hastalıklar söz konusu, yüz binlerce kişi hasta durumda. Gazze'nin kuzeyinde gerçek bir açlık var, güneyde ise insanlar günde sadece tek öğün yemek bulabilirse yiyorlar. Her gün sınırlı yardım girebiliyor ve yardımların büyük kısmı insanların ihtiyacı olmayan şeyler. Yaşanan şartlara ve ihtiyaca göre yardım yapılmalı. Ekmek, tıbbi malzeme, çadır, su, yatak, yorgan ve kışlık kıyafet ihtiyacı çok fazla."

Ebu Zuhri, 7 Ekim'de gerçekleştirilen "Aksa Tufanı" operasyonu hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Filistin'in İsrail tarafından işgal edilmesinin son dönemde normalleştirilmeye çalışıldığını ve İsrail'in zulmüne maruz kalan Filistinlilerin "Biz buradayız!" demek zorunda kaldığını kaydeden Ebu Zuhri, "Büyük bedeller ödeyeceğimizi biliyorduk ama başka seçeneğimiz kalmadı. Filistin davası unutuluyordu, silinmek üzereydi. Filistinliler, bütün yollara başvurdular, uluslararası adalete güvendik, anlaşmalar yapıldı ancak hiçbirinde Filistinlilerin hakkı verilmedi." dedi.