17 Haziran Cuma günü onursuzluk pikniği düzenleme kararı alan İstanbul Üniversitesi Eşitlik Topluluğu adlı sapkınlar güruhuna, Müslüman gençler engel oldu.
Üniversitenin önünde sapıklara geçit vermeyen gençler, tekbirlerle yeri göğü inletti.
Geri adım attılar
Sapkın güruh, Müslüman gençleri görünce okulun çevresine bile yaklaşamadı ve acil bildiri yayınlayarak "Etkinliğimiz şeriatçı çetelerin linç tehditleri sebebiyle iptal edildi. Beyazıt çevresindeyseniz kalabalık gruplar halinde gezmemenizi ve güvenli bir şekilde Beyazıt’tan ayrılmanızı tavsiye ederiz." diyerek geri adım attılar.
LGBT'li sapıklar nasıl ki Çanakkale'de geri adım attıysa, İstanbul Üniversitesi'nde de geri adım atacaklar ve bu topraklardan defolup gidene kadar Müslüman gençler peşini bırakmayacak.
Anadolu neferleri, sapkın oluşumlara da şunu ihtar etti:
"Bütün sapkın oluşumlara ihtar 'Bedeninizi değil ruhunuzu değiştirin'
Ruhun idama çekildiği bu asırda ruhları idam ettirilenler bizatihi cellatları olan insan fıtratına savaş açmış zebanilerin ağlarına düşerek, propagandalarına aldanarak ruhlarının ızdırabını bedenlerini değiştirerek dindirmekte aradılar. Fakat ne çare ruhlarının acısı dinmedi. Ve onlar da ruhlarının ızdırabına ortak olacak yeni kurbanlar aramaya ve hep birlikte mağdur edebiyatı yaparak kendilerine sapıklıkta müşterek olacak sahte arkadaşlıklar edinmeye koyuldular. Propagandaları her daim cellatları tarafından desteklendi, yayıldı, faaliyetlerine batıdan kaynaklar yağdı. Müslüman Anadolu topraklarında ne kadar duygu boşluğuna düşmüş kimse varsa ruh avcılığı yaparak ruhlarını çaldılar. Hislerindeki boşluktan yararlanarak onları kendi sapkın düşünce dünyalarına çektiler. Evet bilumum LGBT türevleri siz mağdursunuz, ruhlarınızı çaldılar. Evet siz suçlusunuz ruhlarınızı çalanlardan hesap sormak yerine bedenlerinizi, duygu dünyanızı değiştirerek onların sözcülüğünü üstlendiniz ve kendi ruhlarınızın çalındığı yetmiyormuş gibi ruh avcılığına kalkıştınız. Şimdi de bize "Beyazıt Kimin Ayol" diye meydan okuyorsunuz. Beyazıt'ın kimin olduğunu biz söyleyelim size, Beyazıt ve hatta tüm Anadolu toprakları Allah için bedenlerini feda ederek şehit olanların ruhlarını islam'a adayanlarındır. Yani Beyazıt Ruhu İslâm olanlarındır. Ruhları ve bedenleri hadım edilmişlerin değil, olmayacak da.
Biz Müslüman Anadolu evlatları ruhumuzu koruyacak ve sizin ruh cellatlarınızdan hesap soracağız. Eğer siz de bu yoldan dönmez ve cellatlarınızı savunarak ruh emen bir virüs gibi yayılmaya kalkarsanız, vücudu işgal eden kangren misali sizi temiz Anadolu'nun pak bünyesinden söküp atarız. Bu size son ihtarımızdır, aklınızı başınıza devşirin ve burdan dağılın. Ruhunuzu bulana kadar da meydanlarda gözükme cüretine girmeyin. Artık Anadolu toprakları müslüman anadolu evlatlarının eli ile acil ameliyata alınmıştır. Devlette millette ülkenin ayakta kalması için bu ameliyatı yapmaktan mesul ve memurdur."