Yahudi ordusu evleri yıkıyor, sivilleri öldürüyor
Terörist İsrail ordusu, Han Yunus'taki birçok kasabada evleri yıkmaya devam ederken, aynı zamanda tahliye emri sonrası kaçan sivillere hava ve topçu saldırıları düzenledi. Görgü tanıkları, sivillerin sokaklarda yürürken bombalandığını ve insansız hava araçları tarafından takip edilerek öldürüldüğünü söyledi.
İşgal ordusu, Han Yunus'taki operasyonlarının üçüncü gününde yerleşim yerlerini bombaladı, bir yardım kamyonunu hedef aldı ve insansız hava araçlarını kullandı. Gazze Sağlık Bakanlığı, son saldırılarda 55 kişinin öldüğünü, 110 kişinin yaralandığını ve savaşın başından bu yana toplam kurban sayısının 39.145'e, yaralı sayısının ise 90.257'ye ulaştığını bildirdi.
Dün akşam Gazze'de İsrail güçlerinin düzenlediği saldırılarda onlarca sivil hayatını kaybetti. Nuseyrat'taki bir eve düzenlenen bombalı saldırıda bir çocuk öldü, Han Yunus'ta ise Elektrik Dağıtım Şirketi'ne ait bir araca düzenlenen saldırıda dört kişi öldü.
İşgal güçleri, Han Yunus'ta Dünya Merkez Mutfağı için gıda taşıyan bir yardım kamyonuna da ateş açarak sürücüsünü yaraladı. Görgü tanıkları, yardım kuruluşunun İsrail güçleriyle kamyonun geçişi konusunda anlaşmaya vardığını ancak buna rağmen saldırıya uğradığını söyledi.
Gazze'nin çeşitli bölgelerine düzenlenen saldırılarda da siviller öldü ve yaralandı. Hamas'ın askeri kanadı olan İzzeddin El-Kassam Tugayları, Refah'taki İsrail askerlerine pusu kurduklarını ve Han Yunus'ta bir İsrail buldozerini vurduklarını açıkladı.
İsrail ordusu ise iki askerinin yaralandığını ve Han Yunus'a yönelik saldırılarının devam ettiğini duyurdu.
Üç Yahudi yerleşimci yaralandı
Perşembe sabahı Batı Şeria'nın kuzeyindeki Kalkilya şehrinin doğusunda, bir arabadan açılan ateş sonucu üç Yahudi yerleşimci yaralandı. İsrail medyasına göre, saldırı 55. Karayolu üzerinde, Nabi Elias köyü yakınlarında meydana geldi. Filistinliler olay yerinden kaçmayı başardı.
Yaralılardan ikisinin durumu orta, birinin ise hafif olarak bildirildi.
İsrail ordusu, olayın ardından “saldırganları” yakalamak için bölgede geniş çaplı bir operasyon başlattı. Nabi Elias köyüne giriş çıkışlar kapatılırken, saldırıda kullanılan aracın Kalkilya'ya doğru gittiği bilgisi paylaşıldı.
İsrail güçleri Cenin kentine saldırırken silahlı çatışmalar yaşandı
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Cenin kenti ve Cenin mülteci kampının çevresine düzenlenen saldırı sırasında Filistinli savaşçılarla İsrail güçleri arasında silahlı çatışmalar çıktı.
Filistin'in resmi haber ajansı Wafa, gece düzenlenen operasyonda en az üç kişinin tutuklandığını, Filistinlilerin evlerine baskın düzenlenerek arama yapıldığını bildirdi.
Baskın sırasında İsrail'e ait insansız hava araçları ve keşif uçakları Filistin şehri üzerinde uçarken, yerel halk birçok mahallede sert bir direniş gösterdi; otomatik silah sesleri videoya alındı.
İsrail güçleri, Batı Şeria'da ev ve tarım arazisi yıkımlarına devam ediyor
Perşembe günü Hebron'da, Abdülkerim Zaloum'a ait üç katlı ve çatılı bir ev ile Safvet El Kavasmi'ye ait bir tarım deposu yıkıldı. Yıkım sırasında meyve ağaçları ve istinat duvarları da zarar gördü.
İsrail güçleri ayrıca Ürdün Vadisi'ndeki El Ciftlik köyünde 3 konutu daha yıktı. Yıkılan iki konut, Ayed Days adlı vatandaşa aitken, diğer konut ise Enver Coda'ya aitti.
Betlehem yakınlarındaki El-Valaja köyünde ise Ahmed Samir Ebu Hayyara'ya ait bir daire yıkıldı. İsrail güçleri, binayı "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle yıktıklarını belirtti.
İsrail, 2023 Ekim ayında başlayan Gazze saldırılarının ardından Batı Şeria'da da Filistinlilere ait ev ve yapıları yıkımını artırdı. Duvar ve Yerleşim Yerlerine Direniş Komisyonu verilerine göre, 2024'ün ilk yarısında Batı Şeria'da 318 yapı yıkılırken, bu sayı 2023'ün tamamında 313'tü. Bu durum, yıkımlarda benzeri görülmemiş bir artışa işaret ediyor.
24 saat işkence ve taciz
İsrail işgal güçleri, perşembe günü Gazze Şeridi'nden iki kadın da dahil olmak üzere 7 tutukluyu serbest bıraktı. Resmi Filistin haber ajansı WAFA'ya göre serbest bırakılanlar, 7 Ekim'den bu yana süregelen saldırılar sırasında gözaltına alınmıştı.
Filistin Kızılayı, Deyr El Balah'ın doğusundaki "Kissovim" kontrol noktasında serbest bırakılan tutuklulara ilk yardımda bulunduğunu ve onları El Aksa Şehitleri Hastanesi'ne naklettiğini bildirdi.
Serbest bırakılan iki tutuklu, gözaltında gördükleri işkence, kötü muamele ve ihlallerin boyutunu gözler önüne serdi.
Serbest bırakılanlardan Muhammed El Louh, 30 gün boyunca işgal hapishanelerinde tutulduğunu, bu süre zarfında ağır işkence, sürekli dayak ve elektrik şoku gördüğünü söyledi.
El Louh, tutukluların ellerinin ve gözlerinin 24 saat bağlı tutulduğunu, kafalarını kaldırmanın yasak olduğunu, en temel ihtiyaçlardan yoksun dar bir odaya tıkıldıklarını ekledi.
Serbest bırakılanlardan Muhammed Ebu Şaar da gözaltında bulunduğu süre boyunca defalarca elektrik şoku verilerek işkence gördüğünü, dayak, falaka ve uykusuz bırakılmaya maruz kaldığını doğruladı. Ayrıca verilen yemeklerin miktar ve kalite açısından kötü olduğunu belirtti.
Çok sayıda kişinin akıbeti hala bilinmiyor
İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırıları sırasında, Şeridin kuzeyine, merkezine ve güneyine yönelik kara saldırısı sırasında yüzlerce sivili tutukladı. Birçoğunu aylarca, haftalarca veya birkaç gün alıkoyduktan sonra serbest bırakırken, çok sayıda kişinin akıbeti hala bilinmiyor.
İsrail güçleri, Gazze'ye yönelik kara saldırısı sırasında, defalarca yüzlerce insanın çıplak halde tutuklandığı ve insan onurunu aşağılayan koşullarda gözaltında tutulduğu korkunç fotoğraflar ve sahneler yayınladı. Bu da, onlara karşı işlenen suçların boyutu hakkında daha tehlikeli ve büyük bir gösterge niteliğinde.
Yaklaşık 10 gün önce Filistin yönetiminin avukatı Halid Muhajna, Ofer hapishanesini ziyareti sırasında Gazze Şeridi'nden tutukluların korkunç ifadelerine yer verdi.
Muhajna, Ofer'daki tutuklulardan bazılarının kıyafetleri çıkarıldıktan ve hassas bölgelerine vurulduktan sonra cinsel saldırıya maruz kaldığını ve şu anda zor sağlık ve psikolojik koşullardan mustarip olduğunu bildirdi.
Muhajna, tutuklulara polis köpeklerinin saldırdığını ve elleri başlarının arkasından bağlanırken vücutlarını parçaladığını, ayrıca dayak ve falakaya maruz kaldıklarını ekledi.
Tutuklama odalarında 100'den fazla hasta ve yaralı tutuklunun tedavi görmediğini belirten Muhajna, bu odaların havalandırması olmayan, en fazla 5 metrekarelik beton odalar olduğunu ve şilte veya battaniye olmayan demir yataklar bulunduğunu, her birinde çoğunluğu yerde yatan 25 tutuklunun tutulduğunu söyledi.
Tutukluların elleri bağlıyken yemek yediğini ve her tutukluya gün boyunca 100 gram ekmek, bir salatalık veya domates ve çok az miktarda sütten oluşan tek bir öğün verildiğini anlatan Muhajna, tuvaletlerin hapishane odalarının içinde açıkta olduğunu, ayrıca odaların içinde tuvaletlere yönlendirilmiş güvenlik kameraları bulunduğunu, duş süresinin ise hala sadece bir dakika ile sınırlı olduğunu kaydetti.
Muhajna, tutuklulara atıfta bulunarak, Ofer hapishanesinde odaların içinde iki işkence koğuşu bulunduğunu, tutukluların işkence görürken görülemediğini, ancak sadece çığlıklarının duyulabildiğini belirtti. Son zamanlarda İsrail askerleri Ofer'daki tüm tutuklulara saldırdı ve bu da birçoğunun uzuvlarının kırılmasıyla sonuçlandı.
Avukat Muhajna, "Sde Teiman" kampından "Ofer"e nakledilen tutuklulardan birinin, hasta tutuklulardan birinin İsrail askerlerinin kendisine gerekli tedaviyi sağlamayı reddetmesinin ardından öldüğünü söylediğini aktardı.
Hamas, İsrail'in zafer ilan etme çabasını boşa çıkarıyor
İsrail, Hamas'ı askeri olarak zayıflatma ve 7 Ekim'de kaçırılan rehineleri kurtarma hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını iddia ediyor. Ancak Hamas'ın gerilla gücü olarak varlığını sürdürmesi ve Gazze'deki nüfuzu İsrail’in söylediklerinin tersi olduğunu gözler önüne seriyor.
İsrail ordusu, savaşın başından bu yana Hamas'ın iletişim ağına, tünel sistemine ve üst düzey komutanlarının birçoğuna ağır kayıplar verdirdiğini belirtiyor. Ancak uzmanlar, İsrail'in Hamas'ın yönetim ve askeri kapasitesini tamamen yok etme hedefinden hala çok uzak olduğunu söylüyor.
Hamas ise kayıplara rağmen komuta yapısının yerinde olduğunu ve gerilla taktiklerine geçerek kayıplarını sınırlandırdığını söylüyor. Grup, yeni mücahitlerin katılımıyla ve yeraltı tünellerini kullanarak direnişini sürdürüyor.
Uzmanlar, İsrail'in Hamas'ı tamamen yok etme hedefinin gerçekçi olmadığını ve çatışmanın ardından bile Gazze'de askeri operasyonlar düzenlemek zorunda kalabileceğini belirtiyor.
İsrail yenilgisini Gazzeli çocukları katlederek kapatmaya çalışıyor.
Kaynaklar: Al Jazeera, Al Kudüs, AA, Reuters