Haaretz'in haberine göre Gazze’de askeri operasyonlar sonucunda belirgin bir stratejik başarı elde edilememesi, ülke içerisinde İsrail’in bölgede üstünlüğünü kaybettiği izlenimini güçlendirdi. Batılı devletlerden alınan güçlü desteklere rağmen, ateşkesin ardından yaşanan siyasi ve askeri gerilimler, hükümetin izlediği politikaların iç karışıklıkları derinleştirdiğini açıkça ortaya koyuyor.

İsrail ordusu, mevcut durumda ciddi bir personel sıkıntısıyla karşı karşıya. Orta düzey subayların ordudan ayrılma kararları hızlanırken, komutanlar genç subayları görevde tutmak için yoğun bir mücadele veriyor. Ancak teşvik ve tehdit yöntemleri, ordudaki iç huzursuzluğu gidermekte yetersiz kalıyor. Personel Müdürlüğü Başkanı Tümgeneral Dado Bar-Kalifa, Meclis Dışişleri ve Savunma Komitesi’nde yaptığı açıklamada, “Ordu, 7.000 muharip askere ve cephe birliklerinde 3.000 destek personeline ihtiyaç duyuyor.” ifadelerini kullandı.

Savunma Bakanı Israel Katz, genelkurmay başkanını değiştirerek orduyu hükümetin siyasi hedeflerine hizmet eden bir yapıya dönüştürmeye çalışmakla suçlanıyor. Özellikle askerlikten muafiyet yasası gibi tartışmalı düzenlemeler, orduda rahatsızlık uyandırırken, liderlik boşluğu ve artan siyasi baskılar nedeniyle ordunun operasyonel gücünün zayıfladığı açıkça görülüyor.

Netanyahu hükümeti, orduyu yeniden yapılandırırken daha ideolojik ve sadık subayları ön plana çıkarıyor.  Savaşın ardından binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve ordunun büyük kayıplar verdiği bir dönemde Gazze’de belirgin bir zafer elde edilememesi, halkın gözünde hükümete olan güveni zayıflatırken, ordunun itibarını da büyük ölçüde sarsmış durumda.

Bir yenidoğan faciası daha! Devlet ne yapıyor? Bir yenidoğan faciası daha! Devlet ne yapıyor?

Yeni atanacak genelkurmay başkanını ise dar bir hareket alanı ve uzun bir görev listesi bekliyor. Ancak mevcut durumda, ordu, hem moral hem de operasyonel kalite açısından zayıflamış bir yapı sergiliyor.