B'Tselem'in, "Cehenneme hoş geldiniz: İsrail hapishaneleri işkence kampları ağına dönüştü" başlıklı çeşitli dillerde yayımladığı raporunda, 30'u işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'dan, 21'i Gazze Şeridi'nden ve 4'ü İsrail vatandaşı Araplardan olmak üzere İsrail hapishanelerinde kalmış 55 Filistinlinin ifadelerine yer verildi.
Aralarında doktorlar, akademisyen kadınlar, avukatlar, üniversite öğrencileri, çocuklar ve siyasi liderlerin de bulunduğu eski tutuklular, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten sonra İsrail hapishanelerinde yaşadıklarını aktardı.
İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinliler, cezaevlerinde cinsel şiddet, aşağılanma, aç bırakılma, keyfi ve ağır şiddete dâhil olmak üzere sürekli kötü muamele ve işkenceye dayanan sistematik bir politikanın uygulandığını kaydetti.
Filistinliler, İsrail hapishanelerinde kötü temizlik şartları, uykudan mahrum bırakma, ibadet engeli ve ibadet edilmesine yönelik cezalar, kişisel ve ortak eşyalara el konulması ile uygun tedavinin engellenmesi gibi durumlarla karşılaştıklarını ifade etti.
İsrail’in Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten önce İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin sayısının 5 bin 192 olduğu kaydedilen raporda, Temmuz 2024'ten itibaren hapishaneler ve gözaltı merkezlerindeki Filistinlilerin sayısının 9 bin 623'e çıktığına vurgu yapıldı.
Alıkonulan Filistinlilerden 4 bin 781'inin yargılama ve herhangi suçlama olmadan, "idari tutukluluk" kapsamında cezaevinde tutulduğuna dikkat çekildi.
İsrail'in güçlerinin, 7 Ekim'in hemen ardından İsrail'de bulunan ve çalışma iznine sahip binlerce Gazzeli işçiyi yasa dışı bir şekilde gözaltına aldığı kaydedilen raporda, yüzlerce Filistinlinin bilinmeyen bir yere götürüldüğü, aralarında hala alıkonulanların olduğu ve bu kişilerin yakınlarına haber vermelerinin engellendiği kaydedildi.
Ailelerin, avukatların ve insan hakları kuruluşlarının, tutuklu listelerinde yer alan kişileri ve gözaltı merkezlerini araştırmaya çalıştığı ancak bu girişimlerin reddedildiği kaydedilen raporda, İsrail mahkemelerinin, gözaltına alınanlara ilişkin bilgi sağlama "yükümlülüğünün olmadığını" ifade ettiği belirtildi.
Sde Teiman’da katliam devam ediyor
Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti tarafından yapılan ortak açıklamada, 24 Aralık 2023 tarihinde kardeşiyle birlikte gözaltına alınan Cibaliya sakinlerinden 26 yaşındaki Ömer Cüneyd'in Sde Teiman'da işkenceye maruz kalarak öldüğü belirtildi.
Açıklamada, İsrailli insan hakları örgütü Hamoked'in, Cüneyd'in ailesine oğullarının 17 Temmuz'da hayatını kaybettiğini ilettiği ifade edildi. Cüneyd'in, İsrail'in hapishane ve gözaltı merkezlerinde işkence sonucu ölen birçok Gazzeli esirden biri olduğu vurgulandı.
Cüneyd'in kardeşi, alıkonulduktan 4 ay sonra serbest bırakıldı. Açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinli esir sayısının 21'e ulaştığı, bu sayının sadece kimlikleri açıklananları kapsadığı ve kimliği açıklanmayan birçok Filistinli esirin de bulunduğu belirtildi.
"Benim dönemimde bütün koşulları değiştirdiğimiz için gururluyum"
Ben Gvir sık sık, bakanlığı döneminde Filistinli mahkûmların koşullarının kötüleşmesinden övündü.
Bakan, parlamentodaki bir tartışmada "Benim dönemimde bütün koşulları değiştirdiğimiz için gururluyum" dedi. B'Tselem'e göre şu anda bildirilen kötü muamele konusunda Ben Gvir ağır bir sorumluluk taşıyor.
Yuli Novak "Bu sistemler İsrail'in gördüğü en sağcı, en ırkçı bakanın eline verildi" diyor. Novak'a göre 7 Ekim'den sonra İsrail'in mahkûmlara muamelesi, ülkedeki ahlaki düşüşün tehlikeli bir göstergesi.
7 Ekim'den bu yana İsrail, uluslararası hukukun gerektirdiği gibi Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) Filistinli mahkûmlara erişimine izin vermiyor. Erişimin neden reddedildiğine dair bir açıklama yapılmadı. Ancak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun hükümeti ICRC'nin Gazze'de tutulan İsrailli rehinelere erişememesine duydukları öfkeyi birçok kez dile getirdi.
İsrail İnsani Haklar Derneği (ACRI) hükümeti "uluslararası hukuka bilerek karşı gelmekle" suçladı.