Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan bazı satır başları:
“Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik”
“Burada bir vefa borcunu vurgulamak istiyorum. Bin yıllık tarihimiz boyunca elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Önce Çanakkale'de sonra da Kurtuluş Savaşı'nda bizi yok etmeye çalışanlara karşı insanlık tarihinin en destansı mücadelesini verdik. Dün işgalcilere karşı verdiğimiz mücadelenin benzerlerini son 50 yıldır farklı kisveler altında üzerime salınan terör örgütlerine karşı veriyoruz. Vatanımızı parçalamak, devletimize diz çöktürmek için her yolu denediler. Ne yaptılarsa emellerine ulaşamadılar. Ne ASALA terör örgütünün ne de bölücü örgütlerin karşısında geri adım attık. Can verdik, binlerce vatan evladını şehit verdik ama istikbalimize el sürdürmedik. Özellikle son 21 yılda hayata geçirdiğimiz reformlara ülkemizi ayağına vurulan prangadan kurtardık. Devletimizin etki gücünü artırdık. Dış politikamızın ufkunu, dış dünyayı kapsayacak şekilde değiştirdik.”
“Türkiye, Ukrayna krizinin çözümünde anahtar rolü üstlenmiştir”
“Türkiye son yıllarda oyun kurucu bir ülke haline gelmiştir. Irak ve Suriye istikrara kavuştukça, sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır. Ülkemize sığınan mazlumlara kucak açtık. İnşasına başladığımız konutlar, sığınmacıların geri dönüşü hızlandıracaktır. Türkiye, Ukrayna krizinin çözümünde anahtar rolü üstlenmiştir. Savaşan tarafları ilk kez aynı masa etrafından bir araya getirdiğimiz İstanbul toplantıları bir yana akan kanı durdurmaya çaba harcadır. Türkiye olarak bizim buradaki duruşumuz bellidir. Daha fazla kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Savaşın Karadeniz'e yayılması tüm bölge için felaket olacaktır. Şimdiye kadar böyle bir trajedinin yaşanmasına müsaade etmedik. Biz kimseyle kavga peşinde değiliz. Dostlarımızın sayısını daha da artırma derdindeyiz. Komşularla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur. Ortak bir noktada buluşmaya hazırız.
"Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları engellemek hepmizin aslî görevi"
Son haftalarda kimi Avrupa devletlerinde artık tahammül edilemez boyutlara varan İslam düşmanlığıyla mücadele için daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'e saldırıları engellemek, bu nefret suçlarının faillerinin hak ettiği cezayı almasını sağlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli görevi. Üyesi olduğumuz tüm uluslararası kuruluşları harekete geçirmek için çaba sarf ediyoruz. Türkiye, bu mücadelenin sancaktarlığını yapma sorumluluğunu, asırlardır olduğu gibi bugün de hakkıyla ifa edecektir.