Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Aile Yılı Tanıtım Programı’nda konuşuyor.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması amacıyla çok önemli çalışmalar yapacağımızı ifade etmiştik. Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları etkin ve verimli nüfus politikalarıyla destekleyip, güçlü ve sürdürülebilir bir zemine taşımak önceliklerimizden biridir.
"Aile bir topumdur"
Aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir. Aile bizim en kadim, en köklü müesseselerimizden biridir. Toplumun özünü teşkil eden aile kurumu, milli, manevi değerlerimizin muhafazasında vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Aile kurumu etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde devletin de milletin de güçlü bir konuma sahip olduğunu görürüz. Eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası önce ailede başlar. Bilinçli bir anne-babanın elinde büyüyen çocuklar ailelerine, milletlerine ve insanlığa faydalı örnek kişiler haline gelir. Vatanına, milletine bağlı, tarihini, köklerini ve kim olduğunu bilen, bilgisi ve vizyonuyla çağı iyi okuyabilen bir gençlik hepimizin arzusudur.
"Toplumu sapkın ideolojilerden korumak görevimiz"
Çocuklarımızı ve gençlerimizi zararlı akımlardan, zehirli düşüncelerden aile ve toplum yapımızı tehdit eden sapkın ideolojilerden korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Tuhaf zamanlarda yaşıyoruz. Neoliberal kültür akımları sınırları aşarak, dünyanın dört bir yanına nüfuz ediyor. Dijital platformlardaki yayınlar çoğu zaman kültür erozyonu gibi süreçlere sebep oluyor.
LGBT sapkınlığı hakkında
LGBT aparatının hedefi ailedir. Birkaç ay evvel, tedbir uyguladığımız dijital bir oyun platformunda tespit edilen ahlaksızlıklar bunun en çarpıcı örneğidir. Önümüzdeki dönemde bu duruşumuzu daha da sağlamlaştıracağız. Cinsiyetsizleştirme politikalarına tepki göstermeye kararlılıkla devam edeceğiz. Bu konuda Türkiye’nin tavrı bellidir, geri adım söz konusu olmayacak.
Küresel cinsiyetsizleştirme politikaları karşısında kazanılacak her mevzi, insanlığın geleceği adına büyük bir başarıdır. Akademi, medya, sivil toplum camiamızın daha aktif sorumluluk alacağına inanıyorum.
"Harekete geçmeliyiz"
Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş, bilgisi ve erdemiyle medeniyet coğrafyasını yeşertmiş güçlü nesillerin devamı, bizler için hayat meselesine dönüşmüştür. Büyük ve güçlü Türkiye iddiasını taşıyorsak, yarınlarımızı güvence altına almayı arzu ediyorsak, şimdiden harekete geçmek zorundayız.
Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımız alarm vermektedir. 2001 yılında doğurganlık hızımız 2,38 iken bugün bu rakam 1,51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu dikkate alındığında durumun vahameti daha net anlaşılacaktır.
Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10’un üzerine çıktı. Tüm bunlarla birlikte, evlenme yaşı önemli ölçüde yükselmiş, boşanma oranları ise artmıştır. Türkiye genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri almazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun.