Raporda, milyoner sayısının 2023 yılında 58 milyonu bulduğu ve 2028 yılına kadar bu sayının 52 ülkede daha da artmasının beklendiği belirtiliyor.
UBS'nin 2024 Küresel Servet Raporu'nun belki de en çarpıcı noktası, servet dağılımındaki adaletsizliğin boyutlarını gözler önüne sermesi. Rapor, milyonerlerin dünya nüfusunun çok küçük bir kısmını oluşturmasına rağmen, küresel servetin yarısına yakınını kontrol ettiğini ortaya koyuyor.
Daha da dikkat çekici olanı ise, dünya genelinde yoksulluğun azalmasıyla övünüldüğü bir dönemde, servet uçurumunun giderek derinleşmesi. Rapora göre, serveti 10 bin doların altında olan yetişkinlerin oranı 2000 yılından bu yana neredeyse yarı yarıya azalarak %40'a gerilemiş durumda. Ancak bu azalış, milyonerlerin ve daha üst servet gruplarının sahip olduğu zenginliğin yanında gölgede kalıyor.
Zira milyonerlerin sahip olduğu servetin oranı %47,5 gibi baş döndürücü bir seviyede. Bu durum, küresel servetin çok küçük bir azınlığın elinde yoğunlaştığını ve büyük çoğunluğun bu zenginlikten adil bir pay alamadığını gözler önüne seriyor.
Rapor, servet eşitsizliğinin sadece ahlaki bir sorun olmadığını, aynı zamanda ekonomik ve sosyal istikrarı da tehdit eden bir faktör olduğunu vurguluyor.
Küresel Servet, Sıçrama ile Devam Ediyor
2022 yılı, küresel piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle, toplam servette bir miktar gerilemeye neden olmuştu. Ancak UBS raporu, 2023'te yaşanan toparlanmayla birlikte küresel servetin %4,2 oranında arttığını ortaya koyuyor.
Rapora göre, kişi başı düşen ortalama servet anlamında dünyanın en zengin bölgesi, 166 bin doları aşan oranıyla Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesi. Bu bölgeyi, artış grafiği çizen Amerika kıtası takip ediyor. 2008'den bu yana Amerika kıtasındaki servet artışı %146 oranında gerçekleşti. Özellikle ABD'de milyoner sayısının hızla artması, servet artışının büyük oranda üst gelir gruplarında yoğunlaştığını düşündürüyor. Rapora göre, ABD yaklaşık 22 milyon milyonerle dünyada en çok milyoner barındıran ülke konumunda.
Asya-Pasifik bölgesi ise 2008 yılından bu yana servetini %177 oranında artırarak, en hızlı büyüyen bölge olarak dikkat çekiyor. Bu hızlı büyümede, bölgedeki ekonomilerin gösterdiği dinamik performansın yanı sıra artan borçlanmanın da etkili olduğu belirtiliyor.
Raporda öne çıkan ülkelerden biri ise Türkiye. 2008 yılından bu yana ortalama servetini yerel para birimi cinsinden %1708 gibi rekor bir oranda artıran Türkiye, bu alanda dikkat çekici bir performans sergilemiş durumda.