24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Davranış Bilimleri Uz. Dr. İlhami Fındıkçı şunları söyledi:
"Gerçekten içimiz acıyor. Bir kere bunu konuşurken bile çoğu zaman benim tüylerim diken diken oluyor. Yazılarda, konferanslarda konuyu ele almaya çalışıyoruz. Esasen bugün dünya insanı buraya nasıl geldi, biz nereden bu hale düştük? Aslında yanlış olduğunu, sıkıntı olduğunu, gayri ahlaki olduğunu bildiğimiz halde dünya insanı buna nasıl böyle bakıyor, nasıl anormali normal kabul ediyor, nasıl sosyopati sanki normal bir davranışmış gibi algılıyoruz? Biraz kökenlerine gidelim. Ben bunu insani kriz ile anlatmaya çalıştım. Bugün yeryüzünde bir insani kriz var. Nasıl bir ozon krizi var, nasıl bir su azaldı krizi var, petrol tükeniyor krizi var; bunların hepsi birer kriz. Tüm bu krizlerden daha elim ve vahim olmak üzere dünyada, yeryüzünde insan krizi var. Bir insani kriz var. İnsan olmayı sürdürme krizi var. Israrla ve inatla insan olma tarafı, temel değerleri, erdemi, ahlakı, merhameti, inanç tarafı yavaşlayıp sönen tarafa doğru giderken, onun maddi tarafı, bedeni arzuları, şehveti, zevkleri giderek yukarı doğru gidiyor. Bu bir savaş. Bir beden var bir de ona can veren ruh var. Bugünün dünya insanı ruh tarafını eksiltti, yavaşlattı, kötüye doğru götürdü. Onu kale almamaya başladı, beden tarafını palazlandırdı. Sistem ona doğru gidiyor.
''Olimpiyat açılışı mı yapılıyor yoksa dünyaya mesaj mı veriliyor?''
'Toplumlar Ünlü sosyolog İbn-i Haldun'un Asabiye Teorisi'ne doğru gidiyor. Asabiyet hali normalleştiriliyor. Tabii ki oradaki insanlar toplanmıştır. Tabii ki birileri ayağa kalkıp onları alkışlatıyor. Olimpiyat açılışı mı yapılıyor yoksa dünyaya bir mesaj mı veriliyor? Etkin güçlerin devletlerini de geçtik, etkin güçler devletlerin de üzerinde mesajlar veriyorlar. Belki de bazen devletlere rağmen o mesajlar dünya insanına görsel, işitsel, her taraftan veriliyor. Tekrar ediyorum, bu normalleştirilmeye çalışılıyor. Bunu dipten yok edecek, buna bir duruş sergileyecek motivasyonu biz nereden bulacağız?''
