BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında, klasik İsrail ile Filistin arasında tırmanan gerilim ele alındı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, İsrail ile işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan ölümcül çatışmaların 4. gününe girildiğini belirterek, Gazze'den İsrail'e roketler fırlatıldığını ve İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarının devam ettiğini vurguladı.
Hızla artan bu çatışmalar nedeniyle son derece endişeli olduklarını vurgulayan Laerke, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde yerinden edilmelerin hızla arttığını ve bu rakamın 187 bin 500'e yükseldiğini kaydetti.
İsrailli yetkililerin, Gazze Şeridi'ne elektrik sağlamayı durdurduğunu ve elektriğin günde 3-4 kez verildiğini söyleyen Laerke, Gazze Elektrik Santrali'nin şu anda tek güç kaynağı olduğunu ve bunun yakıtının birkaç günde tükenebileceğini dile getirdi.
Laerke, "İsrail yetkilileri, Gazze'ye su akışını kesme kararı aldı. Bu karar, Gazze'de 610 binden fazla insanı etkiliyor ve ciddi bir içme suyu sıkıntısına yol açacak. İnsani yardım kuruluşlarının müdahalesi devam ediyor ancak devam eden çatışmalar ve erişim kısıtlamaları nedeniyle oldukça kısıtlı durumdalar." diye konuştu.
Domuzlar diktası kendilerine çalışıyor
BMGK daimî üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’den müteşekkil. Bu devletlerin direkt kendi aralarındaki dalaşmalar yahut kendilerini alâkadar eden olaylarda menfaatlerini korumak için veto yetkilerini kullanmaları dışında, “uluslararası barış ve güvenliği” sağlamak üzere almış oldukları tek bir karar yok. Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik olarak gelişen bütün tehditlerin, elinde “veto” yetkisi olan bu devletlerin elinde bulunduğunu hesaba katacak olursak, bu müessesenin daha en başında varlık sebebinin hilâfına tesis edildiği açıktır.
BMGK’yı teşkil eden bu devletlerin üzerinde ittihad ederek, karar çıkarmak noktasında hiç sıkıntı çekmedikleri tek husus ise Müslüman memleketlerine müdahale edilmesi. Konu Müslümanlar, hele ki Müslümanların kanının dökülmesi olduğunda aralarındaki bütün ihtilâflar bir ânda kalkıp, hep beraber rahatlıkla karar çıkartırlar.
Müesses nizâm İslâm düşmanı olarak kurulmuş ve İslâm düşmanı olarak işletilmiştir. Dünya düzeni ve bu düzeni meydana getiren müesseseler ortadan kalkmadıkça dünya çapında Müslümanların adil bir düzen içinde yaşadıklarından bahsedilemez!
AA, Baran Haber