İngiltere Yüksek Mahkemesi, ergenlik baskılayıcıların cinsiyet uyumsuzluğu halinde rutin kullanımının yasaklanmasını onayladı. Türkiye’de çocuk endokronoloji uzmanları uygun görmeleri halinde 18 yaş altındaki çocuklara bu ilaçları reçete edebiliyor. İstanbul Üniversitesinde cinsiyet değiştirme ameliyatları öncesi bir adım olarak 18 yaş altındaki çocuklara ergenlik önleyici verildiği ortaya çıkmıştı. Daha önce de çok sayıda Avrupa ülkesinde ve ABD’nin 20’yi aşkın eyaletinde ergenlik baskılayıcı hormonların 18 yaş altında cinsiyet hoşnutsuzluğuna karşı kullanılması yasaklandı.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün 2017 yılında yayınladığı el kitapçığında bu ilaçların kullanımı öneriliyor. Türkiye’de ergenlik baskılayıcıların merdiven altı kullanımına bile rastladığını söyleyen Ürolog Zeki Bayraktar “Bu ilaçların rutin kullanımı yasaklanmalı.” dedi.
GELİŞİMİN BİR PARÇASI OLABİLİR
İngiltere bir süredir, çocuklara cinsiyet disforisi (hoşnutsuzluğu) tanısı halinde tedavi olarak ergenlik baskılayıcıların kullanılmasına gelen yasağı tartışıyor. İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), daha önce de kanıta dayalı yarar sağlamadığı gerekçesi ile geçici politika yayınlayarak ilaçların bu alanda kullanımını doğru bulmadığını bildirmişti. Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyonelleri Derneği, cinsiyet geçişi için hazırladığı kılavuzda ergenliğin erken evresinde bu ilaçların kullanılmasını öneriyor.
İngiltere sağlık otoritesi, cinsiyete uygun olmayan davranışların küçük çocuklar arasında yaygın olduğuna ve normal gelişimin parçası olabileceğine dikkat çekti. Bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubu, bu ilaçların uzun vadeli sonuçlarına ilişkin yeterli kanıt olmadığını rapor etti. İngiltere, Galler ve İskoçya'da hekimlerin 18 yaş altına yeni reçete yazmaları kısıtlandı. LGBT dernekleri konuyu yargıya taşıdı. İngiltere Yüksek Mahkemesi, sağlık otoritesini haklı buldu.
Mahkeme, geçen pazartesi kararını açıkladı. Olağanüstü hal yasağı şeklinde uygulanan kısıtlama yeni hükümet tarafından kalıcı hale getirilebilecek. İngiltere Sağlık Bakanı Wes Streeting memnuniyetini dile getirerek, çocuklara yönelik sağlık hizmetlerinin "kanıt odaklı" olması gerektiğini söyledi.
LGBT DERNEKLERİNİN LOBİ FAALİYETİ
Türkiye’de ise LGBT dernekleri ilaçların kullanımı, hatta geri ödeme listesine alınması için faaliyet yürütüyor. Aydınlık’ın ulaştığı çocuk endokronoji uzmanları, “Böyle durumlarda üniversite hastanelerine yönlendiriyoruz.” yanıtını verdi. Cinsiyet geçiş süreci, üniversite hastanelerinde farklı disiplinlerden uzmanların olduğu kurul kararıyla başlatılıyor. Çocuklara yönelik uygulamada da 1 buçuk yıllık takip süresi olduğunu ifade eden hekimler, “Endokrinolog, bu sürede zaman kazanmak için ergenlik baskılayıcı verip psikiyatriste gönderiyor.” dedi.
Psikiyatristi randevu için arayan bir ebeveyn, “Kızım için başvurdum, daha randevu alırken bana ‘Çocuk cinsiyetini değiştirdiğinde hangi ismi almak istiyorsa o isimle randevu alın’ denildi.” diyerek tepki gösterdi. “Cinsiyet onaylayıcı tedavi” dedikleri bu yöntemle ergenlik sürecinde doğal olarak kafa karışıklığı yaşayan çocuk adeta cinsiyetini değiştirmeye itiliyor.
SAĞLIK BAKANLIĞININ CEP KİTABINDA DA VAR!
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün 2017 yılında yayınladığı “Birinci Basamak Sağlık Çalışanları için Ergen Sağlığına ve Sorunlarına Yaklaşım Cep Kitabı”nda cinsiyet disforisi tanımı yapılıyor, tedavi önerileri sıralanıyor. Ergenlik baskılayıcılar ‘tedavinin etkinliğine ilişkin bir kanıt olmaması’ tespitine rağmen bir seçenek olarak sunuluyor. Halen Sağlık Bakanlığının internet sitesinde yayında olan kitapta şu ifadeler yer alıyor:
“Doğumla belirlenen cinsiyetinden memnun olmayan, klinik düzeyde cinsel disfori yaşayan, karşıt cinsiyetle güçlü ve ısrarlı özdeşim kuran bireylerde cinsel kimlik farklılaşması olduğu söylenilebilir. Cinsel kimlik farklılaşması, genellikle kendisini çocukluk döneminden itibaren göstermektedir. “Önerilerden biri ergenlikte bedeniyle ilgili yaşadığı stresi azaltmak amacıyla puberte bloke (ergenlik baskılayıcı) edici hormon tedavisi uygulanmasıdır.
"Çocuğun cinsiyetine uygun davranışlarının pekiştirilmesi, cinsiyetiyle ilgili hoşnutsuzluğunun ya da stresinin azaltılması için psikoterapiyle izlenmesi gerektiğini savunan yaklaşımlar da bulunmaktadır. Doğrudan cinsel kimlik farklılaşmalarına yönelik uygulanan tedavilerin etkinliğine yönelik bir kanıt bulunmamaktadır; ancak cinsel kimlik farklılaşmalarına sıklıkla eşlik eden ve tedavi edilmesi gereken bazı psikolojik sorunlar (örneğin kaygı bozukluğu ve davranış sorunları) olduğu bilinmektedir.”
MERDİVEN ALTI KULLANIM
Ürolog Prof. Dr. Zeki Bayraktar, cinsiyet değiştiren ve sorun yaşayan çok sayıda hasta ile karşı karşıya kalan isimlerden biri… Uzun meslek hayatında, ergenlik baskılayıcıların hekim kontrolü dışında merdiven altı kullanıldığına da rastlamış. Bu konuda gelen tehlikeye, risklere karşı uyarıyor. Bayraktar, bu hormon ilaçlarını 10 yıldır uygulayan İngiltere, Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinin ve ABD’de 20’yi aşkın eyaletin rutinde yasakladığını hatırlattı.
İngiltere’nin yasak koyan ilk ülke olduğunu belirten Bayraktar bunun gerekçelerini sıraladı:
“İngiltere Ulusal Sağlık Servisi, pubertal (ergenlik) baskılamayı, ‘rutin bir tedavi için klinik olarak etkin ve güvenli olduğunu destekleyen yeterli kanıt bulunmuyor’ gerekçesi ile yasakladı, kullanımını sadece klinik deneylerle sınırladı. Birleşik Krallık Tavistock kliniği de 2021’de puberte blokajı uygulanan ve üç yıla kadar takip edilen gençlerin ruhsal sağlıklarında tespit edilebilir bir iyileşme olmadığını gösteren bir araştırma yayınladı.
"Yöntemi ilk uygulayan ülkelerden biri olan Finlandiya da 2020'de reşit olmayanlar için hormon tedavisini kısıtladı ve çok katı sınırlamalar getirdi. Transseksüel cerrahi prosedürler için 1972’de ilk izin veren ülke İsveç, Şubat 2022'de çok nadir durumlar dışında reşit olmayanlar için hormon tedavisini durdurma kararı aldı ve bunun yalnızca araştırma ortamıyla sınırlı olması gerektiğini bildirdi. Fransa Ulusal Tıp Akademisi gençlere yönelik hormon tedavileri konusunda ‘en üst düzeyde rezerv’ yayınladı.
"Norveç'teki ulusal bir araştırma kurulu pubertal supresyonla ilgili endişelerini raporladı. Danimarka da gençlerde cinsiyet geçişini keskin bir şekilde kısıtlayan ülkeler listesine katılıyor. Danimarka Tabipler Birliği dergisinde yayınlanan bir makale, değişimin sessiz ama kararlı bir şekilde gerçekleştiğini ve ülkenin cinsiyet disforisi olan gençlerin bakımına yönelik yaklaşımında belirgin bir değişim olduğunu doğruladı.
"Merkezi cinsiyet kliniğine başvuran gençlerin çoğu artık ergenlik engelleyici ilaçlar, hormonlar veya ameliyat için reçete almıyor; bunun yerine terapötik danışmanlık ve destek alıyorlar. Bunun nedenleri arasında puberte blokajının etkili, güvenli ve faydalı olduğuna dair yeterli kanıtın bulunmaması; cinsiyet disforili ergenlerde psikiyatrik komorbiditelerin (rahatsızlıkların) yüksek olması; osteoporoz ve kısırlık gibi geri dönüşü olmayan bazı yan etkilerin gözlenmesi; ve -uzun süreli hormon kullanımına bağlı olarak gelişen- tromboembolizm ve kanser gibi riskler gösteriliyor.”
AİLE HEKİMLERİNE EĞİTİM
Bayraktar’ın önerileri ise şöyle: “Cinsiyet hoşnutsuzluğu olgularında ergenliğin hormonlarla baskılanması rutinde yasaklanmalıdır. Ayrıca hormon ilaçlarının eczanelerden reçetesiz olarak satışı yasaklanmalı ve/veya denetlenmelidir. Ebeveynlere doğru rehberlik yapabilmeleri için aile hekimlerine cinsiyet kimliği gelişimi konusunda eğitimler verilmelidir.”
REÇETESİZ SATIŞI VAR!
Ergenlik baskılayıcı ilaçlar reçete ile eczanelerden temin edilebiliyor. Erken ergenliği önlemek amacıyla da geri ödemeli olarak kullanılan bu ilaçların "cinsiyet hoşnutsuzluğu" halinde de reçete edilip satılması da mümkün.
“Türkiye’de LGBT dayatmasının geldiği nokta: Çocuklar ameliyat masasında” manşetiyle İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde yapılan çalışmada 18 yaş altı 28 çocuğa cinsiyet değiştirmesi için ergenlik baskılayıcı ilaç ve çapraz hormon uygulandığı, çocuklardan 7’sinin 17 yaşına geldiğinde memelerinin alındığı, yüz ameliyatı yapıldığı ya da ses tellerine müdahale edildiği ortaya çıkmıştı.
Hakemli dergi Journal of Clinical Research in Pediatric Endocrinology’de yayınlanan çalışmanın raporunda yazarlar reçetesiz hormon ilacı kullanımına şu ifadelerle dikkat çekmişti:
“Çalışmamızda beş ergende reçetesiz hormon ilacı kullanımı gözlemledik. "Trans ergenler" arasında uygunsuz hormon kullanımı sorunlu olabilir ve bu da genel sağlıklarını bozarak fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilir.”
İNGİLTERE'DE YASAKLANDI
İngiltere sağlık otoritesi, 2020 yılının ocak ayında, ergenlik baskılayıcı hormonların kullanımına ilişkin verilerin incelenmesi amacıyla bir çalışma grubu oluşturdu. Bu sürecin bir parçası olarak, Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü, bu ilaçlarla ilgili yayınlanmış kanıtları gözden geçirmek üzere görevlendirildi. Kanıt incelemesine dokuz gözlemsel çalışma dahil edildi.
Bu ilaçların tıbbi adı olan GnRHa (Gonadotropin Salgılatıcı Hormon Analogları) verilen çocuk ve ergenlerde cinsiyet uyuşmazlığı, ruh sağlığı, beden imajı ve psikososyal işlevsellik açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Üstelik bu ilaçların kısa ve uzun vadeli güvenlik verilerinin sınırlı olduğu bildirildi. Yayında, GnRHa’nın ergenlik döneminde beklenen kemik yoğunluğu artışını azaltabileceği ifade edildi.
LGBT’YE GİDEN YOLUN TAŞLARI 9 YAŞTA DÖŞENİYOR
LGBT dernekleri ile birlikte çalışan Psikiyatrist Şahika Yüksel, bu ilaçların ergenliğin erken döneminde kullanımını öneriyor. KAOS GL’de yayınlanan bir makalesinde Yüksel erken yaşta ergenlik baskılayıcı kullanımını şöyle savunuyor:
“Puberte (ergenlik) baskılayan hormon tedavileri ergenin cinsiyet uyum zorluğunu azaltarak, ses kalınlaşması, yüz-el-ayak kemiklerinde büyüme gibi çocukta geliştiğinde geri döndürülmesi zor bedensel özelliklerin gelişmesini engeller. Hormon baskılayıcı tedavilere erken yaşlarda başlanması sosyal olarak rahatlatıcı olabilir. Tıbbı tedaviye erken başlayacak ergenler dikkatle seçilmelidir. Kızlarda meme dokusunda, erkeklerde testis hacminde artış başlamış Tanner (puberte evreleme sistemlerinden biri) evre 2-4 düzeyinde gelişim gösteren, sıklıkla 9-12 yaş arası olan ergenlere puberteyi baskılayan hormonlar verilir.”
Şahika Yüksel’in kurucusu olduğu Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği de ailelere bu konuda yol göstermeyi hedefliyor. Derneğin internet sitesinde ilaçların kullanımına ilişkin şu ifadeler yer alıyor:
“Cinsiyeti ile uyumsuz çocuklar puberteye yaklaştıkça, bazılarında bekledikleri veya yaşamaya başladıkları fiziksel değişikliklere bağlı aşırı uğraşı veya yoğun korku görülür. Puberteyi önleyen ilaçlar, gonadotropin-salıverici hormon (GnRH) agonistleri olup, ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimine yol açan hormonların salınımını geçici olarak engelleyip, ergenler ve ailelerine en iyi seçenekleri değerlendirerek harekete geçmeleri için zaman sağlarlar.”