Dünyadaki 170 ülke, Filistin’in, üzerinde yaşadığı topraklarda bağımsız bir devlet olarak egemenlik hakkı olduğuna karar verdi. Bu ülkeler, Filistin topraklarındaki İsrail varlığının da yasa dışı olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Milletler (BM) İktisadi ve Mali Meseleler Komitesi (İkinci Komite), perşembe gecesi Çin ve 77'ler Grubu tarafından, "Filistin halkının Doğu Kudüs dahil Filistin topraklarındaki daimi egemenliği ve Suriyeli Arapların Golan'da öz kaynaklarını kullanma hakkı" başlıklı karar tasarısını kabul etti. Komitede düzenlenen oylamaya katılan 170 üye ülke, karar tasarısını onaylarken, 6 ülke hayır oyu kullandı. 11 ülke ise çekimser kaldı. "Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkı teyit edilir" cümlesinin yer aldığı karar tasarısında, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 19 Temmuz'da yayınladığı ve Filistin topraklarındaki İsrail varlığını yasa dışı saydığı kararın da gereğinin yapılması çağrısı yapıldı. Tasarıda, Cenevre bildirgesinin gereği olarak işgal altındaki Golan Tepeleri'nin öz kaynaklarının yerli Arap halkına ait olduğunun altı çizildi.

ABD ve küçük ülkeler "hayır" dedi

Tüm ülkelerin bölgede barış içinde yaşama hakkı bulunduğuna işaret edilen tasarıda, bütün devletler ve BM örgütlerine Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını gerçekleştirmesine destek olma çağrısı yapıldı. Tasarıya karşı ret oyu kullanan 6 ülke arasında İsrail ile birlikte 7 Ekim 2023'ten beri İsrail'in Gazze'de işlediği soykırıma destek olan ABD de yer aldı. İsrail ve destekçisi ABD'nin dışında yalnızca Arjantin, Micronezya, Nauru ve Paraguay gibi etkisiz ülkelerin ret oyu kullanması dünyanın Filistin halkının kendi toprakları üzerindeki egemenliğini tanıdığına işaret ediyor.

Vatanlarına geri dönen Suriyeliler: Zalimden kurtulduk! Vatanlarına geri dönen Suriyeliler: Zalimden kurtulduk!

Unrwa'yı yasakladı

BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nda (UNRWA) 31 yıl çalışan Hollandalı Lex Takkenberg, İsrail'in UNRWA'yı hedef alan saldırılarının "Filistin halkını ve tarihini silme" girişiminin bir parçası olduğunu söyledi. İsrail hükümetindeki aşırı sağcıların saldırıları yönlendirdiğine işaret eden Tekkenberg, "Netanyahu, koalisyonunu korumak zorunda olduğu için bu kesimlere hayır diyemiyor" dedi.

Kaynak: YeniŞafak