Batının sessizliği arasında İsrail'in sivillere yönelik saldırıları, liberal müdahale projesinin ırkçı temelini ortaya koyuyor. 16 Nisan 2024’te İsrail’in Gazze’deki el-Megazi Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda, Filistinliler sevdiklerini kaybetmenin acısını yaşadı.
Batının Çifte Standardı: Sorumluluk Kimin?
2011 yılında NATO, Libya'da Muammer Kaddafi’nin barışçıl protestoculara saldırması üzerine BM kararıyla sivilleri koruma gerekçesiyle askeri müdahalede bulundu. Bu müdahale, "koruma sorumluluğu" ilkesine dayanıyordu. Ancak bugün, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısından sonra İsrail’in Gazze’ye uyguladığı acımasız abluka ve bombardıman, bu ilkenin artık geçerliliğini yitirdiğini gösteriyor.
Gazze’de iki milyondan fazla insan aç bırakılırken, cinsel şiddet, toplu mezarlar, esirlerin aşağılayıcı şekilde teşhir edilmesi, okul ve hastanelerin bombalanması ve kitlesel yerinden edilme olayları yaşanıyor. Bu durum, insani müdahale ve “koruma sorumluluğu” kavramlarının sadece Batılı askeri çıkarların örtüsü olduğunu gözler önüne seriyor.
Filistinlilerin Canı Kaç İsrailli Eder?
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Filistinli ve İsrailli hayatları arasında yapılan korkunç oranlara dayanıyor. İsrail, gelişmiş gözetleme teknolojileri ve yer altı tünel ağları üzerindeki bilgisi sayesinde, her saldırıda kaç sivilin öleceğini önceden biliyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil-asker ölüm oranının 1'e 1 olduğunu iddia ederken, BM İnsan Hakları Ofisi’nin araştırmaları, ölenlerin çoğunun 5-9 yaş arası çocuklar ile kadınlar olduğunu ortaya koydu. İsrailli yetkililer ise Gazze'de “masum sivil” olmadığını iddia ederek, tüm bir halkı 7 Ekim saldırılarından sorumlu tutuyor. Bu tür açıklamalar, soykırımsal niyetleri açıkça yansıtıyor.
Orantısız Savaş ve Sivil Kayıplar
İsrail’in el-Megazi Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda 10 çocuk futbol oynarken öldürüldü. İsrail’in bu saldırılarda belirlediği oranlara göre, düşük seviyeli bir Hamas savaşçısı için bile 15-20 sivil kaybı "kabul edilebilir" görülüyor.
31 Ekim 2023’te Cebaliya Mülteci Kampı’na yapılan saldırıda ise en az 120 Filistinli sivil hayatını kaybetti. Bu saldırıda Hamas'ın üst düzey bir komutanı olan İbrahim Biari öldürüldü; ancak bunun için ödenen bedel, 100'den fazla sivilin ölümü oldu. Bu oran, ABD’nin Usame bin Ladin için belirlediği 30 sivil kaybı sınırının çok üzerinde.
Gazze'deki Savaşın Ardındaki Irkçı Temel
Son 15 ayda yaşananlar, Batı’nın “liberal müdahale” anlayışının ırkçı temellerini açıkça ortaya koydu. İsrail, gelişmiş gözetleme sistemleri, hava saldırıları ve yapay zeka destekli hedefleme teknolojileriyle, Filistinli sivillerin ölümlerini önceden hesaplayarak bu saldırıları bilinçli bir şekilde yürütüyor.
Bu gelişmiş askeri yetenekler, İsrail’in Hamas’ı yenmesini sağlamasa da, Gazze’de anlamlı bir Filistinli yaşamın yok edilmesi hedefine hizmet ediyor. Uluslararası toplumun bu acımasızlığa sessiz kalması, "koruma sorumluluğu" kavramının Gazze’de tamamen geçerliliğini yitirdiğini gösteriyor.
---
Susannah O'Sullivan, Middle East Eye