Yeni Akit'ten Muhammet Kutlu'nun haberine göre CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Anıtkabir ile cami arasında sıkışıp kaldı.... Büyükşehir Belediye Meclisi, 11 Haziran 2023’te Yenimahalle İlçesi Emniyet Mahallesi 7286 ada 7 sayılı parselin “Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi” kullanımından “ibadet alanı” kullanımına dönüştürülmesini oylayarak oybirliği ile kabul etmişti. Meclis kararının CHP’li meclis üyelerinin olumlu oyu ve oybirliğiyle geçmesi, Ankara’daki solakları çılgına çevirmişti.

Atatürk Orman Çiftliği

Dönemin Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Orası Cumhuriyet’in eğitim yerleşkesi içerisinde eğitim alanıdır. Atatürk tarafından eğitim alanı olarak şartlı verilmiş Atatürk Orman Çiftliği arazisidir. Oraya cami yapılamaz. Camiye ihtiyaç da yok” dile tepki göstermişti. Mecliste çoğunluğun artık CHP’de olduğunu belirten solak medya da, sessizliğini koruyan Yavaş’a baskı yapmaya başladı. Cami kararını iptal ettirmek için konuyu sürekli gündemde tutan din saplantılı bu kesim, Mansur Yavaş’ın başını şimdiden ağrıtmaya başladı. Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan Gazeteci Yazar Mehmet Fırat ise, şunları söyledi:

Husiler işgalci İsrail'e füzelerle saldırdı: 16 yaralı Husiler işgalci İsrail'e füzelerle saldırdı: 16 yaralı

Ne yaparsa yapsın gelen İslam'dır

“Anıtkabir’in yanına cami olur mu? Her ne kadar Kemalistlerin, PKK ve sol unsurların destekleriyle seçilen milliyetçi görünümlü biri olan Yavaş’ın cami yaptırmayla ilgili kararı olsa da, kendisine oy veren seçmenine ihanet edeceğini düşünmüyorum. Kemalist psikolocya, kendi dinlerinin mabedi olarak gördükleri bir yere elbette İslam’ın ibadet yeri olan camiinin olmasını istemeyecektir. Başta Mimarlar Odası olmak üzere Siyonist Kemalizmi temsil eden odalar, barolar ve STK temsilcileri bu absürt olaya sonuna kadar karşı çıkmalarında haklıdır aslında. Mansur Yavaş, popülist bir politika uğruna Anıtkabir’in yanına cami inşa ederek kendisine oy verecek sağ ve muhafazakar kesimi tavlamaya çalışsa da tabanı buna izin vermeyecektir. Hele hele bu kararı bir AK Parti belediye başkanı almış olsaydı, irticanın(!) nasıl hortladığını, başını CHP’nin çektiği cumhuriyet mitinglerine de şahitlik ederdik. Gündem değiştirmeye ve muhtemel cumhurbaşkanlığı adaylığına dair bir hamle olarak gördüğümüz bu projede asıl görünmesi gereken, CHP zihniyeti ne yaparsa yapsın iktidar olamayacağı bir dönemde, iktidar olabilmek için İslamlaşacağıdır! Bu da bize gösteriyor ki, o cenah ne yaparsa yapsın gelen İslam! Biz Müslümanlar buna hazır mıyız?”

Din düşmanlığı hızlarını keser

SAD Araştırma Başkanı Araştırmacı Yazar Sadullah Özcan da, şunları dile getirdi: “Bu durum, CHP ve Kemalist cenahta bağnazlığın olduğu gibi devam ettiğini gösteriyor. Oysa seçimlerden önce CHP’liler cami cami dolaşıp görüntü veriyorlardı. Yumuşama sinyalleri veriyorlardı. Seçimlerden sonra yeniden döndükleri bu katı bağnaz tutum, yerel seçimlerde CHP’ye gelen ödünç oyların derhal geldikleri gibi gitmelerine neden olacaktır. Bu kesim din düşmanlığını sürdürürse CHP’nin elde ettiği ivmeyi yaralayacaktır. Bu da toplumsal barışa yönelik çabaların boşa gitmesine neden olacaktır. Böyle devam ederlerse her şey eski haline döner. Türk siyasetinde normalleşmeye yönelik atılan adımlardan ve toplumsal barışın tesis edilmesinden rahatsız olan marjinal çevreler, bu iklimi baltalamak için bu tür tartışmaları kaşıyor. Siyasetçilerin bu tür marjinal çevrelerin tuzağına düşmemesi gerekir.”