Sokak röportajında CHP'nin 1. Genel Başkanı Mustafa Kemal'i sevmediğini ifade eden ve görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından 5816 zulmü sebebiyle jet hızıyla tutuklanan Fırat Kaptan, 35 gün cezaevi zulmünden geçtiğimiz günlerde tahliye olmuştu.
Lafa gelince Allah'a ve Peygamberine hakaret etmeyi dahi "düşünce ve ifade özgürlüğü" kapsamı içine alabilen hakim ve savcılar, ilah mevkiine çıkardığı Mustafa Kemal'i sevmeyenleri bile görevlerini kötüye kullanarak tutuklayabilmeleri 5816 zulmünü iyice ayyuka çıkarmıştı.
Cezaevine atılmakla kalmayan Fırat Kaptan, hapiste psikolojik şiddet ve işkencelere de maruz kalmış.
Avukatı Yunus Arı'nın X hesabındaki paylaşımlarına göre Fırat Kaptan, cezaevindeki gardiyanların sözlü tacizi, zorlamaları ve baskılarıyla karşı karşıya gelmiş.
1.5 saat boyunca zorla M. Kemal resmine selam verdirmişler
5816 zulmüne maruz kalan ve 35 gün Kilis cezaevinde kalan Fırat Kaptan'ın avukatı Yunus Arı'nın X hesabındaki paylaşımları şu şekilde:
Fırat kaptan'ın cezaevine ilk gittiği gün gardiyanlardan bir kısım "senin cezanı beğenmedik sen geç şu fotoğrafın karşısına selam dur." diyip tehdit ederek zorla bir buçuk saat Mustafa Kemal'in fotoğrafının önünde beklettiler. Kilis Cezaevinde Söylediğine göre çok fazla sudan sebeplerden ötürü işkence yapılıyormuş. Doktor bile gardiyanlara artık mahkumlara dokunmayın diye sitemde bulunur oldular.
Zorla sakalını kestiler
Koğuşta Fırattan sonra risale dersleri gibi ilim meclisi oluşturuldu ve zikir halkası kuruldu. Bunu gören gardiyanlar Fıratın uzattığı sakalı zorla kestiler.
"Bu nasıl olabilir?" diye sorduğumda "bizim koğuşta namaz kılmamıza en azından izin veriyorlar, başka koğularda izin vermiyorlar" dedi. Cezaevinden ilk çıktığında "İnşaAllah abi Şam'a kadar gideriz, oradan da Filistin'e" demişti. Gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Millet isyan etti!
5816 zulmüne ve cezaevindeki baskılara, zorlamalara maruz kalan Fırat Kaptan'ın yaşadıklarının ortaya çıkmasının ardından sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Halk, düşüncelere ket vuran bu ucube kanundan usandığını ifade etti.
"İşkenceler sadece Sednaya'da değil, Türkiye'de de yaşanmış"
Baran Dergisi