Okullara ve hastanelere saldırı
Yahudi ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde sığınmacıların bulunduğu okulları, hastaneleri ve evleri hedef alarak büyük yıkıma yol açtı. Filistinli yetkililer, İsrail'in saldırılarında sivil altyapının ağır hasar gördüğünü, binlerce kişinin zorla yerinden edildiğini ve gıda ile sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti. Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü, saldırıları "etnik temizlik" olarak nitelendirirken, uluslararası toplumu acil harekete geçmeye çağırdı. 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalarda Gazze'de 44 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken, İsrail'in sistematik saldırıları nedeniyle insani kriz derinleşiyor.
Çıplak arama, taciz
Filistinli kadınlara yönelik cinsel saldırılar, özellikle 7 Ekim 2023 sonrası Yahudi ordusunun alçakça bir politika izlediğini ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre, kadınlara yönelik zorla çıplak bırakma, cinsel taciz ve tehdit gibi vakalar artış gösterdi. Ramallah merkezli Kadın Hukuki Yardım ve Danışmanlık Merkezi'nden yetkililer, bu şiddetin Filistinli kadınlar üzerinde sosyal damgalamayı artırmayı ve toplumu sindirmeyi hedeflediğini belirtti. İsrail askerlerinin bu eylemleri sosyal medyada paylaştığı da belirtilirken, mağdurların konuşması hem sosyal baskı hem de İsrail askerlerinin tehditleriyle engelleniyor.
Uluslararası insan hakları, bağımsız soruşturmalar ve adalet çağrıları ise hiçbir işe yaramıyor.
Batının uluslararası hukuk anlayışı çöktü
Bir buçuk senedir yaşanan soykırıma karşı dünya sessizliğe bürünürken, ABD ve Avrupa'nın her sıkıştığında kullandığı uluslararası hukuk sistemi, uluslararası sözleşmeler, antlaşmalar, evrensel değerler, Birleşmiş Milletler Şartı, Cenevre Sözleşmeleri ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi devletler ve uluslararası aktörler arasında uyumu sağlamak ve temel hakların korunmasını güvence altına almak için değil, kendi dışındaki ülkeleri boyunduruğu altına almak için kullanılıyor.