Baasçı Nusayri Esed rejiminin devrilmesinin ardından ailesiyle birlikte Suriye’ye “gönüllü dönüş” yapmaya karar veren, geçici koruma altındaki bir sığınmacı olan Muhammed Mustafa, dönüş yolunda başından geçenleri anlattı:
“Göç İdaresi'ne gittiğim de bana 'Gönüllü dönüş çatısı altında tek başına gitmen mümkün değil. Ancak aileni de alıp beraber çıkış yapabilirsin. Ama şu an o da mümkün değil. Çünkü SGK’ya borcun olduğu için önce onu kapatman gerekiyor’ dendi. Türkiye vatandaşı değilim. Gönüllü dönüş yapmam, kimliğimi teslim etmem zaten benim buradaki bütün haklarımdan feragat ettiğim anlamına gelmiyor mu? İleride alamayacağım parayı neden ödemem gerektiğini anlamıyorum."
Muhammed Mustafa; 2012’den beri Türkiye’de yaşayan, evli ve iki çocuk babası, Halepli bir Türkmen. Geçimini tercümanlık yaparak sağlıyor.
“Esad devrildikten sonra ailemi alıp ülkeme dönmeyen karar verdim. Ne kadar rahat olursa olsun Türkiye’de sığınmacıyız sonuçta. Memleketim Halep’te 3 evim vardı. İkisi savaşta yıkılmış. Biri de hasarlı durumda. İlk etapta oraya yerleşiriz diye düşündüm.
Memlekete gönüllü dönüş için yaşadığım yer olan Bursa’daki, Göç İdaresi’ne gittim. Oradaki yetkililere Suriye’ye ‘gönüllü dönüş’ yapmak istediğimi, ilk olarak kendimin gideceğini, yaza kadar düzenimi oturtup işlerimi hazırladıktan sonra Türkiye’deki ailemi de yanıma almak istediğimi söyledim. Aldığım cevapla iki ayrı sebepten dolayı Suriye’ye gidemeyeceğimi öğrendim. Bana, “Gönüllü dönüş” çatısı altında tek başına gitmen mümkün değil. Ancak aileni de alıp beraber çıkış yapabilirsin. Ama şu an o da mümkün değil. Çünkü SGK’ya borcun olduğu için önce onu kapatman gerekiyor’ dendi.” “Gönüllü dönüş zaten Türkiye’deki bütün haklardan feragat anlamına geliyor”
“Daha önce Türkiye’de bir şirket kurmuştum oradan kalan kalan bir sigorta borcu var. O borcu istiyorlar. Suriye’ye temelli dönüyorum. Türkiye vatandaşı değilim. Zaten gönüllü dönüş yapmam, kimliğimi teslim etmem benim buradaki bütün haklarımdan feragat ettiğim anlamına gelmiyor mu? Bununla ilgili olarak SGK’ya da gittim. ‘Emeklilik hakkımdan vazgeçmek istediğime dair bir dilekçe yazmak istiyorum. Hatta 5 sene boyunca ödediğim sigorta priminden de feragat ediyorum’ dedim. Böyle bir hakkım olmadığını, bunu ödemem gerektiğini, istersem ödenen parayı 60 yaşından sonra alabileceğimi söylediler. Yani şu an ben devlete bir yatırım yapmış durumdayım.
Benim sigorta borcum yaklaşık 80 bin lira. Türkiye’de küçük bir sayı gibi gözükse de Suriye’de hiç de azımsanacak bir sayı değil. Orada 80 bin lira ile hiç çalışmadan haftanın iki, üç günü et yiyerek yaşayabilirsiniz. Ayrıca 12 sene üzerine dönüyorum ve bu miktar benim için ilk aşamada önemli. Kaldı ki Türkiye’de de af gelme ihtimaline dayanarak “Bağkur” ödeyen az bulursunuz. Türkiye’de yaygın bir durum bu, bilirsiniz.”
“Bu mesele Türkiye’deki Suriyeliler tarafından biliniyor. SGK borcu olanlar memlekete temelli dönemiyor. Ancak henüz gündeme gelmedi. Çünkü bugün Suriye’ye gidenler temelli, “gönüllü dönüş” çatısı altında gitmiyor. Önceden gidip düzenlerini oturtmak için 1-2 aylığına, Göç İdaresi’ne başvurmadan, sınır kapısından çıkıp gidiyorlar. Ama yarın benim yapmak istediğim gibi, kimliği teslim edip temelli dönmeye karar verdiklerinde bu problem gündeme gelecektir.”
Kaynak: Serbestiyet