Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Harun Haliloviç, Gazze'deki soykırım ile Bosna'da yaşanan Srebrenitsa soykırımının benzerliklerini ve Birleşmiş Milletler'in (BM) reform ihtiyacını ele alarak AA Analiz için kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

Srebrenitsa ve Gazze Arasındaki Benzerlikler

1993 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından Srebrenitsa, "güvenli bölge" ilan edilmişti. Ancak BM koruma güçleri tarafından verilen silahsızlanma sözüne rağmen, Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından bölgeye saldırılar sürdü ve BM'nin müdahalesi yetersiz kaldı. Bu durum, Srebrenitsa'nın ele geçirilmesine ve ardından gelen soykırıma yol açtı.

Gazze'de de benzer bir durum yaşanıyor. BM ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in soykırım fiillerini engelleme yönünde kararlar almasına rağmen, bu kararlar uygulanmadı. Güvenli bölgeler defalarca saldırıya uğradı ve uluslararası toplumun sessizliği, İsrail'in hesap verme sorumluluğu olmadan hareket etmesine neden oldu.

Tecavüzün Savaş Silahı Olarak Kullanılması

Bosna'da olduğu gibi, Gazze'de de tecavüz bir savaş silahı olarak kullanıldı. Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), Sırp Cumhuriyeti Ordusu mensuplarının tecavüzü bir suç aracı olarak kullandığını belirledi. Benzer şekilde, Gazze'deki İsrail güçlerinin de tecavüz ve cinsel istismarı sistematik bir şekilde kullandığı rapor edildi.

UAD'deki Davaların Ortak Noktaları

DSÖ: Gazze'de binlerce hastanın tıbbi tahliyeye ihtiyacı var DSÖ: Gazze'de binlerce hastanın tıbbi tahliyeye ihtiyacı var

Srebrenitsa ve Gazze, Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) görülen davalarla da ortak bir noktaya sahip. Bosna ile ilgili soykırım davası 2007'de sonuçlanırken, Gazze ile ilgili dava henüz başlangıç aşamasında. Bosna örneğinde olduğu gibi, Gazze'deki soykırım niyetini kanıtlamak zor olabilir, ancak mevcut deliller bu konuda güçlü bir dava olduğunu göstermektedir.

BM Sisteminin Reform İhtiyacı

Srebrenitsa ve Gazze'deki trajediler, BM sisteminin yetersizliğini ve reform ihtiyacını ortaya koyuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı, veto yetkileri ve kararların uygulanma mekanizmaları gözden geçirilmeli. Eğer insanlık, soykırım ve savaş suçlarını durdurma vaadini yerine getirmek istiyorsa, BM'de acil reformlar yapılması gerekiyor.

Harun Haliloviç, BM'nin bu reformları gerçekleştirmemesi durumunda, gelecekte Srebrenitsa ve Gazze gibi trajedilerin tekrarlanabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.