Uluslararası Adalet Divanında görülen ve teröris İsrail'in soykırımla suçlandığı davada ilk duruşma sona erdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Gazze'de Filistin halkına soykırım yapmak ve Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçladığı İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasının Uluslararası Adalet Divanında görülen ilk duruşması sona erdi. Netanyahu'nun İsrail askerlerine yaptığı "Amalek" alıntısı duruşmada delil olarak sunuldu

Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Gazze'de Filistin halkına soykırım yapmak ve Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçladığı İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasının Uluslararası Adalet Divanında görülen ilk duruşması sona erdi.

Güney Afrika Cumhuriyeti duruşmada, İsrail'in 7 Ekim'de gerçekleşen saldırıya verdiği cevabın haddi aştığına ve 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğine dikkat çekti.

Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola ve Amsterdam Büyükelçisi Vusi Madonsela'nın hazır bulunduğu duruşmada, İsrail'i Yahudi Soykırımı'nda hayatta kalan bir isim olmasıyla dikkat çeken eski Yüksek Mahkeme Başkanı Aharon Barak temsil etti.

Üç saatlik duruşmada, Güney Afrikalı hukukçular ve yetkililer, İsrail'i Gazze'de hedef ayırt etmeyen saldırılarla yaşamı imkansız hale getirmek suretiyle soykırım yapmakla itham etti. Duruşmada, İsrail'in Gazze'yi yiyecek, barınma ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakarak hayatın devamına izin vermeyen eylemlerinin soykırım teşkil ettiği ifade edildi.

"Hiçbir silahlı saldırı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlal edilmesi için mazeret sayılamaz"

Duruşmada, Güney Afrika heyetine liderlik eden Adalet Bakanı Ronald Lamola, "Bir devletin topraklarında gerçekleştirilen hiçbir silahlı saldırı, ne kadar ciddi olursa olsun, Soykırım Sözleşmesi'nin ihlal edilmesi için mazeret sayılamaz ve ihlalleri haklı çıkaramaz" ifadelerini kullanarak, "İsrail'in 7 Ekim 2023'teki saldırıya cevabı, haddi aştı" dedi.

Güney Afrika heyetinde yer alan avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi, duruşmada Gazze'de Filistinli sivillere yönelik şiddetin nedeninin İsrailli siyasetçi ve askeri liderlerin "soykırım retoriği" olduğunu ifade ederek, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun İsrail askerlerine seslenirken, Tevrat'tan yaptığı "Amalek" alıntısı yaptığına dikkat çekti.

Ngcukaitobi, Netanyahu'nun 28 Ekim'de Gazze'ye yönelik kara operasyonu başlamadan önce askerlerine "Amalek'in size yaptığını hatırlayın" diyerek, Tevrat'ta Amalek halkının yok edilmesine ilişkin emir ile Filistin halkı arasında benzerlik kurduğunu söyledi.

Güney Afrikalı avukat ayrıca Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Filistinlileri "canavar" olarak nitelendirdiği açıklamasına ve Gazze'de dans eden İsrail askerlerinin "Amalek'i yok et" ve "Gazze'de kimse masum değil" şeklinde sloganlar atmalarına da göndermede bulundu.

Uluslararası Adalet Divanına İsrail'in Gazze'deki tüm askeri operasyonlarını derhal durdurulması için başvuruda bulunan Güney Afrika'nın ihtiyadi tedbir kararı talebi ise yarın gerçekleştirilecek duruşmada İsrail'in sözlü savunmasının dinlenilmesinden sonra değerlendirilecek.

Gazze’de katliam yapan Kemalist Yahudiler, derhal vatandaşlıktan çıkarılmalı! Gazze’de katliam yapan Kemalist Yahudiler, derhal vatandaşlıktan çıkarılmalı!

HAMAS, duruşmayı memnuniyetle karşıladı

Hamas Siyasi Büro Üyesi Bassem Naim, Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasının Uluslararası Adalet Divanında görülen ilk duruşmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Mahkemeden kurbanlar için adalet sağlayacak, saldırıların durması ve savaş suçlularının sorumlu tutulması yönünde çağrıda bulunacak bir karar bekliyoruz" denildi.

Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ammar Hijazi yaptığı açıklamada, diğer ülkeleri de Güney Afrika tarafından açılan ve çürütülemez kanıtların yer aldığını söylediği davaya destek vermeye davet etti. Davayı uluslararası sistem açısından bir dönüm noktası olarak tanımlayan Hijazi, İsrail'i Gazze'de hayatın temellerini yok etmekle suçladı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı ise mahkemenin duruşmada yanlış ve dayanaksız iddiaları dinlediğini ileri sürerek Güney Afrika heyetini "Hamas'ın mahkemedeki temsilcileri" olmakla suçladı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, "Güney Afrika'nın Hamas'ın Gazze'de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ve hastane, okul, BM sığınakları, cami ve kiliselerde faaliyet gösterdiğini" görmezden geldiğini iddia etti.

İsrail basını endişeli

İsrail'in önde gelen medya kuruluşlarından biri olan The Times Of Israel, duruşmaya ilişkin uzmanların görüşlerine de yer verilen haberinde, davanın endişe sebebi olması gerektiğine dikkat çekti. Netanyahu'nun "Amalek" çıkışı, Filistinlileri "karanlığın çocukları" olarak nitelendirmesi ve İsrailli bakanların Filistinlileri "insan dışı varlıklar" olduğuna dair açıklamalarının Güney Afrika hukuk ekibine İsrail'in soykırım saikiyle hareket ettiğini iddia edebilme olanağı sağladığına dikkat çeken medya kuruluşu, soykırım davasının uzun yıllar sürebilecek olsa dahi Yahudi devleti aleyhinde tehdit oluşturduğu yorumunda bulundu.

Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'in Gazze'deki saldırılarını sona erdirmesi yönündeki kararı hızlıca alabilir ancak soykırım davasına ilişkin kararı alması yıllar sürebilir. Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan davaya İslam İşbirliği Teşkilatı, Malezya, Türkiye, Ürdün, Kolombiya, Bolivya, Maldivler, Namibya, Pakistan, Kolombiya destek veriyor.

2022 yılında mahkeme, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri eylemlerini "derhal" sonlandırması kararını vermiş ancak karar dikkate alınmamıştı.