İslamiyet’in güneş gibi doğduğu Arabistan, Suud yönetiminin "Ilımlı İslam" adı altındaki politikaları nedeniyle ahlaksızlığın merkezi haline gelmiş durumda.
Batılı ülkelerin ve ABD’nin etkisi altındaki Suudi Arabistan’da, kadın-erkek karışık konserler, cadılar bayramı kutlamaları ve benzeri faaliyetler yaygınlaşırken, bu duruma karşı çıkan din adamları ağır baskılarla karşı karşıya kalıyor. İslam dinine aykırı olduğunu ifade edenler tutuklanarak susturulmaya çalışılıyor.
Beytullah'a ihanet!
Mekke’nin ve Kâbe’nin çevresi, Suudi Arabistan yönetiminin politikalarıyla, son yıllarda kutsal topraklarda yükselen çirkin yapılara izin vererek Mekke'nin görünümünün bozulmasına neden oldu. Müslümanların kutsal ibadet alanı olan bu bölge, betonlaşma ve plansız yapılaşmalarla maneviyatını kaybetmek üzere.
Allah Resulü'nün Mekke’de ilk tebliğini yaptığı, parmağıyla işaret ettiği dağ dahil birçok tarihi alan yıkılmış, yerine sözde modern yapılar inşa edilerek her yer aslında tahrip ediliyor. Hz. Peygamber’in ayağının bastığı topraklar artık beton yapılarla kaplanmış hale getiriliyor. Kâbe’nin çevresi, lüks oteller ve devasa gökdelenlerle çevrilmiş, böylelikle kutsal toprakların ve oraya ziyarete giden Müslümanların maneviyatı olumsuz etkileniyor. Modern inşaatların gölgesi, tavaf alanının ruhani havasını boğuyor. İslam'a ve İslam'ın değerlerine açıkça ihanet ediliyor.
Trafik ve Keşmekeş
Mekke’deki ulaşım ve yaya yolları, tavaf alanı dışında tamamen kaos içinde. Plansız yapılaşma nedeniyle şehirde ciddi bir keşmekeş yaşanıyor.
Mekke’deki trafik kaosu, plansız yapılaşma ve turizm odaklı modernleşme projeleri, şehrin manevi atmosferine ciddi zarar veriyor.
Geleneksel şehir yapısını yitiren Mekke’de, gökdelenlerin ve lüks otellerin çevrelediği Kâbe, birçok Müslüman tarafından “maddi çıkarların manevi değerlere baskın geldiği” bir simge haline geldi. Özellikle trafik keşmekeşliği, hac ve umre ziyaretçileri için bir çileye dönüşmüş durumda. Trafik yoğunluğu ve plansız yollar, ibadetlerini huzurla gerçekleştirmek isteyen Müslümanların ruh halini olumsuz etkiliyor.
Müslümanların ortak kıblesi olan Kâbe’nin korunması, tüm İslam dünyası için önemli bir sorumluluktur. Suudi Arabistan’ın bU İHANET politikaları, kutsal mekânların tahrip edilmesi ve manevi atmosferin zarar görmesi konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Dünya Müslümanlarının bu konuda daha fazla bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerekiyor.
Baran Dergisi