TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Washington'da gazetecilerle bir araya gelerek Türkiye'nin dış politika gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, F-16 anlaşmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının karşılanması noktasında müttefiklerinin tutumunu eleştirdi ve Türkiye'nin gerektiğinde bu ihtiyaçları kendi başına karşılayacağını vurguladı. NATO ile ilişkilerde nimet-külfet dengesine dikkat çeken Kurtulmuş, ABD ile ilişkilerde ise bazı fikir ayrılıklarına rağmen diyalog yolunun açık olduğunu belirtti. Kurtulmuş ayrıca, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye'nin barış perspektifiyle hareket ettiğini ve yeni bir dünya sisteminin kurulması gerektiğini savundu. İsrail'in Gazze saldırıları konusunda ise Kurtulmuş, Türkiye'nin Filistin'in yanında olduğunu ve insani yardımın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
"Yeni bir anlayışla dünya sisteminin kurulması şarttır"
Dünyanın içinde bulunduğu dönemin önemli tehdit ve fırsatlar barındırdığının farkında olduklarını dile getiren Kurtulmuş, tek kutuplu dünya düzeninin değiştiğini ve çok kutuplu yeni bir dünya sisteminin başladığını hatırlattı.
Türkiye'nin, çok sayıda güç merkezinin yer aldığı söz konusu sistemde birtakım sıkıntı ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyadaki gelişmeler Türkiye'ye yeni imkanları sunmaktadır. Türkiye bu yakın coğrafyamızın tamamında çok yakın ilişkiler kurabilen bir ülke olarak, barış perspektifine sahip olarak, sorunların çözülebilmesi ve dünyada çok farklı bölgelerle işbirliği ve dayanışmayı artırarak küresel bir barış düzeni kurulabilmesi için bütün gücünü sefer etmiş vaziyettedir. Rusya-Ukrayna krizi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında acil ve kalıcı bir ateşkesin temin edilmesi başta olmak üzere, bütün görüşlerimizi muhataplarımızla paylaşıyoruz. Özellikle yeni, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulabilmesi için dünyadaki farklı kanaatteki insanları ortak çabaya davet ediyoruz. Artık bu dünya sistemiyle dünyadaki hiçbir sorunun çözebilmesi mümkün değildir. Hiçbir devletin ya da hiçbir grubun tek başına dünya sorunlarını çözebilmesi mümkün değildir. Hiç kimsenin, domine ettiği bir uluslararası ilişkiler düzleminin hayatiyetini koruması mümkün değildir.
Yeni Dünya Düzeni
Dolayısıyla burada karşılıklı fikirleri bir araya getirerek, bunları müzakere ederek, yeni bir anlayışla dünya sisteminin hem siyasal ölçekte hem de ekonomik ölçekte kurulması şarttır. 'Dünya beşten büyüktür' diyerek yıllardır söylediğimiz şey, bugün hepimize büyük üzüntüler veren deneyimlerle bir kere daha ispatlanmıştır. Artık ne Birleşmiş Milletler'in ne dünyadaki diğer uluslararası kuruluşların dünyanın herhangi bir sorununu çözmesi mümkündür."
Dünyadaki bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu belirten Kurtulmuş, "Maalesef başta Avrupa kıtası olmak üzere birçok bölgede ırkçılığın, yabancı düşmanlığının artması, İslamofobinin gelişmesi alarm sinyalleri veriyor. Dünyada bundan sonraki süreçte her bir insanın diğeriyle eşit olduğu inancıyla yeni bir sistemin kurulması şarttır." ifadesini kullandı.
"Filistin'in hakkını savunan hiçbir karara itibar etmiyorlar"
Kurtulmuş, İsrail'in, Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırıları karşısında Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik çalışmalarla ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Bulunduğumuz her yerde Filistin meselesiyle ilgili birkaç temel konuyu ısrarla dile getiriyoruz. Bunlardan birisi acil insani yardımlardır. Bununla ilgili BM kararları olmasına rağmen maalesef İsrail hiçbir yardım konvoyunun içeriye girmesine izin vermedi. Netanyahu ve çetesinin esas hedefinin Gazze Şeridi'ni Filistinlilerden arındırmak, etnik bir temizlik yapmak ve nihayetinde orayı insansızlaştırmak olduğu için müzakerelerle zaman kazanıyorlar. Uluslararası camianın ortaya koyduğu, Filistin'in hakkını, hukukunu savunan hiçbir karara itibar etmiyorlar. Türkiye olarak her an, her platformda bunları dile getiriyoruz."
“Biz”im yeni dünya düzenimiz
İnsani yardımlarla birlikte Filistin'de kalıcı bir ateşkesin gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, Filistin davasının çözülebilmesi için de mutlaka 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, tam manasıyla egemen bir Filistin devletinin kurulmasının şart olduğunu dile getirdi.