Maarif Platformu organizesi ile bir araya gelen çok değerli bilim adamlarımızın hazırladığı “Karma Eğitim Tartışmalarına Pedagojik ve Bilimsel Bakış Çalıştay Raporu-1” yayınlandı (19 Temmuz 2023).
Eğitime dair bilimsel araştırmalara dayalı çalışmalar yapan Maarif Platformu akademisyenlerden ve uzmanlardan oluşan uluslararası birikime sahip bir platform olup, eğitim ve bilim dünyamızın sorunlarına çözüm üretmek amacıyla bir “tavsiye” ve “öneri” merkezi olarak faaliyet göstermektedir.
Çalıştayda karma eğitimin yol açtığı sorunlar ile “Tek Cinsiyetli Eğitim” modelinin pek gündeme gelmeyen yönleri değişik boyutlarıyla ele alınmıştır. Raporda öncelikle ve özetle şu tespitler yapılmıştır:
‘2000’li yıllara doğru karma eğitim Dünya çapında, özellikle de Batı’da pedagojik açıdan temelden sorgulanmaya başlamıştır… Fırsat eşitliği sağlayacağı beklentisiyle kutlanan karma eğitim reformunun içi boş çıkmıştır… Yapılan araştırmalar, reformistlerin karma eğitim fikrinin büyük bir pedagojik yanılgı olduğunu göstermiştir. Bu araştırma sonuçları karma eğitimin özellikle teknik alanlarda kız öğrencilerin başarısını olumsuz etkilediğini, erkeklerin de genel eğitim seviyesini düşürdüğünü ortaya koymuştur.
Karma eğitimin zararlarının görülmesiyle Avrupa ve Amerika’da kız ve erkek ayrı okulların hızla arttığı bu yıllarda bizdeki darbeci 28 Şubat zihniyeti Avrupa’nın aksine, körü körüne, mantıksız bir taklitçilik kalıbı içerisinde, bu sistemin artı ve eksilerini rasyonel olarak masaya yatırmadan karma eğitimi zorunlu hale getirmeye çalışmış; neticede böyle karanlık bir dönemde ideolojik körlük sonucunda bilimsel ve pedagojik açıdan hiçbir zemini olmayan karma eğitim Türkiye’de zorunlu hale getirilmiştir.’
Maarif Platformu Raporu karma eğitimin pedagojik ve kültürel zararlarını ortaya koyarken; eğitimde öze dönüşü yani insan tabiatına uygun kız ve erkek ayrı okulları bir seçenek olarak sunmaktadır…
Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin de geçenlerde bu yaklaşım tarzını gündeme taşımıştır.
Maarif Platformu’nun konuya dair raporundan bazı tespitleri kısa kısa paylaşalım:
“Cinsiyet, birçok açıdan öğrencilerin öğrenme süreçlerini etkileyen bir faktördür ve pedagojik yaklaşımların bu farklılıkları göz önünde bulundurması önemlidir… Araştırmalar, erkek ve kadın öğrencilerin öğrenme stilleri ve tercihlerinin farklılık gösterebileceğine işaret etmektedir… Cinsiyet, öğrencilerin derslere katılım düzeyini ve ilgi alanlarını etkileyebilir. Bazı dersler veya konular, belirli cinsiyetten öğrenciler arasında daha fazla ilgi uyandırabilirken, diğerlerinde bu durum tam tersi olabilir.”
“Kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda veya okullarda eğitim gördüğü tek cinsiyetli eğitim sisteminde cinsiyetler arasındaki farklılıklar ve her cinsin kendine özgü ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Böylece öğrenciler, asıl görevleri olan ve kendilerini geleceğe taşıyacak eğitim işlerine daha iyi yoğunlaşır; bu hedefin önüne geçen ve cinsiyetten kaynaklanan birtakım dikkat dağıtıcı uyarıcılara daha az maruz kalır.”
“…Beyin yapısında öğrenme tarzını ilgilendiren cinsiyete bağlı çeşitli farklılıkların varlığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır… Özellikle beyin temelli öğrenme kuramı ve beyin limbik sistemine bağlı olarak kız ve erkeklerde öğrenme ve hafıza depolama şekillerinin farklı olduğu kanıtlanmıştır. Bu sonuçlar üzerine son otuz yıldır Avrupa, Amerika, Avustralya ve Japonya gibi ülkelerde tek cinsiyetli eğitim modeli yeniden dikkat çekmeye ve rağbet görmeye başlamıştır… Örneğin Japonya’da 80 kadın üniversitesi bulunmaktadır. Amerika’da bu sayı 96 olup tek cinsiyete hitap eden lise sayısı 506’dır. İngiltere’de tek cinsiyetli eğitim veren 400 devlet okulu vardır ve artmaktadır.” (www.maarifplatformu.com)
Rapora göre, karma eğitimde cinsel tacizler sanılandan çoktur: Almanya’daki okullarda kızların %50’si bedensel-cinsel tacize uğrarken, ABD’de her gün cinsel tacize uğrayanlar %39, söz veya hareketle taciz edilenler %89’dur. Sorun artık cinsel taciz boyutunu aşıp cinsel tecavüze evrilmiştir ki bu bir faciadır…
Dünyada pek çok ülke ilmin, aklın ve insan fıtratının gereği olarak kız ve erkek öğrencilere ayrı eğitim vermeye doğru yönelirken, ülkemizde bilimsel verilere aykırı olarak karma eğitimin zorunlu kılınıp bunda direnilmesi, eğitimin resmî ideolojiye feda edildiğini gösterir. Kısaca, 28 Şubat darbecilerinin milletimize giydirdiği bu deli gömleği bir an önce çıkarılıp atılmalı ve bu karma-karanlık dönem sona erdirilmelidir.
Abdullah Yıldız, Yeni Akit