Bebek Hümayun-u Abad Camii önünde bir araya gelen hekimler, ellerinde taşıdıkları Türk ve Filistin bayrakları ile İsrail aleyhine Türkçe ve İngilizce yazıların yer aldığı dövizler eşliğinde Mısır Konsolosluğu'na kadar yürüdü.

Burada grup adına açıklama yapan doktor Dıhye Sezen, İsrail'in terör devletine dönüşerek Filistin'de uyguladığı sistematik zulüm ve işgali devam ettirdiğini, evleri, okulları, hastaneleri bombalayarak Gazze halkını abluka altında açlığa mahkum ettiğini söyledi.

Sezen, su vanalarını kapatan, tarlaları bombalayan ve kente gıda girişlerini engelleyen İsrail'in, bunları tüm dünyanın gözü önünde, saklamaya dahi gerek görmeden alenen gerçekleştirmeye devam ettiğini dile getirdi.

Gazze halkının un bulamadığı için hayvan yemlerini öğütmeye başladığı haberlerinin geldiğini aktaran Sezen, "Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olan Gazze'ye açılan tek kapı olan Refah Sınır Kapısı, aynı zalim elin ablukası altında insani yardımlara neredeyse hiç geçit vermiyor." diye konuştu.

Sezen, Refah Sınır Kapısı'nın mutlaka açılması gerektiğini vurgulayarak, "Devletimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, milletimizi ve tüm insanlığı bu konuda ses vermeye davet ediyoruz. Bu duyarlılıkla gerçekleşen tüm adımlara, bildirilere, yürüyüşlere olan desteğimizi de dile getirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Gönlü ve duası Filistin'in yanında olan vicdan sahiplerinin en büyük silahlarından birinin boykot olduğunu aktaran Sezen, "Hayatımızın her alanında ve mesleklerimizde boykot çağrımızı tekrarlıyoruz." dedi.

Gruptakiler, açıklamanın ardından dağıldı.