Gazze'deki çatışmalar, İsrail için askeri ve ekonomik bir bataklığa dönüşüyor. Hamas'ın etkili direnişi, İsrail'in askeri üstünlüğünü sorgularken, çatışmaların uzaması İsrail'in hem ekonomik hem de psikolojik olarak yıpratıyor. Tünel sistemi ile İsrail’in belini kıran Hamas, İsrail’e göz açtırmıyor. Vurdukları tankları kayda alarak adeta İsrail’le oynayan Hamas, 7 Ekim’den itibaren İsrail'in "yenilmez ordu" efsanesini de yıkmış oldu. Fakat hiçbir insanlıktan nasibi olmayan Yahudiler, çocuk öldürmekten, evlere girip hırsızlık yapmaktan imtina etmiyor. Böyle olduğu halde savaşa dair hiçbir zafer elde edemedi. Bilakis İsrail toplumunda derin psikolojik etkileri de beraberinde getirdi.

Bunun yanında dünyanın da Yahudilere olan bakış açısı değişti. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yahudiler Holokost yahut antisemitizm silahını rahat rahat kullanamayacak.

İslâmsız yeni Türkiye: İstanbul'da zombi vahşeti! İslâmsız yeni Türkiye: İstanbul'da zombi vahşeti!

İsrail’in, bir uluslararası inceleme, yasal zorluklar ve olası yaptırımlarla karşı karşıya olduğunu Middle East Eye’de dile getiren David Hearst, İsrail’in çıkmaza girdiğini şu cümlelerle belirtti:

“Çatışma artık Gazze ile sınırlı değil. Hizbullah'ın İsrail ve Kıbrıs'a yönelik tehditleri, Batı Şeria'daki silahlı grupların artan gücüyle birleştiğinde, genişleyen bir çatışmaya işaret ediyor. Amerika'nın İsrail'e verdiği sarsılmaz destek ters tepti, bölgedeki itibarını tehlikeye attı ve personelini riske attı. Filistinliler için insan maliyeti çok büyük olsa da Hamas'ın stratejisi inkâr edilemez bir şekilde etkili oldu. İsrail'in elini zorlayarak Hamas, daha önce bölünmüş grupları bir araya getirerek İsrail'e karşı birleşik bir cephe oluşturdu. İsrail'in eylemleri küresel kınamayı beraberinde getirdi ve Filistin meselesini ön plana çıkardı. Amerika'nın durumu kontrol altına alamaması, bölgedeki etkisinin sınırlarını göstermiş oldu. İsrail şimdi kolay bir çözümü olmayan çok cepheli bir savaşla karşı karşıya. Hamas, Gazze'ye verilen yıkıma rağmen, jeopolitik tabloyu başarıyla yeniden şekillendirdi ve eylemlerinin kaosun değil, hesaplanmış, uzun vadeli bir stratejinin ürünü olduğunu kanıtladı.”