29 Ekim 2024 tarihinde, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde gerçekleştirilen İsrail hava saldırısında bir bina hedef alındı. Gece saatlerinde uyuyan sivillerin bulunduğu beş katlı bina, İsrail güçlerinin yoğun bombardımanı sonucunda vuruldu. Gazze merkezli hükümet medya ofisine göre, saldırıda 25'i çocuk olmak üzere en az 93 kişi şehit oldu ve 40 kişi daha kayıp durumda.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırı sonucunda 150 kişinin yaralandığı bildirildi. Yaralılar arasında kadınlar ve çocuklar da bulunmakta. Al Jazeera'nın yayınladığı görüntülerde, saldırı yerinde battaniyelere sarılı cesetler ve yanlarında yas tutan aile üyeleri görülebiliyor. Olay yerinde yıkıntılar arasında kalan bir kadın, "Kimin için ağlayayım? Oğullarım mı, kızlarım mı, torunlarım mı, kardeşlerim mi? Hepsi gitti. Bana kimse kalmadı," dedi.
Saldırıya uğrayan bina, yakın zamanda İsrail askerleri tarafından evlerinden çıkarılan Ebu Nasır ailesinin barındığı bir yapıydı. Yerel medya, İsrail güçlerinin sağlık hizmetlerini sistematik bir şekilde yok ettiğini ve Kuzey Gazze'de işlevsel hastanelerin olmaması nedeniyle yaralıların tedavi edilemediğini bildirdi. Dr. Hussam Abu Safia, Kamal Adwan Hastanesi Müdürü, El Cezire'ye verdiği demeçte, "Kaynak yetersizliği nedeniyle Beyt Lahia katliamında yaralananları tedavi edemiyoruz," dedi ve ekledi: "Yaralananların çoğu kaynak yetersizliğinden ölebilir. Dünya harekete geçmeli ve Gazze'deki soykırımı sadece izlememeli."
Bu olay, İsrail hükümetinin Kuzey Gazze'yi boşaltarak "kapalı askeri bölge" oluşturmayı amaçlayan tartışmalı "Generaller Planı"nın ardından gerçekleşti. İnsan hakları grupları bu saldırıyı, Filistinlilerden bölgeyi etnik olarak temizleme planının bir parçası olarak niteledi. Planın öncülüğünü yapan emekli general Giora Eiland, "Gidenlere yiyecek ve su verilecek," dedi. Ancak, bölgede kalan herkesin Hamas mensubu olarak etiketlenip öldürülebileceği belirtildi.
Uluslararası toplumun tepkisi çeşitli oldu. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütler, durumu yakından takip ettiklerini ve gerekli adımların atılacağını ifade ettiler. Gazze'de yaşananlar, bölgedeki soykırımın derinleştiğine işaret ediyor ve uluslararası toplumun daha etkin bir müdahalede bulunması çağrıları artıyor. Gazze merkezli hükümet medya ofisinin verilerine göre, saldırılarda şehit olanlar arasında en az 17 bin çocuk ve yaklaşık 12 bin kadın bulunuyor. Gazze'ye savaş başladığından beri Yahudi güçleri 43.000'den fazla Filistinliyi katletti ve 100.000'den fazlasını yaraladı; 10.000'den fazlası kayıp ve enkaz altında öldüğü varsayılıyor. Bu durum, Gazze Şeridi'nin ne denli büyük bir insani felaketle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor.
Middle East Eye