Suriye’de Şam’a doğru ilerleyen muhalifler ele geçirdikleri şehirlerde hapishanelerin kapılarını da açıp, uzun yıllardır haber alınamayan siyasi mahkumları serbest bırakıyor.
Süweyda’da Muhaberat binasına giren Dürzi muhalifler, şehirde yaşayan bütün aileler hakkında düzenlenmiş istihbarat dosyaları buldu.
Şam’a yaklaşan muhalif güçleri bekleyen adreslerden biri de Şam dışındaki Sednaya Askeri Cezaevi.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre 2011 yılından 2016 yılına kadar en az 15.000 kişi bu cezaevinde öldü.
ABD yönetimi, cezaevi yakınlarında kurulan krematoryumun hapishanedeki toplu ölümleri gizlemek için kullanıldığını açıklamıştı.
İnsan Mezbahası
Sednaya Cezaevi’nin halk arasındaki adı ‘İnsan Mezbahası’
8 yıl önceki Af Örgütü raporuna göre cezaevinde sayıları belirsiz mahkum kalıyor.
Mahkumların günlerce, hatta bazen haftalarca aç bırakılıyor, insanlar bazen her gün hiç ara vermeden saatlerce işkence görüyor ve dövülüyor. Birçoğu ölüyor ve kalabalık hücrelerde çürümeye terk ediliyor, diğerleri ise yayılan hastalıklarla hayatta kalıyor.
Cezaevinde bir süre yatan Omar al-Shogre, cezaevinden önce ve sonra
Cezaevine giren mahkumlar genellikle hiçbir şekilde sırtlarını doğrultamayacakları bir pozisyona getiriliyor ve kelepçeleniyor. Ses çıkarmak yasak.
Tanıkların anlattığına göre gardiyanlar kalabalık bir hücreye biraz yiyecek verdiğinde, mahkumlar hepsi bitmeden önce azıcık yiyecek kapma yarışına giriyor ve bu da aralarında kavgalara yol açıyor.
Mahkumları press makinesinde ezmişler
Videoda yer alan materyal makine hapishanesindeki bir demir infaz presi. İddialara göre mahkum asılarak idam edildikten sonra presin içine konuyor ve preslenerek bir kağıt haline getiriliyor. Vücudu ve kemikleri ezilip kalıp şekline geliyor. Presin altında kan kanalları var. Kalıntıları daha sonra bir torbaya konuyor ve hapishanenin dışına atılıyor.
Mahkumlar kurtarılmaya çalışılıyor
Devrik Esed rejiminin işkence merkezi olan Saydnaya Cezaevi'ndeki gizli hücrelerin kapılarını arama çalışmaları sürüyor İçeride yüzlerce mahkum olduğu bildirildi.
Kurtarma ekipleri farklı farklı odalara ulaşmaya devam ediyor. Odaların dar olması ve basıklığı dikkat çekiyor. Zalim Esed rejimi adeta insanları canlı canlı yerin altına gömmüş. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
İşkenceler ve toplu idam
Rejimin, cezaevinde "toplu idam" yoluyla yargısız infazlar gerçekleştirdiğini ortaya koyan raporlarda 2011 ile 2015 yılları arasında her hafta, bazen de iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asıldığı kaydedildi.Raporlar, ayrıca rejimin, Sednaya'da alıkoyduklarını kasıtlı şekilde insanlık dışı koşullarda tuttuğunu, onlara defalarca işkence yaptığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bıraktığını gösteriyor.
Uluslararası Af Örgütünün 2017'deki araştırması, 2011'den beri Sednaya'daki cinayet ve işkencelerin, ülkedeki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak yapıldığını ve rejimin politikasının parçası olarak yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Af Örgütü, raporunda, çöken rejimin yetkililerinin Sednaya'daki ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiği sonucuna vardıklarını bildirdi."
Sezar fotoğrafları"Suriye rejim ordusunda görev yapan ve iç savaş boyunca askeri hastanelere getirilen cesetleri kayıt altına almakla sorumlu "Sezar" kod adlı askerin çektiği fotoğrafların, rejim tarafından işkence ve insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğü belirlenen, yaşları 20 ile 40 arasında değişen yaklaşık 11 bin kişiye ait olduğu düşünülüyor.
Mayıs 2011 ve Ağustos 2013 tarihleri arasında çekilen fotoğraflarda yer alan cesetlerdeki yaralar, rejim güçlerinin askeri tesislerinde tutulanların nasıl işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü gösterdiği için kanıt değeri taşıyor. "Sezar" kod adlı askerin çektiği 55 bin kadar fotoğraf, 2014'te ilk kez AA tarafından yayımlanmıştı. Söz konusu fotoğraflar, Esed rejiminin sistematik işkence yaparak ve aç bırakarak öldürmek dahil işlediği savaş suçlarının delili olarak büyük yankı uyandırmıştı.